Ara

Efendimizin Özel Hayâtından Sünnet ve Tavsiyeler

Efendimizin Özel Hayâtından  Sünnet ve Tavsiyeler

Peygamber Efendimiz (sav) yatsı namazını kıldıktan sonra yapılacak bir iş varsa yapar, yoksa uyumaya geçerdi. İnsanların gece geç vakitte yatmalarından hoşlanmazdı. Çünkü gece geç yatmak, teheccüde kalkmayı zorlaştırdığı gibi sabah namazını da riske attırır. Efendimiz (as), bazen gece geç vakitlere kadar Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer’le istişârelerde bulunurdu. (Tirmizi, K.S.-3103) Yatsı namazını kıldıktan sonra muhabbet etmekten hoşlanmazdı. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei-i 1010) Yatsı namazından önce yatılıp namazdan sonra uyanık kalmayı da menetmişti. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud-2287) Resûlullâh (sav), yatacağı zaman muhakkak abdestli olurdu. (Tirmizi-9209) Yatmadan önce şeytan ile meleğin bir mücâdele içinde olduğunu belirtmiştir. Melek Allâh’ı anarak zikretmesini, şeytan ise bunu yapmamasını ister. Kişinin yatmadan önce yatağını silkeleyip kontrol etmesini isterdi. (Buhari, Müslim, Tirmizi-9367) Yatmadan önce sürme çekerdi. (Ebu Davud-2920) Allah Resûlü’nün (sav) içi lif dolu deriden yapılmış bir yatağı vardı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi-S702) Karın üstü yatılmasını hoş görmezdi. “Bu yatış biçimi, cehennem ehlinin yatışıdır.” (İbn-i Mâce-7792, K.S.-71 10, Ebu Davud-7793, Tirmizi, K.S.-5759) Korkuluğu olmayan damlarda yatılmasını uygun görmezdi. (Tirmizi, K.S.-5760) Allah Resûlü, uyuyacağı zaman sağ tarafına yatardı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi-9362, K.S.-891) Sabaha doğru yattığında, namaza kolayca kalkmak için (yastık yerine) kolunu diker, başını avucuna koyarak yatardı. (Müslim-3176, K.s.-2188) Bazen sırtüstü uzanır ve ayak ayaküstüne atardı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, Tirmizi, Muvatta, KS.-5757) Ancak avret mahallinin görünme ihtimâlinde bunu yapmayı yasaklardı. (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, K.S.-5758) Resûlullâh (sav), gece uyunacağı zaman ışık ve ateşin söndürülmesini emrederdi. (Ebu Davud-3974, K.S.-5946, Buhari, Müslim, KS.- c.8 s.116) Sabah namazının sünnetini kıldıktan sonra sağ yanı üzere yaslanıp yatardı. (Buhari, Müslim, Tirmizi-2115) Dost ve akrabalarını ziyâret ettiğinde, öğle vakti uyuduğu olurdu. Ümmü Süleym’in evine gelmiş, uyumuştur. Ümmü Süleym de daha sonra Resûlullâh’ın (sav) terini ve dökülen mübârek saçlarını alıp, miskle birlikte bir cam şişenin içinde saklamıştır. (Buhari, Müslim, Ncsei-8404) Yatmadan Önce Duâ Yatmadan önce muhakkak bazı sûre ve duâlar okurdu. İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini okur, ellerine üfledikten sonra yüzüne ve vücûduna sürerdi. (Ebu Davud, Tirmızi-93S0, Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mace-93S9, K.S.-1821) Ayrıca Kâfirûn sûresi (Tirmizi, Ebu Davud-9364), Zümer ve Benî İsrâil sûrelerini (9366) okurdu. “Her kim akşam Duhan sûresini, Ğafir sûresini ve Âyet’el Kürsi’yi okursa sabaha kadar korumaya alınır. Kim sabah okursa, akşama kadar da korumaya alınır.” (Tirmizi-6769) Peygamber Efendimiz, Elif lâm mîm tenzîl sûresi ile Mülk Sûresini okumadan uyumazdı. (Tirmizi-6771, K.5.-736) Gece korkan uyuyamayan bir sahabiye şu duâyı okumasını tavsiye etmiştir: “Eûzu bikelimâtillâhi’ttâmmeti min ğadabihi ve ikâbihi ve şerri ibâdihi ve min hemezâtişşeyâtîni ve en yahdurûn: Allâh’ın eksiksiz ve tam olan kelimeleri ile O’nun gazabından, ikâbından, kullarının Şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve (beni kötülüğe atan) berâberliklerinden Allâh’a sığınırım!” (Muvatta, K.S.-1827) Yatarken okuduğu bazı duâlar da şunlardır: “Allâh’ım, senin adınla yaşıyorum, senin adınla ölürüm.” (Buhari, Tirmizi, Ebu Davud-9360, K.S.-1822) “Estağfirullâhellezî lâ ilâhe illâ huvel Hayyü’l-Kayyûm ve etûbu ileyh: Kendisinden başka ilah olmayan, Hayy ve Kayyûm olan Allah’tan mağfiret diler ve ona tevbe ederim.” (Tirmizi-9371) “Kim uyurken sağ tarafına yatıp da yüz kere okursa, kıyâmet günü Rabb Teâlâ ona şöyle der: ‘Haydi sağ tarafından cennete gir.’ (Tirmizi, K.s.-891) Ve başka duâlar da okurdu. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud K.s.-1823, 1825) Gecesi Bütün bir geceyi ibâdetle geçirmeyi alışkanlık hâline getirmemek. (Buhari, Müslim, Nesei, Muvatta-K.S. 2/362) Gecenin üçte biri, yarısı veya üçte ikisi geçtikten sonra kalkar, teheccüd (gece namazı) kılardı. Bir müddet sonra eşini de uyandırırdı. (Ebu Davud, Nesei 2242) Ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Bu konuda kendisine, “Senin geçmiş ve gelecek tüm günahların bağışlandı.” diye hatırlatılınca şu anlamlı cevâbı vermişti: “Rabbime şükreden bir kul olmayayım mı? (Buhari, Müslim, Nesei, Tirmizi-2240, K.S.-3006) Zaman geçip biraz yaşlanınca, gece kıldığı namaz rekât sayısını azalttı ve zaman zaman oturarak kılmaya başladı. (Buhari, Müslim-2241 K.S.-3007) Uyanınca Uyandıktan sonra ellerin üç kez yıkanmasını tavsiye ederdi. “El nerede geceledi bilemezsiniz.” (Buhari, Müslim, Muvatta, Tirmizi, Ebu Davud- K.S.-3625) Uyandıktan sonra şu duâları okuduğu hadislerde geçmektedir: “Elhamdu lillâhillezî ehyânâ ba’de mâ emâtenâ ve ileyhinnuşûr: Bizi öldürdükten sonra tekrar hayat veren Allâh’a hamdolsun! Zâten dönüşümüz de O’nadır!” (Buhari, Tirmizi, Ebu Davud, K.S1822) “Elhamdu lillâhillezî redde nefsi ileyye ba’de mevtihâ, velem yümitha fî menâmihâ. Elhamdulillâhillezî yümsikussemâvâtisseb’a en teka’a alel ardi illâ biiznih: Nefsimi ölümden sonra bana geri iâde eden ve uykusunda öldürmeyen Allâh’a hamdolsun. İzniyle yedi semâyı arzın üzerine düşmekten alıkoyan Allâh’a hamdolsun.” Bunu söyledikten sonra ölen kimsenin (sevâben) şehîd olacağını müjdelemiştir. (Rezin, K.s.-1756) Ve başka duâlar da okurdu. (Ebu Davud, K.S-1824, 1826) “Lâilâhe illallâhu vahdehu lâ şerîkeleh. Lehul mulku vehuve alâ külli Şey’in kadîr. Elhamdulillâh. Ve subhânallâh. Vallâhu ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâh. Allâhummeğfirlî: Allah’tan başka ilah yoktur. 0 birdir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd de O’na âittir. O her şeye kâdirdir. Hamd Allâh’a âittir. Allah münezzehtir. Allah en büyüktür. Bütün amel ve ibâdetler için gereken güç ve kuvvet Allah’tandır. Ey Rabbim, beni affet!” (Buhari, K.S. 3005) Efendimiz (sav)’den... Cebrâil Aleyhisselâm Peygamber Efendimiz’e (sav) gelerek şöyle dedi: “Ey Muhammed! Dilediğin kadar yaşa, nihâyet öleceksin. İstediğini yap, netîcede onun karşılığını mutlaka göreceksin. Dilediğini sev, bir gün ondan ayrılacaksın. Şunu iyi bil ki mü’minin şerefi, gece namazına kalkmaktır. İzzeti ise insanlardan istememektir.” (Taberani-2269) “Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun başının ense kısmına üç düğüm atar. Her düğüme de: “Üzerinde uzun bir gece var, uyu!” der. Kişi uyanıp da Allâh’ın adını andığı zaman o düğümlerden biri çözülür. Abdest aldığında ikincisi çözülür. Namaz kıldığında ise düğümlerin hepsi çözülmüş olur. Böylece sabah dinç ve neşeli olarak kalkmış olur. Aksi halde tembel ve morali bozuk olarak kalkmış olur.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei, İbn-iMâce-2245, K.S.-3009) Huzeyfe (ra) anlatıyor: “Bir gece Allâh Resûlü ile namaz kıldım. Bakara sûresini okumaya başladı. İçimden, ‘Bu sûre bitince rükû eder’ diye düşündüm. Yapmadı okumaya devâm etti. Sonra Nisâ sûresine başladı, onu da okudu. Sonra Âl-i İmran’a başladı, onu da okudu. Hem de ağır ağır (tertîl üzre) okudu. Öylesine ki, içinde tesbîh geçen âyetlerde tesbîh etti. Bir dilek âyetine rastladığı zaman dilekte bulundu. Sığınma âyetine gelince, azaptan Allâh’a sığındı. Sonra rükûa varıp; ‘Subhâne rabbiyel azîm: Büyük olan Rabbimi tesbîh ederim’ dedi. Rükûsu da kıyâmı kadar uzun oldu. Sonra ‘semiallâhu limen hamideh: Allâh kendisine hamdedeni duydu’ dedi. Ardından hemen: ‘Rabbenâ lekel hamd: Ey Rabbimiz hamd Sana mahsustur’ dedi. Sonra rükûu yaptığı kadar uzunca ayakta durdu, sonra secdeye vardı. Secdede: ‘Subhâne rabbiyel a’lâ: Yüce olan Rabbimi tesbîh ederim’ dedi. Secdesinin uzunluğu kıyâmına yakın idi.” (Müslim, Nesei-2252) “Allâh’ın kula en yakın olduğu zaman, gecenin son kısmıdır. Eğer bu saatte Azîz ve Celîl olan Allâh’ı zikredenlerden olabilirsen ol. Zîrâ bu saatte kılınan namaz, güneş doğuncaya kadar meleklerin berâberlik ve şehâdetine mazhardır.” (Müslim, Ebu Davud, Nesei, K.S.-2419)

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak