Ara

Dinlediler ve Başkaldırdılar! / Elif E. Bayraktar

Dinlediler ve Başkaldırdılar! / Elif E. Bayraktar

Hani sizden mîsâk almış ve Tûr'u üstünüze yükseltmiştik (ve): "Size verdiğimize (kitâba) sımsıkı sarılın ve dinleyin" (demiştik). Demişlerdi ki: "Dinledik ve başkaldırdık." İnkârları yüzünden buzağı (tutkusu) kalplerine sindirilmişti. De ki: "İnanıyorsanız, inancınız size ne kötü şey emrediyor!" 

De ki: "Eğer Allah Katında âhiret yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise (ve) doğru sözlüyseniz, öyleyse hemen ölümü dileyin." 

Oysa onlar, önceden ellerinin takdîm ettiklerinden dolayı onu (ölümü) hiçbir zaman kesin olarak dilemeyeceklerdir. Allah, zâlimleri bilendir. (Bakara, 93-94-95) 

Varlık sebebini tahrîf edilmiş Tevrat'a dayandıran ırkçı terör devleti İsrâil, iki aydan beri Gazze’de her 10 dakîkada bir çocuğu gözlerimizin önünde katlediyor. Bu zulüm yeni değil; 1917'den bu yana başta Batı Şeria olmak üzere Filistinlilerin topraklarını ve evlerini ellerinden alıyor, mallarını çalarak hırsızlık yapıyor, insanlara işkence ediyor.

Gazze, târihsel olarak çatışma ve gerilimlerin yaşandığı bir bölge. Bu çatışmalar, zaman içinde birçok insanın hayâtını kaybetmesine ve yaralanmasına sebep oldu. Maalesef çocukların çatışmalardan etkilenmesi, ölümle yüz yüze gelmesi ve katledilmesi hem uluslararası toplum hem de insan hakları savunucuları tarafından ciddî bir endîşe kaynağı değil artık! 

İşgalci İsrâil'in kasap Başbakanı Netanyahu kana doymuyor! Ekim ayı sonlarında yaptığı konuşmada tahrîf edilmiş Tevrat'tan yaptığı alıntıda korkunç bir benzetmede bulunarak İsrâiloğulları'nın 3 bin yıl önce savaştığı Amâlika milletini Filistinlilere benzetti. Tahrîf edilmiş Tevrat'taki bahsi geçen konuya dâir Netanyahu'nun alıntıladığı âyetlerde ise şunlar yazıyor:

"Şimdi gidin ve Amalek'in halkıyla savaşın. Sâhip oldukları her şeyi yakıp yıkın ve aslâ merhamet göstermeyin. Hem erkekleri hem kadınları, bebekleri ve o bebekleri emziren kadınları, büyükbaş ve küçükbaş hayvanları, develeri ve eşekleri gözünüzü kırpmadan katledin." 

Bu ifâdeleri duyduktan sonra İsrâil’in hâlâ ne kadar laik, ne kadar savaş hukûkuna saygılı ve ne kadar kendini savunma hakkına sâhip demokratik bir devlet olduğu sakızını çiğneyenlerin suratına tükürün! 

“Bize ne Gazze’den?” diyen geri zekâlıların suratına, terörist İsrâil’in ‘Arz-ı mev'ud’ hayâllerinin sınırlarını gösteren haritaları çarpın! 

“Ne işimiz var Irak’ta/Suriye’de?” diyen aptalların suratına da Netanyahu’nun oğlunun geçen haftalarda yaptığı “Free Kürdistan” sosyal medya paylaşımını çarpın! 

İsrâil, Filistin'le başlattığı kötülük çemberinin içerisine Lübnan ve Suriye'nin bir kısmını, güneyimizde PKK/YPG'nin elinde bulunan toprakları ve sonrasında Türkiye topraklarının güneyini de dâhil etme hayâlleri kuruyor. 

Gazze soykırımına sebep olanlar da geçtiğimiz ay PKK teröristlerinin şehit ettiği 13 askerimizin katilleri de aynı. Düğmenin başındakiler aynı. Tüm teröristlerin elindeki silahlar aynı. Gözü dönmüş vahşî siyonaziler kana doymuyor! Anneler, babalar, “biz büyümüyoruz ki biz ölüyoruz” diyen Filistinli çocuklar, doktorlar, gazeteciler, öğretim görevlileri; binlerce insan âileleri ile birlikte göz göre göre katlediliyor. Toplumların vicdânındaki yara büyüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gazze'de son asrın en büyük mezâlimlerinden birini yapan Netanyahu, adını târihe şimdiden 'Gazze kasabı' olarak yazdırmıştır. Bu kara leke sâdece Netanyahu'nun değil ona koşulsuz destek veren herkesin alnına yapışmıştır. Bu utanç lekesi hiçbir zaman temizlenmeyecektir. Gazze'de işlenen insanlık ve savaş suçlarını da, bir-ikisi hâriç Batılı ülkelerin tepkisizliğini de aslâ unutmayacağız. İsrâil yönetiminin insanlık vicdânı yanında uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi için mevcut tüm yolları deneyeceğiz.” diye konuştu. 

Allah o günlerin şâhidi olmayı bize dünyâda da nasîb etsin. Allah kuvvetin kendisinde olduğunu zannedenlere tek kuvvet ve kudret sâhibinin Kendisi olduğunu göstersin.

Yaralı çocuk videoları düşüyor medyaya; evini terörist İsrâil bombalamış, annesi babası, yakınları ölmüş. Bu çocuklar acı ve öfkeyle büyüyecek. Ve kendilerine bu travmayı yaşatanlardan hesap sorma zamânı geldiğinde siz onlara “terörist”diyeceksiniz. Bu acıları ve bugüne kadar katledilen 25 bin şehîdi görmezden gelen vicdansızlar, biz de sizi görmüyoruz!

Antisemit falan değiliz biz! Bizim düşmanımız emperyalistler, siyonistler, sömürgeciler ve bunların birlikte iş tutanları, piyonları, yancıları, uşakları ve çanak yalayıcıları. Kısacası zâlimler ve zâlimle yol alan herkes!

Yok efendim, “senin yaptığınla ne olur”muş. Karınca gibi ateşe su taşıma derdindeyiz biz. Zulmü seyredip ağustos böceği gibi fon müziği mi yapalım? Yaşanan zulüm sâdece Gazze’nin değil bizim de imtihanımız. Ve biz ‘sefer’den sorumluyuz, zafer Allah’tan. Tarafımız, tavrımız ve safımız belli olsun. Yerin, Rabbin nûruyla parıldadığı, orta yere kitap konduğu, peygamberler ve şâhitlerin getirildiği hesap günü hepimiz yapayalnız sorgulanacağız. "Ne yaptın?" diye sorulduğunda hepimiz kendi hesâbımızı vereceğiz. Kaldı ki hak ile hüküm verilecek ve aslâ haksızlığa uğratılmayacağız. Yeter ki bugün hakkın yanında olalım, fırsat varken.

Va'dedilmiş topraklar hedefi için taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmamacasına çocuk - kadın demeden soykırım yapan vahşî siyonazilerin, işbirlikçisi emperyalistlerin, bu zulmü izleyenlerin, göz ardı edenlerin, suskun kalanların ve hattâ bu zulüm 7 Ekim'de başlamış gibi Hamas'a “terörist” diyenlerin, tümünün bir hesâbı var. Ancak asıl Allâh’ın bir hesâbı vardır ve Allah günü geldiğinde hesâbı pek serî görecektir! 

Eğer bütün yeryüzündekiler ve bir o kadarı da berâber o zulmedenlerin olsaydı, kıyâmet günü azâbın kötülüğünden kurtulmak için onu mutlaka fedâ ederlerdi. Ancak ne var ki, hiç hesâba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılır. (Zümer Sûresi, 47) 

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak