Editörden..

Değerli Okuyucular; 

Şubat sayımızın konusu ‘Gönül Beytullahtır’.

Ehlullahın Gönlünden,

Gönül, Allâh’ın razı olacağı amellere meylederse Hakk’ın mânevî ihsânına kavuşur. Aksi hâlde kişi -Allah korusun- Rabbimizin gazabına uğrar. “Allah, bir adamın göğsünde iki kalb yaratmadı.” (Ahzab, 33/4)

“İki zıt bir arada bulunmaz.” kâidesince, Hakk’a âşık gönül, mâsivâya yani Allah’tan başkasına meyletmez. İnsan, hangi sevgiye itibar ederse diğer sevgi gönülden düşer. Allah (cc) gayyûrdur, kulunun kalbinde Kendi muhabbetinden başka sevgi istemez.

“Bu elma ne latif, ne hoş bir elma imiş.” diyen Bayezid-i Bistâmi (ks) bile, Rabbimiz tarafından, “Benim ismimi bir elmaya mı verdin?” diye îkaz edilir. Rabbimiz (cc), kalplerimizi, kendi sevgisi için yaratmıştır. Nefsini mutmainne hâline getiren, rûhunu da kemâle erdiren kullar, Mâide Sûresi’nin elli dördüncü âyetinde belirtilen, Rabbimiz’in, “Allah onları sever, onlar da Allâh’ı severler.” iltifatına mazhar olurlar. Mürşid-i Kâmilin kalbine, gönlünü çeviren sâlik, bu mânevî derste gıdasını, Arş-ı A’zam’dan alır. 

Bir sonraki sayımız Mart ayında görüşmek üzere. Allâh’a (cc) emânet olunuz… 

Selâm ve duâ ile..

Ve minallâhi’t-tevfîk