Ara

Gaye İnsan Ufuk Peygamber

Gaye İnsan Ufuk Peygamber

Örnek alma insanda fıtrî bir ihtiyaçtır. Onun için insanımızın önüne doğru örnekler koymamız gerekir. Şâyet doğru örnekler konulmazsa, bu sefer insan yanlış kimseleri rol-model olarak alacak ve kendisine bile hayrı olmayan insanları kurtarıcı, yıldız/star, idol diye görecek ve onlara özenecek, sonuçta onlar gibi kaybedenlerden olacaktır.

Yarattığı insanın neye ihtiyacının olduğunu çok iyi bilen Yüce Yaratıcı, insanların önüne doğru örnekler koymuştur. Bunun için insanlığın hayat rehberi Kur’ân’ında yirmi beş peygamberi örnek olarak sunmuştur. Allâh'ın selâmı üzerlerine olsun Peygamberler, peygamber olmadan önceki ve sonraki hayatlarıyla tertemiz örneklerdir. Onlar, sicilleri temiz sâbıkasız önderlerdir. Çünkü onlar, ilâhî denetim altında yaşamış insanlardır.

Burada şu husûsu da özellikle belirtmeliyiz: Peygamberler, bu seçkinlik ve saygınlıklarını Yüce Allâh'ın lütfuyla bir insan olarak gerçekleştirmişlerdir. Zîrâ onlar, peygamber olmadan önce de mâsumdurlar. Nitekim Peygamberimiz (sav), kendisine vahiy gelmeden önce de Muhammedü’l-Emîn unvânını almış bir kimseydi. Mekke’de her insaf sâhibi, O’nun dürüst, nâmuslu, yardımsever, akrabâlarına düşkün, uyumlu/geçimli bir insan olduğuna şâhitlik etmekteydiler. Peygamberlik görevinden sonra, O’nun karşısında yer alan düşmanları bile O’nun bu meziyetlerini kabûl etmek durumunda kaldılar. Bu yüzden de vahyin ilk yıllarında inen Kalem sûresi âyetlerinde Yüce Rabbimiz, onun muhteşem bir ahlâk üzere olduğunu beyân etmiştir. Oysa bu âyet indiği sırada henüz, ahlâkî ilkeler bütünüyle açıklanmamıştı. Kur’ân bu husûsa dikkat çekerken şunları söyler: Daha önce yıllarca aranızda bulundum, hiç düşünmüyor musunuz?1 Ben de ancak sizin gibi bir insanım; ancak bana tanrınızın tek bir Tanrı olduğu vahyolunuyor.2

Bu ve benzeri âyetler, O’nun bir insan olarak bu güzelliklere sâhip olduğunu ve bunları başka insanların da yapabileceğini açıklamaktadır. Zâten O’nun bu güzellikleri başkaları tarafından yapılamaz şeyler olsaydı, O’nun insanlığa örnek gösterilmesinin bir anlamı olmazdı. Evet, Hz. Peygamber (sav) de bizim gibi bir insan olarak bu güzellikleri gerçekleştirmiştir. Elbette O, sıradan bir insan değil, kendisine vahyedilen bir insandı. Ancak O, kendisine vahyedilmeden önce de güzelliklerin adamı olarak örnek bir hayat yaşamıştır. Nitekim onun peygamber olmadan önce yaşadığı kırk yıllık ömrü bunun en açık şâhididir.

Peygamberlerin tüm özellik ve güzelliklerini şahsında toplayan son Peygamber Efendimiz de Kur’ân âyetlerinde insanlık sahnesine sunulmuş en muhteşem örnektir. O’nun bu örnekliğini Yüce Rabbimiz, şu kutlu sözleriyle insanlığa sunar:

 

And olsun ki, sizin için, Allâh'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh'ı çok anan kimseler için Resûlullah en güzel örnektir.3

O’nun insanlığa bu şekilde örnek olarak sunuluşu O’nun, yaşadığı hayâtı, söz ve eylemleriyle Sünnetinin günümüze kadar sahîh bir şekilde geldiğinin de açık göstergesidir. Zîrâ O’nun Sünneti, günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaşmamış olsaydı, O’nun örnek gösterilmesi anlamsız olurdu. Böyle bir durumda insanların, Yâ Rabbi, onu bize en güzel örnek olarak sundun, lâkin onun örnekliği bize sahîh bir şekilde ulaşmadı deme hakları olurdu. Halbuki durum öyle değildir. Kur’ân’ın âyetleri evrenseldir, Allah Rasûlünün örnekliği de evrenseldir, her çağa, her coğrafyaya ve herkese hitâb eder. Onun örnekliğinin iki temel kaynağı olan Kur’ân ve Sünneti de sağlam bir şekilde bize ulaşmış ve izlenmeyi beklemektedir.

Dikkat edilirse âyette onun hangi konuda, kimler için örnek olduğu açıklanmamıştır. Zîrâ O, her konuda, herkes için, her zaman en güzel örnektir. Tertemiz çocukluk ve gençliğiyle, iffet ve nâmuslu oluşu, güvenilir ve dürüst oluşu, yardımsever oluşuyla… Yüce Rabbimize karşı ihlâs ve samîmiyetle şükreden kul oluşuyla… İnsanlığın kurtuluşuna adanmış hâliyle, gece gündüz fedâkârâne bir şekilde insanlığın hidâyeti için koşturmasıyla… Söylemiyle, eylemiyle, duruşu ve susuşu ile en güzel örnektir.

O, evinde ev halkı ve ev işleriyle yakından ilgilenen bir âile reisi olarak… Mescidin mihrâbında beş vakit namazını cemaate kıldıran bir imam olarak… Halkının derdiyle dertlenen bir halk adamı olarak… Ordusunun başında cesâretli bir komutan olarak… Devletini yöneten âdil bir yönetici olarak… Örnek bir âile reisi, örnek bir baba, örnek bir dede, örnek bir akraba, örnek bir komşu olarak herkes için ve her zaman en güzel örnektir.

O, insanlığın hayat düstûru Kur’ân’ı en iyi ve en doğru şekilde okuyan, anlayan, yorumlayan ve yaşayan kişi olarak en canlı örnektir. Zîrâ O’nun ahlâkı, bütünüyle Kur’ân’dı. Kur’ân âyetleri O’nun sözlerinde ve eylemlerinde kendini bulmuştu. Nitekim O, bu dünyâdan göçüp giderken insanlığa İslâm’ın bütün kurumlarıyla yaşandığı örnek bir çağ (Asr-ı Saâdet), bu çağın temel ilkelerini belirleyen iki ana kaynak bırakmıştı (Kitap ve Sünnet).

Onun örnekliği eskimeyen, pörsümeyen, miadı dolmayan, günü geçmeyen bir örnekliktir. O insanlığa bıraktığı Kitap ve Sünnet emânetiyle hâlâ kırk yaşında ve ümmetinin başındadır. Onun bıraktığı emânet, ona nübüvvetin verildiği ilk gün gibi ter ü tâze durmaktadır.

Kur’ân-ı Kerim’de O’ndan bahseden onlarca âyet vardır. Aslında bu âyetlerin her biri O’nu biz insanlığa bir model olarak sunmaktadır. Şimdi o âyetlerden birkaçını okuyacak olursak:

 

And olsun ki Allah, inananlara, âyetlerini okuyan, onları arıtan, onlara kitap ve hikmeti öğreten, kendilerinden bir peygamber göndermekle iyilikte bulunmuştur. Halbuki onlar, önceleri apaçık sapıklıkta idiler.4

And olsun ki, içinizden size, sıkıntıya uğramanız kendisine ağır gelen, size düşkün, inananlara şefkatli ve merhametli bir peygamber gelmiştir.5

Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.6

Ey Peygamber! Biz seni şâhit, müjdeci, uyarıcı; Allâh'ın izniyle O'na çağıran, nurlandıran bir ışık olarak göndermişizdir. İnananlara, Rablerinden büyük bir lütuf olduğunu müjdele.7

Biz, seni yalnız müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.8

Şüphesiz sen muhteşem bir ahlâka sâhipsin.9

Senin şânını Biz yükselttik.10

Doğrusu Biz, sana kevseri/bereketi/pek çok nîmeti vermişizdir.11

Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, peygamberini, doğruluk rehberi Kur'ân ve hak din ile gönderen O'dur. Şâhit olarak Allah yeter. Muhammed Allâh'ın elçisidir.12

Bizlere düşen o gâye insan, ufuk peygamberi doğru bir şekilde tanımak ve tanıtmaktır. Bunu yaparken de yaşayabildiğimiz kadar O’nun sünnetini yaşamak, O’na benzemek ve O’nu izlemektir. Bütün yanlış yollara Beri gel, serseri yol/O'nun Ümmetinden ol! diye çağrıda bulunabilmek ve özümüz, sözümüz ve eylemimizle Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim/Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim! diyebilmektir. Unutmayalım ki bizler birey olarak kendi kişisel hayâtımızda, âilemiz ve yaşadığımız toplum içerisinde O’nun güzelliklerini yaşadıkça O’na yaraşır ümmet olacağız ve hayâtımızı anlamlı hâle getireceğiz. Çünkü O’nu sevmek Allâh'ı sevmektir, O’na itâat etmek de Yüce Allâh'a itâat etmektir:

 

Allâh'ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder.13

Kim Allâh'a ve Peygambere itâat ederse, işte onlar Allâh'ın nîmetine eriştirdiği peygamberlerle, dosdoğru olanlar, şehitler ve iyilerle berâberdirler. Onlar ne iyi arkadaştırlar!14

Peygamber'e itâat eden, Allâh'a itâat etmiş olur. Kim yüz çevirirse bilsin ki, Biz seni onlara bekçi göndermedik.15

Peygamberi sevmek, O’nu izlemek, O’na benzemek, O’na itâat etmek bizim hem bu dünyâda hem de öteki dünyâda azîz olmamızı, huzur bulmamızı sağlayacaktır. Zîrâ bu herkesin hayrına ve yararınadır. Çünkü Allah ve Rasûlü’nün çağrısı, insanlık içindir ve onun iyiliği içindir.

Bugün insanlığın en büyük sorunu, yanlış kimseleri kendine örnek alması, kendine hayrı olmayan kimseleri şu veya bu sebeple kurtarıcı olarak görmesidir. Bunun sebeplerinin başında ise önüne doğru önderler/örnekler sunulamayışı gelmektedir. Halbuki bu konuda olması gereken, dünyâ ve âhiret hayâtında bizi kurtaracak kimseleri örnek almaktır. Gençlerimizi ve çocuklarımızı bekleyen en büyük tehlike de yanlış kişilerin onlara örnek olarak sunulmasıdır. Oysa insanlık târihinin albümünde, Hz. Muhammed aleyhisselâm gibi her zaman, her şartta, her yerde ve herkes tarafından izlenebilecek bir mükemmel örnek vardır. O, Yüce Allâh'ın seçkin kulu ve saygın elçisidir. O’na (sav) ve O’nun izinde olanlara selâm olsun.

 

Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamberi överler; ey inananlar! Siz de O’nu övün, O’na salât ve selâm getirin.16

 

Dipnotlar

1 Yûnus 10/16.

2 Kehf 18/110.

3 Ahzâb 33/21.

4 Âlu Imrân 3/164.

5 Tevbe 9/128.

6 Enbiyâ 21/107.

7 Ahzâb 33/45-47.

8 İsrâ 17/105; Furkân 25/56; Fetih 48/8.

9 Kalem 68/4.

10 İnşirâh 94/4.

11 Kevser 108/1.

12 Fetih 48/28-29.

13 Âlu Imrân 3/31.

14 Nisâ 4/69.

15 Nisâ 4/80.

16 Ahzâb 33/57.

 Şubat 2023, sayfa no: 8-9-10-11

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak