Ara

Efendimiz’in (sav) Özel Hayâtından Sünnet ve Tavsiyeler “İş Hayâtı”

Efendimiz’in (sav) Özel Hayâtından  Sünnet ve Tavsiyeler  “İş Hayâtı”
Alışveriş – Ticaret Allah Resûlü (sav); insanların alışverişte dürüst olmalarını isterdi. Ancak zamanla insanlarda din duygusunun, emânet bilincinin azalmasıyla alışverişteki güven, itimat ve doğruluğun azalacağını da haber vermişti. Peygamber Efendimiz’den (sav) epey sonra, Huzeyfetü’l Yeman, önceden alışveriş yaparken herkese güvendiğini ama şimdi bu güvenin azaldığını söyler. (Buhari, Müslim, İbn-i Mace- K.s/370) Efendimiz (as), ticâret amacıyla girişimlerde bulunan, seyahatler düzenleyenin bol rızık elde edeceğini bildirdi. (Taberani- 2876) Allâh’ın takdir ettiği kazanca, insan ve cinler bir araya gelse yine de engel olamazlar. (Taberani- 4592) Rızık gelir, onu bulur. (Bezzar- 4593) Allah Resûlü bâzı insanlara destek olmak amacıyla, açık artırma yoluyla onlara gelir elde etmiştir. (Ebu Davud-2841) Efendimiz (sav), bir yerde ticâret yapan, gelirinde sıkıntı olmayan, işi iyi giden bir kimsenin başka bir işe, alana yönelmesini uygun görmezdi. “Allâhu Teâlâ, sizden birine bir ciheti rızkına sebep kılarsa, bu değişinceye veya güçleşinceye kadar onu terk etmesin.” (İbn-i Mace-4594, Ks.-6662) Bu sebeple, bir işten düzenli ve güzel geliri olan kimsenin düzeni bozulmadıkça işini değiştirmemesini emrederdi. Malını satarken, alırken, borcunu öderken iyi ve cömert davranan kişiye Peygamber Efendimiz duâ ederdi. (Buhari, Tirmizi-4601, K.s.-199) Alışverişinde kolaylık sağlayan, alacağını tahsilde de esneklik gösteren kimsenin ilâhî rahmete nâil olduğunu müjdelemiştir. (Tirmizi, K.S.-200,200) “Allah satışta müsâmahayı, alışta müsâmahayı ve ödemede müsâmahayı sever.” (Tirmizi, K.S.-201) Allah Resûlü, mal alırken ve satarken tartılmasını tavsiye etmiştir. (Buhari-4606, İbn-i Mace, K.S.- 210, 6681) Bunun için standart bir ölçü ve tartının olmasını esas alırdı. (Ebu Davud, Nesei, K.S.-205) Alışveriş için günün erken saatinde işe çıkmanın bereket getireceğini haber verirdi. (Ebu Dâvûd, Tirmizi, İbn-i Mace, K.s.- 2181, 6684) Resûlullâh  (sav), Perşembe gününün ilk vaktinin bereketli kılınması için duâ etmiştir. (İbn-i Mace, ks.-6684) Alışveriş merkezlerinde fuzûlî olarak fazla kalmamalıdır. (Müslim-4607) Çünkü oralarda fâiz, hîle, aldatma, yalan yere yemin gibi pek çok günah işlenmektedir. Yapılan bir ticârî anlaşmayı, karşı tarafın arzusu üzerine fesheden kimseyi Allah düşmekten kurtarır. (Ebu Davud, İbn-i Mace, ks.-204) Kişi; tasarrufu elinde olan parayı, mal ve mülkü çalıştırabilir ve zekâtını da verir. (Tirmizi, ks.-2037) Allah Resûlü (sav), alışverişinde de sözünde durur, insanları asla aldatmaz, yormazdı. Bir defasında alışveriş sonucu bir teslîmât için biriyle randevulaşır. Tam üç gün belirlenen saatte gider ve orada bekler. Alışveriş yaptığı zaman verecek bir şey bulamadığında rehin olarak bir şey (zırh vs. gibi) bırakırdı. (Buhari, Müslim, Nesei-4853) Gayrimüslimlerle alışveriş yapardı. (Buhari, Müslim, Nesei-4853) Alışverişte pazarlık yapmayı yasaklamamıştı. (Ebu Davud, Tirmizi-4856) Efendimiz’in (sav) bunu yaptığı da rivâyet edilmektedir. (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, K.s -5269) Fakir kimselerle bir alışveriş yaptığında fazladan yardım ederdi. (Buhari, Müslim -4654) Alışverişte hep aldatılan bir kimseyi ticâretten men etmiştir. Ancak mecbur kaldığında karşısındakine şu sözü hatırlatmasını istemiştir: “Aldatma ve hîle yoktur.” (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace- 4665) Resûlullâh (sav), yapılan alışverişten iki tarafın da memnun ve kazançlı olmasını arzu ederdi. (Ebu Davud, Tirmizi, Ks. 351) Resûlullâh (sav) bâzı önemli alışverişlerinde tutanak tutturdu. (Tirmizi, 4666) Bir gayrimenkulün satışında, komşunun ve ortağının öncelikli alım hakkı vardır. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mace-4742, K.s-355, 6771) Geleceğe ilişkin bir alışveriş yapanlar fiyatı, malın özelliklerini net olarak belirlemelidirler. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mace-4747) Kefil olan kişi, borçlu sayılır. (Ebu Davud, Tirmizi- 4807) Allah Resûlü, bâzı kimselere kefil olurdu. (Ebu Davud- 4849) Sattığı malını, yalan söyleyerek “Bana şu kadara mâl oldu.” diyen satıcının yüzüne Allah kıyâmette bakmaz. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei- 6039) Müslümanları satış yaparken yemin etme konusunda uyarmıştır. (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, Ks.- 196) “Ticârette yemin mala rağbeti artırır ama kazancın bereketini giderir.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, K.s. -197) Allah Resûlü, çarşı pazarı zaman zaman dolaşır denetlerdi. (İbn-i Mace-4648, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud-4670,Ks. -261) Bu denetlemelerinde insanları aldatmaya yönelik veya haram içeren bir uygulama gördüğünde hemen müdahale ederdi. Bir defasında Şam’dan getirilmiş şarap fıçılarını görünce, bıçak getirterek onları yardı. (Müsned-5655) Resûlullâh (sav), piyasaya müdahale ederek fiyat oluşturmazdı. (Ebu Davud, Ks. -376) Piyasanın normal akışı içinde, fiyatın kendi mecrâsında oluşmasını ister, vurgunculuğa da izin vermezdi. “Pahalanması için kim bir yiyecek maddesini kırk gün saklarsa, o Allah’tan yüz çevirmiştir.” “Kim Müslümanların herhangi bir şeydeki fiyatına müdahale ederek pahalandırırsa, kıyâmet gününde ateşin büyüğünde cezalandırılması Allâh’a vâcip olmuştur.” (Müsned, Rezin, K.s 378, 381) Resûlullâh (sav), çarşıya giren bir kimsenin şu duâyı yapmasının kendisine büyük bir ecir kazandıracağını müjdelemiştir: “Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şerîkeleh. Lehul mülkü ve lehül hamdü, yuhyî veyumît ve hüve Hayyun lâ yemût, biyedihi’l-hayr ve hüve ‘alâ külli şey’in kadîr: Bir olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Onun ortağı yoktur. Mülk de O’nundur, hamd O’na mahsustur. O, diriltir de öldürür de. O, ölmeyen (Hayy)’dir. Hayır, elinde olandır, her şeye gücü yetendir.” (Tirmizi-9551) Efendimiz Aleyhis Selâtüvesselâm Şunları da Yasaklamıştır: Alışverişte yemin, boş söz ve yalan söylemek. (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace- 4597) Alışveriş için kervanları, piyasadan haberi olmayan şahısları (Buhari, Müslim- Ebu Davud- 4689) şehir dışında karşılayarak mallarını ucuza almaya çalışmak. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, Timizi, İbn-i Mace- 290) İçilmesi haram olan şeyin satışını yapmak. (Müslim, Muvatta, Nesei- 4612) Olgunlaşmamış meyvelerin, ürünlerin satışını yapmak. (Kütüb-ü Sitte-4622, 4627, 4748, Ks.- 366) Birinin satışı üzerine gitmek. Bir müşteri varken tâlip olmak. Almaya niyeti olmadığı halde, biriyle karşılıklı fiyat arttırmak. Piyasayı bilmeyenin saflığından faydalanmak. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mace- 4676, K.s- 297, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace- 4686) Pazarlık olacağını düşünerek, satın alacağı mala bilerek az fiyat vermek, satacağı mala yüksek fiyat istemek. En doğrusu satacağı ve alacağı fiyatı net olarak söylemektir. (İbn-i Macae- 4677) Bir malı almaya mecbûr olan kimseden yüksek fiyat istemek. (Ebu Davud- 4679) Karaborsacılık yapmak. (Müslim, Ebu Davud, İbn-i Mace-4753, Ks. -372, 6664) Ölçü ve tartıda standarta uymamak. (Tirmizi, K.s- 207) Fâiz yiyene, yedirene, şâhitliğini yapana lânet etmiştir. (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi- 4697, Ks.-308) “Fâiz yetmiş büyük günâha tekâbül eder. Bunların en hafifi, kişinin annesiyle cinsel ilişki kurmasıdır.” (İbn-i Mace-4720, Ks.-6693) Kullanılması haram olan şeylerin alımı, satımı da haramdır. İçkinin içilmesi haram olduğu gibi alınıp satılması da haramdır. (Müslim, Muvatta, Nesei, Ks.-217) Mevcut olmayan bir malın satılmasını yasaklamıştı. (Nesei, Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace, Ks.-222) Bu anlamda sudaki balık, havadaki kuş, henüz doğmamış yavru hayvan gibi şeylerin satımını da Resûlullâh (sav) yasaklamıştır. (Müslim, Ebu Dâvûd, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mace, Ks. 285) Halka âit bir alan veya bölgenin bir şahıs tarafından ele geçirilerek özelleştirilmesini, insanların ondan yararlanmasının engellenmesini yasaklamıştı. (Ebu Davud, İbn-i Mace, K.s 248) Tüketici Hakkı Bir satıcı malının kusûrunu muhakkak söylemelidir. (İbn-i Mace 4669) Bunu söylemeden yapacağı satış haramdır. (Buhari, ks. 263) Eğer sattığı malda kendisinden veya başka bir sebepten dolayı kusur oluşmuşsa, tüketicinin onu göreceği şekilde sergilemelidir. Bir çarşı denetimi sırasında, buğdayın içine elini daldıran Allah Resûlü (sav) yaşlılığı hisseder. “Yağmur ıslattı” diye kendini savunan adama Efendimiz (as) şu uyarıyı yapar: “Bu yaşlığı üste getirip herkesin görmesini sağlayamaz mıydın? Kim bizi aldatırsa, bizden değildir.” (Müslim, Tirmizi, İbn-i Mace k.s 261) Satış esnâsında malın kusûru söylenmez ve bu sonradan ortaya çıkarsa, satıcı onu geri almak zorundadır ancak alan kişi isterse iâde etmeyebilir. (Buhari ks. 260) Resûlullâh  (sav), bir malı alan kişiye beğenmediği takdirde üç güne kadar iâde etme hakkı tanımayı gerekli görmüştür. (Ebu davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace-4664) Alışveriş yapanlar kendi aralarında daha uzun bir süre için de anlaşabilirler. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mace, ks. 344) Bir ürün iki ayrı kişiye satılmışsa, önce kim aldıysa hak onundur. (İbn-i Mace 4728) Allah Resûlü müşteri olmadığı halde araya girerek fiyat artırıcı sözler söylemeyi, kızıştırmayı yasaklamıştır. (Buhari, Muvatta, Müslim, İbn-i Mace 4674, Ks. 269) Alışveriş yapılan kişiye aldatma ve hîle yapmaması hatırlatılabilir. (Buhari, Müslim, Ebu Dâvûd, Nesei, Tirmizi, Muvatta, K.s 257) Satıcının malını abartarak övmesini yasaklamıştır. (Buhari, Müslim, Ebu Dâvûd, Nesei, Tirmizi, ibn-i Mace Ks. 291) Satılan bir ürünün özelliğinin net olarak belli olmasını isterdi. (Ebu Davud, Tirmizi K.s 318)a Mehmet Nezir Gül (Temmuz 2016)

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak