Ara

Editör'den...

Editör'den...

Değerli Hanımefendiler,

Hepinizi Allâh’ın selâmı ile selâmlıyoruz. Yeni bir sayının tâzeliğini ve heyecânını birlikte yaşamanın mutluğu içerisindeyiz. Bu günlere kavuşturan Rabbimize (cc) binlerce kez şükürler olsun…

Dilimizde yer alan ve günlük hayatın içerisinde sıklıkla kullanılan deyimlerden bir tanesi olan "gemileri yakmak" ne demek?

Bu deyim oldukça sık bir şekilde karşımıza çıkması dolayısıyla kelimenin anlamını ve kökenini bilmekte fayda var. TDK’ya göre "gemileri yakmak" deyiminin anlamı şu şekildedir:

- geri dönüşü olmayan kararlar vermek, her şeyi göze almak

- verdiği karardan geri dönmesini sağlayacak sebepleri yine kendisi yok etmek

- geriye dönmesi olanaksız bir davranışta bulunmak

Deyimin ortaya çıkış rivayeti;

Ünlü İslâm komutanı Tarık bin Ziyad, komutasındaki ordusu ile birlikte gemilerle bugün adına Cebeli Tarık dediğimiz boğazdan İspanya’ya geçmiş. Tarık bin Ziyad ve askerleri karaya ayak bastıklarında, İspanya kralının yüz bin kişilik bir ordu hazırladığı ve saldırıya geçeceği söylentisi ordu içinde yayılmaya başlamış.

Tarık bin Ziyad, askerlerinin endişe duymaya başladığını fark eder. Bütün askerlerin yüksekçe bir tepeye çıkmasını emreder ve sahilde bıraktığı birkaç askere ise gemilerin yakılmasını söyler.

Tarık b. Ziyad, askerleri ile birlikte bulunduğu tepeden gemilerin alev alev yanışını izlemiş. Durum karşısında ne yapacaklarını şaşıran askerlere dönüp, tarihe iz bırakan şu konuşmayı yapmıştır:

“Gördüğünüz gibi artık geriye dönüşümüzün bir yolu yok. Gemileri yaktık…

Ya gelen İspanya ordusuyla savaşıp ilerleriz, ya da ölürüz.  Ona göre savaşın!”

İslâm ordusu, İspanya kralının ordusuyla çarpışıp galip gelir. Böylece Endülüs Emevi devletinin temelleri atılmış olur.

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere, Allâh'a (cc) emânet olunuz.

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak