Editör'den...

Hepinizi Allâh’ın selâmı ile selâmlıyoruz. Yeni bir sayının tâzeliğini ve heyecânını birlikte yaşamanın mutluğu içerisindeyiz. Bu günlere kavuşturan Rabbimize (cc) binlerce kez şükürler olsun…

Cenab-ı Hakk’ın biz kullarına vermiş olduğu en güzel nimetlerinden biri de evlat nimetidir.
Küçük bir topluluk olan ailelerin ve büyük bir cemiyet olan milletlerin geleceğinin en güçlü teminatı ve en büyük istikbal ümidi çocuklardır. Bunun içindir ki ailelerin en kudsî, en hayatî vazifeleri, sahip oldukları çocuklarını fizikî ve ruhî bakımdan güçlü birer insan olarak yetiştirmektir.
Çocukların terbiyeleriyle ilk ilgilenecek olan ve birinci derecede bundan sorumlu olan anne ve babalardır.

Terbiye ve ahlâk alimlerince kabul ve teslim edilen hususlardan biri de, çocuk anasından doğunca, mutlaka “tevhit inancı", Allâh’a iman, temiz ve suçsuzluk öz ve mayasıyla doğar. Bu durumu Sevgili Peygamberimiz, hadis-i şeriflerinde şöyle açıklarlar: “Her çocuk, İslâm fıtratı üzerine, yani Müslüman olarak, Allâh’a imân ve dini duygu mayası üzerine doğar. Sonra çocuğun ana-babası, Yahudi ise çocuğu Yahudi, Hristiyan ise çocuğu Hristiyan, Mecusi ise çocuğu da Mecusi (ateşperest) olur”

İmam-ı Gazali de şöyle diyor: “Çocuk, ana-babası yanında bir emanettir. Tertemiz kalbi nefis bir cevherdir. Hayra yöneltilip alıştırılırsa hayır üzere gelişir ve hem dünyada, hem ahirette mutlu olur. Çocuk şerre alıştırılır, onu adet edinir ve hayvanlar gibi ihmal edilirse, azıp sapıtır ve yok olup gider. Çocuğun korunması, iyi edep ve terbiye verilmesiyle, güzel ahlâk örnekleri işlenmekle gerçekleşir.”

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere, Allâh'a (cc) emânet olunuz.

Şubat 2022, sayfa no: 1