Ara

Eğitimde İnsan Hedefimiz

Eğitimde İnsan Hedefimiz

Anne baba, evlâdının sağlıklı büyümesini, ahlâklı, büyük insan olmasını, hayatta hep güzel işler yapmasını ister.

Öğretmen, öğrencisinin çalışkan, saygılı, başarılı olup iyi yerlere gelmesini ister.

Usta, çırağının teorik bilgileri öğrenmesini ve sonrasında da yetenekleri doğrultusunda yetkin bir insan olmasını ister.

Grup üyeleri, arkadaşlarıyla dayanışma içinde, birlikte hareket etmenin bereketini görmek, göstermek ister.

Millet, fertlerinin millî ruh ve şuurla hareket ederek sorumlu davranmasını, kenetlenmesini, birlik ve berâberliğini ister. 

Ümmet, mü'minlerin inanç ve kardeşlik bağlarıyla kenetlenmesini ister.

Yine tüm bunların üstünde Yüce Rabbimiz (cc) bizden bazı özellikler, güzellikler, iyilikler ister. Kendisini tanımamızı, O’na hakkıyla îmân etmemizi, sevmemizi, emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmamızı ve böylece eşref-i mahlûkat (yaratılmışların en şereflisi) olmamızı ister.

Allah’ın Resûlü (sav) de kendisinin örnekliğinin sürdürülmesini, yaşamına tâbi olunmasını, sulh ve selâmet içinde bir dünyâ kurmamızı ister.

Millî Eğitimin İnsan Hedefi

Kurumların da arzu ettikleri insan hedefi vardır. Yetiştirmek istedikleri, çalışmak, çalıştırmak istedikleri, birlikte olmak istedikleri insanlarda bulunmasını istedikleri özellikler vardır.

Türkiye’nin en büyük eğitim organizasyonu olan ve çocuklarımızı, gençlerimizi yetiştiren kurum ve kuruluşların bağlı olduğu, sevk ve idâre edildiği Millî Eğitim Bakanlığı'mızın da resmî ve yazılı kayda geçen insan tipolojisi vardır. Nasıl bir insan / vatandaş istendiği, Millî Eğitim Bakanlığı Temel Kanunu’nun ikinci maddesinde, genel amaç dâhilinde şöyle ifâde edilir: 

“Türk Milli Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, 

  • Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasa'da ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek; 
  • Beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünyâ görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;
  • İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak; Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.”

Yeni Yüzyıl’da Nasıl Bir İnsan?

Görüldüğü gibi kanun hazırlayıcılar birbiriyle ilgili ilgisiz pek çok konuyu peş peşe sıralamış. Yeni Türkiye Yüzyılında nasıl bir insan yetiştirmek istediğimizi daha net, daha belirgin hâle getirmemiz gerekmektedir. Öncelikle insanlığın ortak geleceğine yönelik, medeniyetimizin cihanşümul değerlerini buluşturan, iyiyi yaşayan, kötüden kaçınan denge insanı yetiştirmek en temel vazîfemizdir. Bu noktadan hareketle aşağıdaki hususları tüm eğitimcilerin ve dahi anne babaların dikkatine sunuyorum: 

  • Yaratılıştan gelen fıtratını koruyan, Yaratanın istediği ilkeleri esas alan, inancı merkeze alan bir insan…
  • Allah ve Resûlü’nün yolunda, ahlâklı, fazîlet sâhibi, onurlu, şahsiyet sâhibi insan…
  • Kendini bilen, çevresini anlayan, faydalı, ailesine, milletine, medeniyet değerlerine ve devletine âidiyet duygusunu geliştiren insan…
  • Evrensel olanı ve dış dünyâyı anlayan, objektif değerlendiren, yersiz övgü ve yergilerden kaçınan, doğru anlayıp doğru sonuçlara varmaya gayret eden, yaşanabilir bir dünyâ oluşturmaya çalışan, âdil bir sistem kurmaya çabalayan insan…
  • Bireysel, toplumsal, ulusal ve evrensel anlayış ile bütün bir insanlığın huzûrunu hedefleyen insan…
  • Hürriyet ve özgürlüklerini sonuna kadar kullanan, hak ve ödevlerini idrâk eden, sorumluluk bilincinde, üretken, bağımsız, yapıcı; fikri hür, vicdânı hür, irfânı hür insan…
  • Geçmişini bilen ve geleceğine odaklanan, köksüzlüğü reddeden, geleneğini sâhiplenen, sinen tortu ve hurâfeleri ayıklayan, günübirlik düşünüp tükenmeyen/ tüketmeyen, mâkul ve mâruf yenilikçi fikirler üreten, liderlik özelliklerini geliştiren insan…
  • Ezberlenmesi gerekenleri ezberleyen ama kuru ezbercilikten kaçınan, öğrendiklerini vahyin ve aklın tenkit, tahlil ve eleme süzgecinden geçiren insan…
  • Aşağılık kompleksine kapılmadan, milletimize, inancımıza bağlı ve özgüven sâhibi, popüler kültüre yenilmeyen, sanal medya manipülasyonlarına kanmayan, değerlerimizi yok etmek için kurulan tuzaklara düşmeyen insan…
  • Akl-ı selîm sâhibi; düşünce, karar ve eylemlerinde doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayıran, sağduyu sâhibi insan…
  • Kalb-i selîm sâhibi; saf düşünce, temiz vicdanlı ve değerlere duyarlı insan…
  • Zevk-i selîm sâhibi; kültür, sanat, edebiyat, mîmarî birikimimize saygılı, bu zenginliği kavramaya, değerlendirmeye çalışan zevk sâhibi insan…
  • “Asrın ihtiyaçlarını müdrik, doğuyu ve batıyı iyi bilen münevver, dindar olan ama mutaassıp olmayan, aydın ama dinden tâviz vermeyen, tâvizsiz fakat müsâmahakâr, eşref-i mahlûkat olan insan-ı kâmil” yetiştirmek en temel hedefimizdir.

Aralık 2023, sayfa no: 60-61-62

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak