Ara

Eyüp Sultan'da Matematikçi Bir Devlet Adamı Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa

Eyüp Sultan'da Matematikçi Bir Devlet Adamı  Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa

“Mezarlıklar, bir şehrin canlı, somut târihidir. Hele bizim gibi biyografi yazmada cömert olmayan, aşırı tevâzu ve mahviyetkârlık sebebiyle nice değerin hayâtının meçhûle gömüldüğü bir ülkede, târihî mezarlıklar çok daha büyük bir önem kazanmaktadır. Bir mezar taşının üstündeki bir başlık işâreti, kavuk mu, sarık mı, külâh mı, fes mi olması bize o zâtın mesleği ve toplum katı hakkında bir fikir vereceği gibi ölüm târihi, mezar kitâbesindeki bir-iki satır bize o şahsı tanıtmakta altın kadar değerli bir anahtar bilgi sağlar. Hele bazı uzmanlar, mezar taşları arasında bağ kurup çağdaş olanları birer cetvelde derleyip toplasalar, târihimizin nice karanlık olayı aydınlanabilir. Bir de bunlara evlerde çürüyen, kaybolan şecereleri ya da âilenin geçmişine âit belgeleri eklersek, yiten bir târihin duygusuz şâhidi olduğumuz apaçık ortaya çıkar.” Bu cümleler rahmetli üstad Sezai Karakoç’a âit. [Hatıralar, Diriliş] Fakir, üstâdın veciz ifâdesinde belirttiği hususları yüreğinde hissedenlerden biridir. Yıllardan beri bu minvâlde bir mücâdelenin içerisindeyiz. “Her mezar taşının altında bir dünyâ târihi yatar.” veciz ifâdesini bıkmadan usanmadan tekrarlıyoruz. Lâkin bu çabaların bir etkisi, yansıması oluyor mu, işte orası belli değil. Sözün burasında efsâne komutan Selahaddîn Eyyûbî’nin çağını aşan, ibretlik sözünü hatırlıyoruz. Selahaddîn Eyyûbî Kudüs seferine çıkarken hocası kendisine: “Atının alnında zafer görüyorum” dediğinde; o: “Biz seferden sorumluyuz, zaferden değil” demişti. İnandığımız yolda devâm ediyoruz. Eyüp Sultan’da bir mezar taşının yanı başındayız. Bu mezarda, büyük matematikçi/fizikçi Mareşal Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa medfundur. Olağanüstü hayat hikâyesiyle ülkemize, eserleriyle dünyâ bilim târihine mâl olmuş bu büyüğümüz bakalım neler yapmış.

Matematiğe Olan Büyük İlgisi Keşfedildi

Hüseyin Tevfik Paşa 1832 yılında, günümüzde Bulgaristan sınırları içinde kalan, o zamanlar Osmanlı Devleti’ne bağlı olan Vidin şehrinde doğdu. Âilesi İmamzâdeler olarak tanınırdı. İlköğrenimini Vidin’de yaptı. 15-16 yaşlarında İstanbul’a gelerek sırasıyla Maçka Askerî İdâdîsi'ni, Mekteb-i Harbiye’yi ve Erkân-ı Harbiye’yi bitirdi. Öğrenimi sırasında matematiğe olan büyük ilgisi keşfedildi. Cambridge Üniversitesi mezunu matematik hocası Tahir Paşa kendisine özel dersler verdi. Mezun olduktan sonra kendisi de Harbiye’de cebir dersleri vermeye başladı, Tahir Paşa vefât edince onun matematik dersleri de Hüseyin Tevfik Paşa’ya kaldı. Ayrıca yüksek cebir, geometri, analiz, diferansiyel-integral hesap, mekanik ve astronomi derslerini üstlendi. 1863’te önyüzbaşı, 1867’de binbaşı, 1869’da da yarbay oldu. Harbiye’deki hocalığı devâm ederken, Tophâne Tecrübe ve Muayene Komisyonu’na da getirildi. 1868’de Paris’teki Mekteb-i Osmânî’ye müdür muavini olarak gönderildi ve aynı zamanda balistik ve tüfek imâlâtı üzerine incelemelerde bulunmakla görevlendirildi. Bu arada matematik bilgisini geliştirmek için Paris’te üniversiteye ve College de France’a devâm etti. Paris’te kaldığı iki yıl boyunca makāleler yayımladı ve bilimsel toplantılara katıldı. 1872’de devlet tarafından Amerikan silah fabrikalarına sipâriş edilen tüfeklerin imâlâtını denetlemek üzere ABD’ye gönderildi. 1878 yılına kadar ABD’nin Rhode Island eyâletinde kaldı ve bu süre içinde matematikle uğraştı. “Lineer Algebra” [Doğrusal Cebir] adlı İngilizce eserini bu sırada yazdı ve Argand’ın kompleks sayılarla ilgili teorisinde ileri sürdüğü çarpımı üç boyutlu uzaya uygulamanın bir yolunu buldu. Bu arada tuğgeneralliğe terfi etti.

Eserleri Sırra Kadem Bastı

1878 yılında ABD’den döndükten sonra II. Abdülhamid Han tarafından Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn’un başına Mühendishâne Nâzırı olarak atandı. Bu görevde kısa bir süre kaldığı için arzu ettiği hizmeti yapamadı. Fakat fen alanındaki araştırmalarına, çalışmalarına ara vermeden devâm etti. Bilim câmiâsına kazandırdığı eserleri günümüzde dahi takdirle karşılanıyor. İhsan Fazlıoğlu, “Hesap” isimli makālesinde bu alanda emeği geçenleri kronolojik olarak ele alırken Paşa’dan da söz eder ve şöyle der: “Osmanlı matematiğinin en önemli isimlerinden biri de matematik, astronomi ve fizik alanında eserler kaleme alan Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa’dır.” 1882 yılında İstanbul’da Boyacıyan Matbaası'nda 69 sayfa ve İngilizce olarak yayınladığı “Linear Algebra” [Lineer Cebir] adlı kitap, matematiğin çok yeni ve güç bir alanında yazılan tamâmen orijinal bir eser olarak gösteriliyor. 1892 yılında genişletilmiş 2. baskısı yine aynı matbaada 189 sayfa olarak tekrar basıldı. “Linear Algebra”nın 1.baskısından bir adet Kandilli Rasathanesi'nde, 1892’de yapılan 2. baskısından 2 adet İTÜ merkez kitaplığında olmak üzere toplam 3 adet bulunabilmiş. 1892 baskısından bir adet ise Almanya’dan Celâl Şengör tarafından satın alınarak Türkiye’ye getirilmiştir. 

İTÜ târihçesinde, “Linear Algebra” hakkında şu bilgiler de yer alır: “Bu eser 1843 yılında Hamilton tarafından bulunan ve fizikteki uygulaması dolayısıyla büyük önem taşıyan Kuaternion’lar üzerinedir. Tevfik Paşa dört boyutlu cebrin üç boyutlu alt cebrinin bulunmamasından dolayı bu alandaki çalışmalarını sürdürmüş ve kompleks sayılar cebrini içine alan üç boyutlu cebri inşâ etmiştir. Oluşturduğu cebrin assosyatif olmadığı yâni ikiden fazla vektörün çarpımının sıraya bağlı olduğu husûsu ancak 1957 yılında ispatlanmıştır. Tevfik Paşa’nın yaptığı bütün işlemler tamâmen doğrudur.” Osmanlı’da temel bilimlerle ilgili çalışmalar açısından çok büyük bir önem ve değer taşıyan bu kitabın her iki baskısını da içeren bir tıpkıbasımı Kazım Çeçen tarafından “Hüseyin Tevfik Paşa ve Linear Algebra” [İTÜ,1988] adıyla yapılmıştır. Salim Ayduz’un verdiği bilgilere göre Hüseyin Tevfik Paşa’nın diğer eserleri şunlardır: “Hasâb al-Muthannâ”, “Zayl Usûl al-Jabr”, “Yeni Ölçülerin Menâfi ve İstimâline Dâir Risâle-i Muhtasara”, “Heyet Kitabı”, “Mahsûsât ve Gayr-i Mahsûsât”, “Rubu Tahtasına Dâir Bir Risâle” ve “Fann Makine”. Yukarıda adı geçen eserlerin maalesef hiçbiri kütüphanelerimizde bulunamamıştır. 

Halk Arasında Bir Devlet Adamı

1880’de korgeneralliğe terfi eden Hüseyin Tevfik Paşa, 1883-1886 yılları arasında Osmanlı Devleti’nin Washington Büyükelçiliği görevini sürdürdü. 1889 yılında Ticaret ve Nafia Nazırı görevine atandı. Askeri Teftiş Komisyon Üyeliği, Sayıştay Reisliği ve Maliye Nazırlığı görevlerinde bulundu. 1897 yılında mareşal rütbesine terfi etti. Ölümüne kadar II. Albdülhamid Han’ın yâveri olarak görev yaptı. Halis Ayhan ve Hakkı Maviş’in bildirdiğine göre Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Yusuf Ziyâ Paşa, Sakızlı Ahmed Esad Paşa ve Ali Nakî Efendi ile birlikte öksüz ve yetim müslüman çocukları okutmak için 1864 yılında kurduğu “Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslâmiye” sonradan “Darüşşafaka Lisesi”ne dönüşmüştür. Paşa, bu sebeple halk tarafından daha çok Darüşşafaka’nın kurucusu olarak bilinir. Cem Tezer, bir makālesinde karakter ve şahsiyeti hakkında şunları kaydeder: “Sarayın ona itimâd ettiğini, memuriyet hayâtında “mazuliyet”, “infisal”, “menfa” safhalarının neredeyse bulunmayışından anlıyoruz. Bunun da ötesinde, büyük gâileler, vartalar, buhranlar sırasında Devlet-i Âliyye’nin marifet, dirâyet ve sadâkatına mürâcaat ettiği kişiler arasında başta geldiği anlaşılıyor.” Tezer, İbnülemin Mahmud Kemal’e atfen ilâve olarak şu ayrıntıyı da haber verir: “Yüksek rütbelere, devlet işlerinin o devirde bağlı olduğu bitmez tükenmez rüsûma rağmen o ‘halkın arasında’ yaşayan bir insandır.” Hüseyin Tevfik Paşa, 16 Haziran 1901 târihinde vefât etti. Mezarı Eyüp Sultan Beybaba Sokak'ta, eski karakol binâsından Câmi-i Kebîr yönüne ilerlerken yolun sağ tarafındadır. Sokağa cepheli Mumtaş tâbir edilen mezar taşı kitâbesinde şunlar yazılıdır: Hüve’l-Bâki / Askeri Teftiş Komisyon / Âlisi Âzâsından ve Müşirân-ı / Âzamdan Vidinli Hüseyin / Tevfik Paşa’nın Rûhiçün / Rızâenlillâh el-Fâtiha / Sene:1329 M. 1901 

Bir İbret Vesîkası

Yakın zamanda yeri bilinsin diye Hüseyin Tevfik Paşa’nın mezarının üzerine mermerden Türkçe yazılı bir levha konuldu. Lâkin duvarın arkasında kaldığı için yoldan geçenlerin görmesi neredeyse imkânsız gibi. Ancak tanıyan, bilen birisi buradaki mezarı bulabilir. Dâruşşafaka Cemiyeti temsilcileri son yıllarda paşanın vefat târihlerinde mezarı başında anma etkinliği gerçekleştiriyor. Yeri gelmişken yaşanmış bir hâtırayı ibret vesîkası olarak burada paylaşalım. Prof. Dr. Fikri Akdeniz’in bildirdiğine göre 1997 yılında İstanbul’da, “Altıncı Uluslararası İstatistik için Matris Yöntemleri” adlı bilimsel toplantı düzenlenir. Yerel düzenleme komitesi Prof. Dr. Fikri Akdeniz, Prof. Dr. Ömer L. Gebizlioğlu ve Prof. Dr. Cemil Yapar’dan oluşur. Toplantıya 16 ülkeden 50'den fazla bilim insanı katılır. Prof. Dr. Fikri Akdeniz, Bilimsel Komite üyeleri Profesör George P. H. Styan [Kanada], Profesör Simo Puntanen [Finlandiya] ve Prof. Dr. H. H. Werner’ın [Almanya] istekleri üzerine, birlikte 19 Ağustos 1997 günü Hüseyin Tevfik Paşa’nın Eyüp Sultan civârındaki mezarı ziyâret edilir. Heyet içerisinde Osmanlı Türkçesi'yle yazılan mezar taşını okuyabilecek kimse yoktur. Ne yazık ki bütün çabalarına rağmen civardan “paşanın mezar taşındaki yazıyı” okuyup anlamını söyleyebilecek yardımı da alamazlar! Dünyânın farklı ülkelerinden alanında uzman bilim adamı heyeti, ülkemizde bir bilim adamının kabrini ziyârete geliyor, lâkin bu bilim adamının kabir taşını okuyacak bir insan bulunamıyor. Acaba bu heyet arasında yer alan insanlar hakkımızda ne düşünmüştür?! Söylenecek şey şu: Bizden ilim adamı da, bilim adamı da, sanatçı da, siyâsetçi de çıkmış. Lâkin bizler kadir kıymet bilememişiz. Târihimiz, birikimimiz göz göre göre unutturulmuş, yok sayılmış. Târihteki saygın yerimize tekrar yükselmek istiyorsak ilme, bilime, bilim adamına değer vermeyi, hürmet göstermeyi öğrenmeliyiz. Hüseyin Tevfik Paşa, asker, eğitimci, bilim ve devlet adamı vasıflarını bünyesinde barındıran ve bu vasıfların hakkını ziyâdesiyle veren, azîz hâtırası gelecek nesillere aktarılması gereken müstesnâ bir şahsiyettir, Rabbim cümlemizi kadir, kıymet bilenlerden eylesin. Âmîn, Yâ Muîn… 

Nisan 2024, sayfa no: 46-47-48-49

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak