Ara

Ezberleri Bozacak Savunma Sistemi Geliyor!

Ezberleri Bozacak Savunma Sistemi Geliyor!

Türkiye Çelik Kubbe İsmiyle Dünyâya Ne Mesaj Verdi?

Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı sonrası yapılan açıklamada, 'Çelik Kubbe Projesi'nin görüşüldüğü ve karara bağlandığı bildirildi. Peki Çelik Kubbe nedir? İçinde hangi sistemler olacak? Türkiye'nin yerli ve millî "Çelik Kubbe" hamlesi kime, ne mesaj veriyor? Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ ile Çelik Kubbe'yi konuştuk.

Röportaj: Sümeyye Palta 

İlk olarak, Çelik Kubbe hangi katmanlardan oluşuyor?

Çelik Kubbe savunma sistemi, her ülkede standart olarak uygulanan katmanlardan oluşuyor. Yâni alçak irtifâ, aynı zamanda orta irtifâ, orta menzil ve yine uzun menzilli füzelere, helikopterlere, uçaklara, karadan havaya atılan füzelere karşı kullanılan bir sistem. Bütün dünyâda standart, üst katmandan oluştuğunu bir kere bilelim. 

Alçak, orta ve uzun menzil katman sistemleri nelerdir?

Her füzenin çeşitli kullanım alanları var. O cinslere göre bir "tencere sepeti" gibi oluşturulmuş bir hava savunma sistemini tesis etmek durumundasınız. Kısa menzilli füzelerin savunma sistemi ayrı, orta menzil savunma sistemi ayrı, uzun menzilli balistik füze savunma sistemi ayrı. Dolayısıyla bunları yine aynı şekilde savunma mevzilerine göre sınıflandırarak bir katman oluşturumuna gitmelisiniz. Türkiye de bunu yaptı. 

Örneğin, bizim "A" dediğimiz alçak irtifâ kısa menzil saldırılara karşı kullandığımız sistem, 15 km kadar güvenlik sağlamakta. Yine, HİSAR-O dediğimiz orta menzil sistemimiz 35 km'ye kadar rahatlıkla güvenliğinizi sağlayabilmekte. Siper dediğimiz, esas adı Hisar-U olan uzun menzil füzelere karşı yapılan savunma sisteminde, 150 km artı bir menzilde savunma hattı kurabilmektesiniz. Bu katmanların kendiliğinden entegrasyonu var. Ve bu katmanların her birinin de kullanıldığı bir takım sistemleri var. 

Esas alçak irtifâ dediğimiz hava savunma sistemlerinde, Türkiye çeşitliliği artırdı. İhtar, Sapan, Gezgin ve yine Korkut gibi sistemler genellikle drone, helikopter veya alçaktan uçan uçaklara ve kısa menzil füzelere karşı oluşturulmuş hava savunma sistemleridir. Bütün bu sistemlerin temelinde bir radar hava savunma sistemi oluşturur. Bu radar, hava alan tarama sistemi vardır. Yine bu radarın aldığı bilgilerin değerlendirildiği ve hangi savunma sisteminin devreye gireceğine yönelik karar veren bir komuta kontrol merkezi vardır. Yine bu füzelerin, yâni savunma maksatlı atılan füzelerin ateşlendiği ateşleme sistemleri vardır. Bu üçü entegre çalışır ve hepsinin de ilgi alanına göre veya tahsis edilen alana göre uyguladıkları savunma mekanizmaları vardır. 

Türkiye Yerli ve Millî İmkanlarıyla Tüm Katmanları Oluşturdu

Bu açıdan baktığınızda, Türkiye üç katmanda da kendi yerli millî imkânlarıyla bu katmanlarda kullanmak üzere savunma sistemini kendisi geliştirdi. Dünyâda sekiz ülkenin uyguladığı bir teknolojiye kavuştu. Ama bu sekiz ülke içerisinde bütün katmanların yerli olduğu beş ülke var. Onlardan biri de Türkiye. Biz Allâh'a şükür, bu katmanlar arasında entegrasyonu sağlayarak üçünün de birbiriyle uyumlu olduğu bir sistemi tesis ettik. Bundan böyle yapmamız gereken, bu menzilleri artırmak. Yâni Hisar-U dediğimiz uzun menzilli sistem, 100 km ile başladı. Şu an 150 km'lerde, daha da üzerine çalışılıyor ve hep "artı" diye başlık açıyoruz. Kezâ HİSAR-O dediğimiz orta menzil hava savunma sistemimiz, 25 km ile başladı. 35 km'ye kadar geldi. Dolayısıyla bu her ülkede uygulanan standart yöntemlerdir. Bu tesisleri kurduktan sonra geliştirirsiniz, ikame edersiniz ve ona göre bir savunma sistemi oluşturursunuz. Türkiye şu an bunu yapıyor. Bazıları envantere girdi ve her katmanda çalışmalar yürütülüyor. Menzilleri artırmak üzere yeni modifikasyon çalışmaları var ama aynı zamanda diğer sistemlerin de buna entegrasyonu gibi bir çalışma söz konusu. 

Türkiye Bu Başarıyı Gösteren 5 Ülkeden Biri

Savunma Sanayii Başkanımız Haluk Görgün'ün de ifâde ettiği gibi, bu çelik olarak andığımız sistem, Allâh'a şükür sâdece Türkiye'de olan veya sayılı birkaç ülkede olan, kendi içinde bütün entegrasyonunu tamamlamış bir sisteme dönüştü. 

Peki bunun önemi nedir?

Dediğim gibi üst katmanın da, alçak, orta ve uzun menzil katmanlarının üçünün de millî olduğu beş ülke var. Örneğin uzun menzilli S400'ü Rusya'dan alayım, orta menzili Amerika'dan alayım, kısa menzili Avrupa'dan alayım gibi bir yola girerseniz, bunlar arasındaki entegrasyonu sağlamakta çok zorlanacağınız için sistemin sağlıklı çalışması zor. Doğru olan, birbirleriyle uyumlu hattâ diğer silah tesisat ve teknik donanımlı cihazlarla da uyumlanması gereken bir sistemdir. 

Türkiye, çalışmalar yürütüyor ve çok da başarılı oldu. Ama diğer dünyâ devletlerinde aynı başarıyı görmek mümkün değil. Çünkü dediğim gibi bu beş ülke bu teknolojiye sâhip ve bu ülkelerde belli yerlerde satılıyor. 

İlerleyen zamanlarda uzay ve uydu sistemleri entegre edilebilir mi?

İleride uzayla bağlantılı, yapay zekâ dâhil, birçok şeyle entegre edilecek. Bundan hiç kimsenin şüphesi yok ve açıklamalar da bunu gösteriyor. 

TÜRKİYE'NİN ÇELİK KUBBE'Sİ İSRAİL'İN DEMİR KUBBE'SİNİ YENER Mİ?

İsrail'in Demir Kubbe'sinden daha mı kapsamlı bizim Çelik Kubbemiz?

Demir Kubbe ile bizim sistemi karşılaştırdığımızda, Demir Kubbe'de tek katmandan bahsetmek mümkün değil. En alt katman Demir Kubbe. Adı öyle kaldı. Bunun bir üstü Davut'un Sapanı ki Demir Kubbe'nin menzili 70 km'ye kadar uzanabiliyor. Davut'un Sapanı 300 km'lere kadar gelebiliyor. Bunun bir üstü Arrow sistemi ki İsrail'in Amerika'nın desteğiyle yürüttüğü bu sistemin, 500 km'ye kadar rahatlıkla savunduğu söyleniyor. Ama İsrail bu tür konularda abartmayı sevdiği için psikolojik anlamda özellikle rakamları büyütmüş olabilir. Bu sistemler şu âna kadar çok kullanılma fırsatı bulamadı. Bir tek İran ile yaşanan gerilimde bunların devreye alınacağı söylendi. Ama en çok kullanılan Demir Kubbe oldu. Onda bile verilen rakamların abartılı olduğunu, aslında başarı oranının çok daha düşük olduğunu gördük. 

TÜRKİYE BU İSİMLE PSİKOLOJİK BİR TAHRÎBAT OLUŞTURDU

İsim Gök Kubbe olacaktı. Neden Çelik Kubbe ismi seçildi?

Burada, Mavi Vatan gibi sembol isimler komisyon tarafından, halk nezdinde en çok kabûl gören şekliyle adlandırılabiliyor. Gök Kubbe ilk etapta kamuoyunda oluşan bir isimdi ama teknik anlamda Çelik Kubbe denmesi bana göre psikolojik etki yaratmak amacıyla tercîh edildi. Çünkü Demir Kubbe, dünyâda bir algı oluşturdu. Sanki mükemmel bir sistemmiş gibi. Türkiye buna cevâbı verilen isimle taçlandırdı, Çelik Kubbe dedi. Ki ben içeriden çok daha iyi olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. 

S400'ler bu sistemin içinde olacak mı, olmayacak mı hocam?

S400'leri bu sisteme entegre etmek zâten hedef. Bu yönde de çalışmalar var. Yâni dışarıdan alınan bir sistemi, kendi yerli sistemine veya bir başka ülkenin sistemine entegre etmek çok zor ama Türkiye bunu da başarıyor. Bu konuda da çok olumlu gelişmeler ve çalışmalar var. Eninde sonunda S400'ü de bu sisteme entegre ederek, gerçekten siperin 150 km artı dediğimiz bölümdeki ara çalışma döneminin etkisini kapatacak bir noktaya getirecekler. Zaten S400'ü bu konuda hazır mobil halde tutuyoruz. İstediğimiz yerde kullanılmak üzere hazırlık içindeyiz. Dolayısıyla buna entegresi sağlandığında, Türkiye hava savunma sistemini dünyânın en güvenli birkaç ülkesinden biri haline getirecektir diye düşünüyorum.

Eylül 2024, sayfa no: 16-17-18

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak