İnternet arama motorlarına “erasmus” yazdığınızda karşınıza genelde; Erasmus nedir, Desiderius Erasmus kimdir? başlıklarıyla karşılaşırsınız. Aslında isim çoğunuza yabancı değildir. Böyle olmakla birlikte kelimenin anlamı hakkında hiçbir fikrimizin olmadığı görülür. Bu yazımızda bir Müslüman olarak bu isme karşı bir farkındalık oluşturmak istedik. Bunu iki açıdan yapmayı uygun gördük: ilki akademik anlamda bir öğrenci değişimi programı olması bakımından diğeri de ismini aldığı şahsiyet bakımından.
Erasmus, ülkemizde Avrupa Birliği Devletleri topluluğunun, kendi bünyelerindeki yükseköğretim kurumları arasında, öğrenci ve akademisyenlerin kısa süreli olarak, farklı ülke ve üniversitelerde deneyim kazanmasını teşvik eden bir öğrenci değişim programı olarak tanınır. Tabi konu eğitim olunca hemen hepimiz buna karşı bir ilgi duymaya başlarız. Çünkü dinimizin bize ilim öğrenmeyi en yüksek amaçlardan biri olarak gösterdiğini düşünür ve ilim Çin’de bile olsa gidip almayı tavsiye eder! Sözünü hatırlayıveririz. Gerçekten de böyle midir? Yani herhangi bir bilgiyi herhangi bir şekilde alıp kullanmalı mıdır? Bizi kendi bilgi ve tecrübelerini ücretli veya ücretsiz sunan herkes iyi niyetli midir?
İngilizcesi ‘European Action Scheme for the Mobility of University Students’ olup Türkçeye ‘Üniversite Öğrencilerinin Hareketliliği için Avrupa Topluluğu Eylem Programı’ şeklinde tercüme edilen, Avrupa Birliği Devletleri topluluğunun bu ve benzeri projelerinin amacı, birliği oluşturan ülkeler arasındaki ihtilafları gidererek entegrasyonu/bütünleşmeyi sağlamaktır. Çünkü bu entegrasyonun bir boyutu da üye devletlerin dilleri hakkındaki bilgiyi geliştirmek, eğitimin kültürler arası boyutunu destekleyerek halklar arasında anlayış ve dayanışmayı sağlamak şeklinde ifade edilmektedir. Dolayısıyla bu ve benzeri diğer programlar vesilesiyle Avrupa devletleri arasında, geçmişte yaşanmış olan düşmanlıkların giderilmesi, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet bilincinin, yüksek öğrenim düzeyinde sağlanmasının amaçlandığı söylenebilir. Çünkü Avrupa’nın yakın geçmişinde, zamanın devletleri arasında pek çok çekişmeler olmuş, uzun yıllar savaş halinde kalmışlardır. Bunlara örnek olarak Avrupa tarihinde Seksen Yıl Savaşları verilebilir. Bu meşhur savaş 1568-1648 yılları arasında, Hollanda, İspanya, Fransa ve İngiltere’nin birbiriyle karşılaştığı, adını seksen yıl sürmesinden alan bir savaştır.
Erasmus’a Türkiye’den katılan öğrenci ve velilerin bu programa, hiç para harcamadan yurt dışı tecrübesi kazanmak gözüyle baktıkları söylenebilir. Çünkü Avrupa Birliği Ülkeleri bunun için bütçelerinden büyük miktarda pay ayırmaktadır. Ancak programın tanıtıldığı internet sayfalarına göz attığınızda karşınıza, ellerindeki dizüstü bilgisayarlarla kızların, erkek arkadaşlarıyla sarmaş dolaş bir şekilde, güzel mekanlarda eğlenerek vakit geçirdikleri mutlu fotoğraflar çıkar. Bu haliyle, şimdilerde görmeye alıştığımız, özel üniversite reklamlarına benzer bir görüntü akla gelmektedir. Müslüman bir gencin bu şekilde sitelerinde bir nevi reklamı yapılan programdan gerçekten istifade edip edemeyeceği tartışmalıdır.
Diğer taraftan programın isminin kökeni de önemlidir. Çünkü öğrencilere yüklenmesi hedeflenen bilgi ve kültüre dair ipuçları barındırır. Erasmus ismini akla getiren diğer konu APTALLIĞIN ÖVGÜSÜ şeklinde Türkçeye tercüme edilen kitaptır. Yazımızın bazı bölümlerine kaynak olarak aldığımız kitabı, Latince aslından çeviren ve yorumlayan: Asuman Coşkun Abuagla. Kitap, KORİDOR yayıncılıktan çıkmış ve ilk baskısı 2021' de yapılmış. Hristiyan bir din adamı olarak tanıtılan DESIDERIUS ERASMUS ROTERODAMUS bakalım kimmiş? Batıda din adamı dendiğinde zihnimizde nasıl bir tip karakter belirmelidir? İşte bu kitabın yazarıyla ilgili bilgileri ve Erasmus adlı öğrenci değişim programıyla ilgili düşüncelerimizi bir sonraki yazımıza bırakıyoruz.
Eylül 2024, sayfa no: 8-9
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak