Ara

Editörden...

Editörden...

Değerli Okurlarımız,

Hayat hem korkularımızla sınandığımız hem de umutlarımızla güç bulduğumuz uzun bir yolculuktur. İnsan, bu yolculukta korku ve ümidin dengesini kurabildiğinde gerçek huzura ulaşabilir. İşte bu denge, insanın hem iradesini güçlendiren hem de ruhunu besleyen iki temel duyguya dayanır: Korku ve ümit...

İnançlı bir insan için korku, Rabbimizin sınırlarını aşmaktan, O’nun hoşnutluğunu kaybetmekten duyulan bir endişedir. Bu, sevdiğimiz birini kırmaktan çekinmemiz gibi, ancak çok daha derin ve samimi bir kaygıdır. Allah’a karşı duyulan bu saygı dolu korku, insanı kötülüklerden sakındırır, ahlâkını güzelleştirir ve iradesini güçlendirir.

Öte yandan, ümit ise iman eden bir insanın en büyük dayanaklarından biridir. Rabbimizin rahmetine, affediciliğine ve sonsuz nimetlerine duyulan güçlü bir beklenti, insanı hayata karşı diri tutar. Kuran’ın birçok ayetinde bu dengeye vurgu yapılır; müminlerin ne korkusuz ne de ümitsiz olmaması gerektiği belirtilir.

Denge, işte tam da burada başlar. Korkusuzluk insanı sorumsuzluğa sürükleyebilir, ümitsizlik ise onu çaresiz bırakabilir. Ancak korku ve ümidi kalbinde taşıyan bir insan, Rabbine daha da yaklaşır, daha güzel bir hayat yaşar ve ahiret yolculuğunu bilinçli bir şekilde sürdürür.

Selâm ve duâ ile...

Mart 2025, sayfa no: 3

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak