Ara

Editör'den...

Editör'den...

Saygıdeğer Hanımefendiler,

Hepinizi Allâh’ım selâmı ile selamlıyoruz. Yeni bir sayının tazeliğini ve heyecanını birlikte yaşamanın mutluğu içerisindeyiz. Bu günlere kavuşturan Rabbimize (cc) binlerce kez şükürler olsun…

 

Ocak 2021 sayımızda “Korku ve Umut” konusunu kapak dosyamıza taşıdık.

Korku ve ümit, mü’minin Allah (cc) karşısındaki rûhî durumunu belirleyen ve davranışlarını etkileyen iki duygudur. Allah’tan korkmayı ve ondan ümitvâr olmayı ifâde eder. Genel anlamda korku, insanın başına gelmesini istemediği bir şeye karşı duyduğu endîşe, ümit ise elde edilmek istenen bir şeye karşı kalbin ilgisi ve duyarlılığıdır.

Mü’minler yaşantılarında Allah’tan korkmakta oldukları kadar O'ndan ümit kesmemekle de yükümlüdürler. Kur’ân’da yer alan Allah korkusu, insanı ümitsizliğe ve netîcede pasifliğe sevk etmez. Bunun aksine insanı korkunun sebeplerini ortadan kaldıracak tutum ve davranışlara yönlendirir; Allâh’ın gazabına uğramaya, cehenneme girmeye sebep olacak davranış ve yaşayışlardan inananları sakındırır. Bu kontrolle insan Allâh’ın emirlerine uymaya, meşrû ve güzel bir yaşantıya yönlendirilir.

Kur’ân, insanların her durumda ümit içinde olmasını da ister. Bunun yanında ümit sâhibi olmanın yollarını da gösterir, bunun için kulluk görevlerinin tam olarak yerine getirilmesine işâret eder. Zîrâ ümitsizlik insanı kendini düzeltme ve arındırma çabalarından yoksun bırakır.

Dînimizdeki korku ve ümit kavramları, birbirini dengeleyen ve tamamlayan, mü’mini olgunlaştıran, onu mutluluğa ulaştıran iki niteliktir. Bu sebeple Kur’ân-ı Kerîm olgun mü’minleri bu iki hasletle birlikte anar.

Selâm ve duâ ile…

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak