Ara

Evlilikte İletişim Mucizesi / Şeyda Betül Kılıç

Eşler arasındaki en büyük sorunlar iletişim hatâlarıyla oluşur. Peki iletişim nedir ve neden bu kavrama ihtiyâcımız vardır?  Bireyler karşılıklı yâni interaktif bir süreçle birbirlerini tanır, sever ve anlamlandırır. Bu tanışma ve anlamlandırma sürecini hayat boyu yaşar deneyimleriz. Basit gibi görünen iletişim ihtiyâcı asla gözden kaçırılmamalıdır. Bâzen konuşarak bâzen beden dilimizle, sesimizdeki tonlamalarla, yüzümüzdeki mimiklerle iletişim kurarız. Unutulmamalıdır ki, karşımızdaki bizi ancak bizim kendimizi ifâde ettiğimiz kadar anlayacaktır. Eksik iletişim sebebiyle, yıllarca bir arada yaşayan insanlar bile birbirini yeterince iyi anlayamaz ve birbiriyle iyi iletişim kuramaz. Evlilik karârını iletişim kurarak alırız ve karşımızdakiyle ömür boyu iletişim anlaşması yaparız farkına varmadan… Fakat evliliğe kadar daha iyi iletişim kurabilen bireyler, evlilik içinde konuşmadan anlaşılmayı, sevmeden sevilmeyi, saygı göstermeden saygıyı görmeyi, anlayış göstermeden anlayışı bekler olur. Oysa bireyler kocaman bir hayâtı paylaşmak üzere bir araya gelmişlerdir ve bu evlilik gemisinin en önemli yakıtı doğru iletişimdir. Dikkat ederseniz ‘’sevgi’’ değil “doğru iletişim” diyorum. Mutluluk beklentisiyle kurulan evlilikte asıl olan mutlu başlamak değil, başlanan mutlu evliliği uzun müddet sürdürebilmektir. Mutlu evliliği mutlu sürdürebilmek için evlilik ilişkisinin yıpranmaması, sorunların her iki tarafı da mutlu edecek şekilde çözülmesi ve çiftlerin genel iletişim kurallarını bilmeleri gerekmektedir. Doğru iletişim kuramayan çiftler sâdece kendilerini değil aynı zamanda çevrelerini de mutsuz ederler. Her evlilik çatışması aslında evliliği sınayan bir sınavdır. Her çatışma sonrası ilişki ya daha çok güçlenir ya da daha fazla zayıflar. Sık sık tartışma çıkan evliliklerde genelde konular basit ve anlamsızdır. Ana sorun unutulmuştur ve eşler birbirlerini yıpratma fırsatını değerlendirme telâşındadır.  Birçok iletişim sorunu meselâ: -Aşırı genelleme; ‘’Sen zâten her zaman kaba birisin‘’ gibi, -Yıkıcı eleştiri; ‘’Zâten sen beni başkalarının yanında rezil etmekten zevk alıyorsun’’ gibi,  -Akıl okuma; ‘’Ne zaman çocuklar hakkında konuşsak benim yetersiz bir anne olduğumu söylüyorsun’’ gibi, -Geçmişi getirme; ‘’Annenin bana nişanda yaptıklarını asla unutmayacağım’’ gibi, -Akıl verme ‘’Benim dediğim gibi yapsaydın böyle olmazdı, bir dahakine şöyle yap’’ gibi hatâlarla sıklıkla evliliği tehdit eder. Oysa akıl vermek yerine empati yapmak çok daha güzeldir. Ortalama evlilik yapısı dediğimiz bir evlilik modeli giderek yaygınlaşıyor. Ortalama evlilik modelinde eşler ‘’Bu evlilik ne bitirilecek kadar kötü, ne de devâm edecek kadar güzel’’ diye düşünürler. Evlilikte iletişim olumsuzlaştığında, eşler evliliklerindeki olumsuzluğa odaklanırlar. Bu evlilikte ne bulduklarına değil ne bulamadıklarına odaklanırlar ve bu evliliği BİTKİSEL EVLİLİK hâline getirirler. Bitkisel evlilik neşe vermeyen, hep kaybettiren, insanı değersiz hissettiren, aşağılayan, sürekli tenkîd eden bir evliliktir. Katlanmaya dönüşen evlilikler yerine evliliğimizi iletişim hatâlarından kurtararak, mutlu, bedelleri düşük, ödülleri yüksek, evliliğin kazandırdıklarına odaklanmış bir anlayışla sürdürebiliriz. ‘’KONUŞMAYALIM DAHA İYİ‘’ diye düşünenler konuşunca kendisini uzlaşmak zorunda hissedenlerdir. Oysa iletişim kurmaktaki amaç sâdece uzlaşmak olmamalıdır, birbirimizi anlamak esas gâyedir. İletişimi görmezden gelirsek ‘’Aynı evde iki otelci ya da aynı evde sessiz yaşam‘’ kaçınılmaz olacaktır. SEVEN SEVDİĞİNE SEVDİĞİNİ SÖYLESİN J

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak