Allâh'ın (cc) Adâlet ve Merhametinden Emîn Olmak
İnsan hayatı, bir denge üzerinde şekillenir; mutluluk, acı, umut ve korku iç içe geçmiştir. Bu karmaşık duyguların arasında, insanların en büyük ihtiyaçlarından biri de güven duygusudur. Güven, bireyin yaşadığı dünyada kendini emniyette hissetmesini sağlarken, bu güvenin en sağlam temeli, Allâh’a (cc) olan inanç ve O’nun adaletine olan güvenimizdir.
Allâh (cc), merhamet ve adalet sahibi bir Yaratıcı olarak, kullarını en iyi şekilde bilendir. Kur'an-ı Kerim'de sıkça vurgulanan bu iki kavram, Müslümanlar için hem birer ilke hem de hayatın her alanında rehberlik eden değerlerdir. Allâh’ın adaleti, evrendeki her varlığa eşit mesafede durması, hak ve adaletin tecelli etmesi için gerekli olan tüm koşulları sağlamasıdır. Merhamet ise, insanın kalbinde taşıdığı en güzel duygulardan biridir; hem Yaratıcıya hem de yaratılanlara karşı beslenmelidir.
Bir Müslüman, Allâh’ın (cc) adaletine ve merhametine güvenerek yaşamını sürdürdüğünde, hayatta karşılaştığı zorluklar karşısında metin olabilir. Zira her zorluk, bir imtihan ve her imtihan, sabır ve tevekkül gerektirir. Allâh (cc) , merhametiyle kullarını asla yalnız bırakmaz. Zor zamanlarda, “Benim için en hayırlısı budur” diyebilmek, inancın bir gereğidir.
Allâh’a olan güven, yalnızca kişisel bir inanç meselesi değildir. Aynı zamanda, toplumsal adaletin sağlanmasında da kritik bir rol oynar. Kişi, Allâh’ın adaletini hayatına yansıttığında, çevresindeki insanlarla olan ilişkilerinde de merhameti ve adaleti gözetir. Bu da, toplumda huzur ve barışın temellerini atar.
İnsanların birbirine karşı olan tutumları, Allâh’ın adaletine ve merhametine dair bir yansıma olarak değerlendirilebilir. Merhamet, sadece bir duygudan ibaret olmayıp, eyleme dönüşmesi gereken bir sorumluluktur. Dinimiz, infak etmeyi, yardımlaşmayı ve dayanışmayı emrederken, aynı zamanda adaletin sağlanması gerektiğini de vurgular. Zira adalet, sadece hukuki bir kavram değil; aynı zamanda insanın ruhundaki dengeyi de temsil eder.
Sonuç olarak, Allâh’ın adaletine ve merhametine güvenmek, yaşamımızı anlamlı kılar. Bu güven, bize huzur ve umut verirken, hayatın getirdiği zorluklarla başa çıkmamızı sağlar. Her anımızda, Allâh’ın adaletinin ve merhametinin yanı başımızda olduğunu bilmek, kalbimizi ferahlatacak ve bizlere güç verecektir. İnanmak ve emîn olmak, ruhun en derin ihtiyaçlarından biridir. Allâh’a güvenmek, tüm insanlık için en büyük kurtuluş ve rehberlik kaynağıdır.
Ağustos 2024, sayfa no: 1
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak