Ara

Gençler, Moda ve Değerler

Gençler, Moda ve Değerler

Gençler, Moda ve Değerler

Hacı Sarı

Son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler insanları yaşam, değer ve inanç yönünden doğrudan etkilemiştir. Özellikle Anadolu topraklarında bu değişim çok hızlı olmuş, insanlar bu değişime hazırlıksız yakalanmıştır. Geleneksel yaşam tarzı dediğimiz dînî ve millî değerler bütününe dayalı yaşam biçimi uzun yıllar bu topraklarda hüküm sürmüştür. Fakat son çeyrek asırda bu toprakların insanları yeni bir yaşam tarzı ile karşı karşıya kalmıştır. Geleneksel yaşam tarzında ümmet olma anlayışı takdir görürken bireysellik, bencillik, egoistlik ayıplanmıştır. Gösteriş, malla ve evlatla övünme, zenginliğini açığa vurma hoş karşılanmazken; mütevâzılık, gücünü gizleme ve cemâat olarak yaşama teşvîk edilmiştir. Yardımlaşma, zekât ve sadaka verme, sadakayı verirken sağ elin verdiğini sol elin görmemesi ilkesi emredilirken, herkesin gözü önünde, canlı yayında ve olduğundan büyük göstererek tasadduk etme ayıplanmıştır. Anadolu insanı çocukların yetiştirilmesinde iki ana referans öncelemiştir asırlardır: İyilikleri teşvîk etme, kötülüklerden uzak durma. Çocuklar Allâh’ın merhameti, rahmeti, sevgi ve cömertliği, rızk verici olması, affetmesi, hastalara şifa vermesi gibi özellikleri anlatılarak hayâta hazırlanmıştır. Peygamberimizin (sav) çocuk sevgisi, hayvan sevgisi, yaşlılara hürmeti, suçluları affedişi, mütevâzi oluşu, yardımsever oluşu, iyi bir baba oluşu, ashâbıyla şakalaşması, kendine bir şey istemek yerine arkadaşlarına ve ümmetine istemesi gibi özellikleriyle çocukların karakter genlerine şekil verilmiştir. Özellikle son çeyrek asırda yaşanan gelişmeler ve değişimler toplumun değer anlayışını da değiştirmiştir. En büyük önceliğimiz elbette gençler olmalıdır. Gençleri de çocukların yetiştirilme tarzı şekillendirmektedir. Günümüzde gençlerin hayatlarına büyük oranda popüler kültürün bileşenleri yön vermektedir. Moda kavramı İslâmîleştirilmeden, ya da İslâmî yaşam tarzı popüler hâle getirilmeden gençlerin bizim gençlerimiz olarak yetişmesi çok kolay gözükmemektedir. Yâni bir genç kız hem İslâmî niteliklere uygun bir tesettür şeklini kabûl edecek hem de bu giyim tarzını beğenerek giyecek. Bir genç tıraş şeklini Batılı sanatçıların, modellerin tıraş şekline göre değil de İslâmî ve yerli bir tıraş anlayışına göre yapacak. Hayâtın tüm yönlerinde aynı anlayışın hâkim olması gençlerin ve çocukların değerleriyle birlikte eğitilmelerini kolaylaştıracaktır. “Vakit nakittir” sözü tüm zamanların değişmeyen kuralıdır. En büyük zenginlik vakittir. Vakti olmayan ibâdet edemez, okuyamaz, tefekkür edemez, dünyâlık ve ukbâlık çalışmalarını yapamaz. Teknolojik gelişmeler hayâtın birçok noktasında kolaylık sağlamıştır. Uzaklar yakın olmuş, zorlar kolaylaşmıştır. Fakat çocuklarımızın ve gençlerimizin teknolojinin mübtelâsı olması tehlikesi bulunmaktadır. Bir dönem televizyon gençlerin zamânını çalmaktaydı, sonra tabletler gençlerin elinden düşmez oldu. Akıllı telefonlar ise îcatlar silsilesinde daha önceki tüm îcatları bünyesinde topladığı için tek başına gençlerin hayâtına hükmeder olmuştur. Müzik seti, video kamera, fotoğraf makinesi, telefon, faks, ses kayıt cihazı, pusula, bilgisayar, televizyon, canlı yayın aracı, gazete, saat alarm cihazı, kütüphane, okul… Akıllı telefonlar tüm bu vasıfları bünyesinde toplayan sihirli kutu… Esâsında toplum bu gelişmelerin bu kadar hızlı gerçekleşmesini içselleştirememiştir. Gençler bu makineyi nasıl kullanacağı konusunda eğitilememiş, üreticilerin tüketim ve oyalama taktiklerine teslîm olmuşlardır. Çocukları teknolojiden uzak tutmak mümkün değildir, gerekli de değildir. Çocukları bizim yaşadığımız döneme göre değil, kendi yaşayacakları döneme göre yetiştirme zorunluluğu vardır. Gençleri bilgisayar ve dijital iletişim ve bilişim teknolojilerinden uzak yetiştirmek onlara yapılacak bir iyilik değildir. O halde gençlere bâzı imkânları yasaklamak yerine gençleri bu imkânları bilinçli kullanmaları yönünde teşvîk etmek gerekir. Gencin namazı, orucu, tövbesi, infâkı, ilimle meşgûl olması, Kur’ân okuyuşu Allah katında daha sevimlidir. Onlarla çatışmaya girmek onların başta âilelerinden uzaklaşmalarına, değerlerine mesâfeli durmalarına sebep olabilir. Çocuklar bizimdir, değerlerimiz de bizim. O halde günün koşullarından faydalanarak inançlı ve ibâdet şuurunda bir nesil için, kişiler ve kurumlar önemli çalışmaları yapmalıdır. Vesselâm…

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak