Ara

Dijital Ayak İzi

Dijital Ayak İzi

Kişisel bilgilerin nasıl korunacağını bilmek, güvenlik ve gizlilik ile ilgili doğru alışkanlıklar edinmek iyi bir dijital vatandaş olmanın gereğidir. İnternette de yaşadığımız dünyâda da önem verdiğimiz güvenlik önlemlerine devâm etmeliyiz. Dijital dünyâda da, sokakta da iyiler ve kötüler, doğrular ve yanlışlar var. Nasıl kendimizi sokakta olabilecek tehlikelerden korursak internette de oluşabilecek tehditlere karşı kendimizi ve sevdiklerimizi korumamız lâzım. Bu yönüyle internet güvenliği yalnızca teknik bir mesele değil yâni bizi sâdece antivirüs gibi güvenlik yazılımları koruyamaz. Aynı zamanda da dijital vatandaşlık becerilerine ihtiyaç duyarız. Böylece interneti bilinçli bir şekilde kullanabilir, alacağımız tedbirlerle güvenlik ve gizliliğimizi sağlayabiliriz. Dijital güvenlik ve gizliliğe önem vererek hesaplarımızı güvende tutabilir, kişisel bilgilerimizi koruyabiliriz. Yabancılardan gelecek tehditleri en aza indirebilir, iyi kullanıcılar olarak internetin sunduğu olanaklardan en iyi şekilde yararlanabiliriz. Kendimizin ve sevdiklerimizin kişisel eşyâlarını nasıl koruyabiliyorsak aynı şekilde kişisel bilgilerimizi de değer verip koruyabiliriz. Bunun için öncelikle şu tedbirleri almamız gerekir:

Kullandığımız cihazlardaki yazılımlar lisanslı ve güncel tutulmalıdır. Güvenlik yazılımlarıyla koruma kalkanını güçlendirmeliyiz. Güçlü şifreler kullanmalı, hesaplarımızdaki güvenlik ayarlarını doğru yapmalıyız. Bu temel önlemlerin ardından, tıpkı iş insanlarının önemli evraklarını kasada saklaması gibi bizler de internetteki önemli bilgilerimizi saklamalıyız. Bize hizmet veren internet servis sağlayıcıları bizlerin kişisel bilgilerini ve önemli dosyalarının güvenliğini sağlamakla yükümlüdürler. Yasaların bize verdiği bu korumaları pekiştirecek adımları atması gereken bizler dijital vatandaşız.

İnternetteki paylaşımlarımız bize ilişkin birçok ipucu barındırır. Hattâ onları sildiğimizde gerçekten silinmezler. Daha önce bu paylaşımlara erişenler saklamış olabilirler. Bu arkamızda bıraktığımız bilgi parçalarına dijital ayak izleri diyoruz. Hangi bilgileri paylaştığımız bizim dijital ayak izimizin ne olacağını belirliyor. Bu izleri takip eden kötü niyetli kişiler herkesle paylaşmak istemediğimiz bilgilerimize erişebilirler. Ev adresimiz, hangi okula gittiğimiz, t.c. kimlik numaramız, kredi kartı numaramız, ailemizin alışveriş alışkanlıkları gibi betimleyici paylaşımları herkesin görebileceği açık ortamlarda paylaşmamalıyız. Dijital ayak izi bırakırken bizim ve sevdiklerimizin kimliğini doğrudan veya dolaylı olarak gösteren paylaşımlar yapmamalıyız. Unutmayalım internetteki her davranışımız arkasında bir iz bırakacaktır, bu izin ne olacağına biz karar vermeliyiz. Posta kutumuza gelen bazı e-postalar bize ulaşan kötü niyetli kişilerden gelmiş olabilir. Bize gerçek olamayacak kadar iyi teklifler sunarak, kişisel bilgilerimizi çalmaya kalkışabilirler. Bu tip mesajlara şüphe ile yaklaşmalı, kişisel bilgilerimizi bu mesajlarla bağlantılı ulaşacağımız web sayfalarıyla paylaşmamalıyız. İnternet pek çok farklı görüşle ve bilgi ile tanışmamızı sağlar, bu büyük bir nimettir. Öte yandan bu büyük topluluğun içinde tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi kötü niyetli kişiler olabilir. Oyun siteleri, mesajlaşma uygulamaları, sosyal ağlar gibi sık kullandığımız uygulama ve sitelerde kötü niyetli kişilerle karşılaşabiliriz. Bu kişiler kendilerini olduklarından daha farklı tanıtabilirler. Örneğin yetişkin bir kişi bize yaşıtımız gibi yaklaşabilir ve yalan söyleyebilir. Tıpkı gerçek dünyâda olduğu gibi dijital dünyâda da, tanımadığımız kişilerle karşılaştığımızda onlara güvenmemeliyiz, söylediklerine şüphe ile yaklaşmalıyız. Gerekli gördüğümüzde tanımadığımız kişileri engelleyebilir, onlarla sohbetimizi sonlandırabiliriz. Bu konuda yasaların bizi koruduğunu, vatandaşların güvenliklerini sağladığını ve haklarını savunan devlet kurumlarının olduğunu unutmamalıyız. 

Dijital vatandaş olarak aynı zamanda interneti başkaları için de güvenli bir yer hâline getirmek için sorumluluk üstleniriz. Bu sorumluluklar; sosyal ağlarda gördüğümüz yanlış içerikleri bildirmek, iletişime geçtiğimiz kişilerin haklarına saygı göstermek, sâhip olduğumuz becerileri arkadaşlarımızla paylaşmaktır.

Dijital cihazlarımızı fiziksel tehditlere karşı nasıl güvenli tutacağız?

Dijital cihazımıza yönelik fiziksel tehditler cihazlarımıza doğrudan erişim sağlayan insanlardan kaynaklanabilir. Kaza, doğal felaket, aşırı ısınma ya da ıslak ortamlar ve elektrik dalgalanmaları gibi fiziksel durumlar da cihazlarımız için fiziksel tehdit oluştururlar. Akıllı telefon, tablet, dizüstü bilgisayar ve haricî diskler gibi mobil cihazların kötü niyetli kişilerin eline geçmesi kolay olabilir. Özellikle dizüstü bilgisayarımızı sık sık bir yerlerde bırakmak zorunda kalıyorsak çalınmasını engellemek için kilitli bir güvenlik kablosu kullanabiliriz. Dijital cihazımız bir başkasının eline geçtiğinde içindeki bilgilere erişilmesine engel olmamız gerekir. Bunun için ilk ve en önemli adım olarak cihazımıza ilk oturum açılmasında bir şifre oluşturmalıyız. Akıllı telefonlarda kaybolma veya çalınma riski daha fazla olduğu için güvenlik tedbirleri daha çeşitlidir. Bu cihazlarda güvenlik tedbiri ilk olarak dört veya daha fazla rakamdan oluşan güvenlik pinidir. Pin kodumuzu doğum tarihimiz, araç plakası, birbirini takip eden rakamlar gibi kolay tahmin edilebilecek şifreler yapmamalıyız. Şifremiz uzun, karmaşık ve tahmin edilmesi zor olan kombinasyonlardan oluşmalıdır. Aynı zamanda ekran üzerinde desen çizerek bir güvenlik önlemi, yüz tanıma veya parmak izi sistemi desteklemesi durumunda biyometrik tanımlama yapılabilir. Her ne kadar 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu gereği biyometrik verilerin depolanmasını tavsiye etmesem de. Masaüstü ve Dizüstü bilgisayarlarda da çeşitli güvenlik seviyeleri bulunur. Bilgisayarlarımızın mutlaka ilk oturum açma sırasında Şifre ile açılmasını aktifleştirmeliyiz. Aynı zamanda, uyku moduna geçen cihazın tekrar uyandığında şifre sorması gerekmektedir ancak bunlar yeterli değildir. Bilgisayarımızın temel giriş ve çıkışının olduğu sistemde BİOS’unun da şifre korumasının açılması gerekmektedir. İleri seviye güvenlik önlemi olarak bilgisayarımızın BİOS ayarlarından açılış sırasında CD-ROM ve USB ile açılmasını engellemeliyiz. Başkalarının erişmesini istemediğimiz dosyalarımızın bulunduğu kayıt ortamlarında güvenliği sağlamalıyız. Hdd veya Usb Belleklerde bulunan resim, video, proje dosyaları gibi önemli verilerin şifrelenmesi gerekmektedir. Hesap güvenliği, dosya yedeklemesi ve güvenlik anahtarı çift taraflı doğrulama sistemleri ile alâkalı bilgileri bir sonraki yazımızda paylaşacağım. Dijital cihazların tamamı ve internette yaptığımız tüm işlemler adım adım kayıt altına alınmaktadır. Buna da log kaydı denilmektedir. Log kayıtlar dijital ayak izimizi oluşturmakta, dolayısıyla yolda yürürken nereye bastığımıza dikkat etmeliyiz. 

Kaynak: Google Dijital Vatandaşlık ve Çevrim İçi Güvenlik formu.

Temmuz 2023, sayfa no: 62-63-64

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak