Ara

editör'den...

editör'den...

Saygıdeğer Hanımefendiler,

Hepinizi Allâh’ım selâmı ile selamlıyoruz. Yeni bir sayının tazeliğini ve heyecanını birlikte yaşamanın mutluğu içerisindeyiz. Bu günlere kavuşturan Rabbimize (cc) binlerce kez şükürler olsun…

 

Ağustos 2021 sayımızda “Tevekkül” konusunu kapak dosyamıza taşıdık.

Tevekkül sözlükte “güvenmek, dayanmak, işi başkasına havale etmek” anlamlarına gelir. Terim olarak ise “hedefe ulaşmak için gerekli olan maddî ve mânevî sebeplerin hepsine başvurduktan sonra Allâh’a dayanıp güvenmek ve işin sonrasını Allâh’ın takdirine bırakmak” demektir. Meselâ bir çiftçi önce zamanında tarlasını sürüp ekine hazırlayacak, tohumunu atacak, sulayacak; mahsulünü zararlı bitkilerden arındırıp ilâcını atacak, gerekirse gübresini de verecek, ondan sonra iyi ürün vermesi için Allâh’a güvenip sonucu O’ndan bekleyecektir. Bunların hiç birisini yapmadan “kader ne ise o olur” tarzında bir anlayış tembellikten başka bir şey değildir ve İslâm’ın tevekkül anlayışıyla bağdaşmaz.

İslâm’ın Tevekkül Anlayışı

Tevekkül, Müslümanların kader inancının bir sonucudur. Tevekkül eden bir kimse Allâh’a kayıtsız şartsız teslim olmuş, kaderine razı bir kimsedir. Fakat kadere inanmak da tevekkül etmek de tembellik ve gevşeklik olmadığı gibi, çalışmaya ve ilerlemeye de mâni değildir. Çünkü her Müslüman olayların ilahi düzenin ve kanunların çerçevesinde sebep sonuç ilişkisi içerisinde olup bittiğinin bilincindedir. Yani tohum ekilmeden ürün elde edilmez, ilaç kullanmadan şifâ bulunmaz, salih ameller işlenmedikçe de cennete girilmez. Ancak şu da bir gerçektir ki, her ekilen tohumun ürün vereceği, yine kullanılan her ilacın tedavi edeceği de kesin değildir, tüm bunlar Allâh’ın iznine ve takdirine bağlıdır.

Selâm ve duâ ile…

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak