Evlilik, iki insanın aynı gemiye binip bilinmez sulara açıldığı uzun bir yolculuktur. Rüzgâr bazen arkadan eser bazen dalgalar gemiyi sarsar. Kimi zaman güneş açar, kimi zaman fırtınalar patlar. Önemli olan, dalgaların varlığını inkâr etmek değil; onları birlikte aşabilmektir.
Peki, evlilikte krizler neden kaçınılmazdır ve onlarla nasıl başa çıkılır?
Birçok çift, kriz anlarını “Ya biz yanlış kişiyiz.” veya “Evliliğimiz bitti.” gibi kesin yargılarla değerlendirir. Oysa kriz, bir çıkmaz değil; büyüme fırsatıdır. Doğan Cüceloğlu’nun dediği gibi, “İlişki, insanın kendini görmesi için bir aynadır.” O aynaya cesaretle bakabilenler, ilişkilerinde derinleşir.
Evlilik krizleri çoğu zaman üç temel kaynaktan beslenir: beklentiler, iletişim kazaları ve bireysel yükler.
Herkes evliliğe bir hayalle girer. Kimimiz filmlerdeki gibi “anlaşılmak” isteriz, kimimiz çocukluğumuzda eksikliğini duyduğumuz sevgiyi bulmayı umarız. Ancak eşimiz, bizim içimizi okuyan bir kâhin değildir. Kemal Sayar’ın dediği gibi, “İlişkilerde kırılmalar, çoğu zaman konuşulmayan beklentilerin duvara çarpmasıyla başlar.”
Beklentilerin farkında olmak ve onları paylaşmak, evliliği sağlamlaştırır.
Örneğin, Ayşe ve Mehmet çiftini düşünelim. Ayşe, Mehmet’in doğum gününde ona romantik bir sürpriz yapmasını beklerken Mehmet, sade bir akşam yemeğinin yeterli olacağını düşünür. Ayşe bunu “umursamazlık” olarak okur, Mehmet ise “yetmiyorum” duygusuna kapılır. Oysa burada tek sorun, beklentilerin açıkça ifade edilmemesidir.
Ne Yapmalı?
- Kendi beklentilerimizi tanımalı ve bunları açıkça paylaşmalıyız.
- Karşımızdakini bir zihin okuyucu gibi görmemeliyiz.
- Beklentilerimizi esnetmeyi öğrenmeliyiz.
Evlilikte krizlerin en büyük kaynağı, iyi niyetle bile olsa yapılan iletişim hatalarıdır. Bazen öfkemizi yutmak pahasına susarız bazen de duygularımızı inciten sert cümlelerle ifade ederiz. Oysa ilişkide en büyük yara, söylenmeyen sözlerden veya yanlış söylenenlerden gelir.
Diyelim ki eşiniz size gün içinde mesaj atmadı. Bunu “Beni sevmiyor.” olarak yorumlarsanız, akşam gergin bir yüzle karşısına dikilirsiniz. Oysa belki de işi başından aşkındı, belki fark etmedi. Bahar Tezcan’ın dediği gibi, “Bazen sevdiklerimize en kırıcı sözleri en yumuşak tonla söyleriz. Çünkü söz, içindeki niyeti taşır.”
Ne Yapmalı?
- Suçlayıcı değil, duygu odaklı konuşmalıyız. “Sen beni hiç düşünmüyorsun.” yerine, “Bugün biraz ihmal edilmiş hissettim.” demek, çatışmayı çözebilir.
- Dinleme becerimizi geliştirmeliyiz. Karşımızdaki konuşurken cevabımızı değil, onun duygusunu anlamaya çalışmalıyız.
- Küçük jestlerin değerini bilmeliyiz. Bazen bir “Günaydın, nasılsın?” bile biriken kırgınlıkları eritmeye yeter.
Evlilik, sadece iki insanın değil; onların geçmişlerinin de birleşimidir. Kimimiz sevgiyi koşulsuz öğrenmişizdir, kimimiz sevgiyi hak etmek için çabalamamız gerektiğine inanarak büyümüşüzdür. Krizler, bu eski yaraların su yüzüne çıkmasına neden olur.
Örneğin, Ahmet ve Zeynep sürekli aynı konuda kavga ediyorlar: Zeynep, Ahmet’in ona yeterince zaman ayırmadığını düşünüyor. Oysa Ahmet’in çocukluğu, ilgisiz bir baba figürüyle geçmiş. Ona göre sevgi, “sessiz bir varoluş”tur. Zeynep ise tam tersine, sevgiyi ancak “ilgiyi hissettiğinde” anlayabiliyor. Burada kavga eden, sadece iki insan değil; geçmişlerinin bıraktığı izlerdir.
Ne Yapmalı?
- Kendi geçmişimizi ve duygusal tepkilerimizi sorgulamalıyız.
- Kriz anlarında geçmişin gölgesinin ne kadar etkili olduğunu fark etmeliyiz.
- Gerekirse bir uzmandan destek almalı, ilişkimizi daha bilinçli yaşamayı öğrenmeliyiz.
Evlilik, mükemmel olmayı değil; gelişmeyi gerektirir. Krizler kaçınılmaz olarak gelir ama onları nasıl yönettiğimiz, ilişkinin yönünü belirler. Dalgalar her zaman olacak. Önemli olan, birlikte aynı tarafta kalabilmek. Unutmayalım ki sevgi, yalnızca güzel günlerin değil; zor zamanların da emek isteyen bir pratiğidir.
Eğer bir gün evliliğinizde bir krizle karşılaşırsanız, hemen “Bitti.” demek yerine, “Bize ne anlatıyor?” diye sorun. Çünkü belki de en büyük yakınlaşmalar, en büyük kırılmaların ardından gelir.
Nisan 2025, sayfa no: 16-17
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak