Ara

Çocuklarda Okul Korkusu ve Çözüm Yolları / Klinik Psikolog Elif Özçelik

Çocuklarda Okul Korkusu ve Çözüm Yolları / Klinik Psikolog Elif Özçelik

Okul korkusu, okulların açılması yaklaştıkça gözlenen bir durumdur. Üç aylık tatilin ardından okulların açılmasına az bir zaman kaldı. Okul telaşı çoğu evde başladı bile. Çocukların çoğu ise heyecanlı bir şekilde okulların açılmasını bekliyor. Okul konusu açıldığında gülümseyen, okula başlayınca arkadaşlarıyla bolca oyun oynayacağını düşünen çocuklar okula gitmek için can atıyor ama hepsi değil. Kimi çocuklar için durum farklı. Bazı çocuklarda okula gitme düşüncesi yoğun kaygıya ve korkuya neden olabiliyor. Yoğun kaygı ve korku sonucunda çocuklar okula gitmeyi reddediyor. Okula gitmek istemeyen çocuk bu isteği ebeveynleri tarafından kabul edilmezse bahanelerin veya hastalıkların ardına sığınabiliyor.

Okul korkusu olan çocuklarda okul günlerinde baş ağrısı, mide bulantısı, ishal, terleme, baygınlık hissi olabilir. Bu semptomlar çoğunlukla tatil günlerinde ortadan kaybolur. Tatilin bittiği ve yeni bir ders gününü başlayacağı tatil öncesi akşamlarda belirtiler bir anda geri döner. Aileler çocuklarındaki bu düzensiz şikayetlerin kaynağını tespit etmekte başlangıçta zorlanırlar. Çocuğun gerçekten hasta olduğunu düşünüp istirahat için evde dinlenmesine izin verir ve/veya doktora da götürebilirler. Bazı aileler çocuğun okula gitmek istememesinin nedenlerini araştırmak yerine çocuğun evde kalmasına müsaade edebilir. Okula gitmeyen çocuklar, evde oldukları için oldukça mutludur. Hastalıktan eser kalmaz. Gülücükler saçan, enerjik, oyuncu çocuklara dönüşürler. Ta ki ertesi gün yeniden okula gitme durumu ortaya çıkana kadar. Bu durumda çocuk evden ayrılana kadar şikâyet ve yakınmalarını devam ettirir. Ancak artık geri dönüş olmadığında ve özellikle okula vardığında şikayetlerini unutur. Yeniden yüzü gülen, neşeli, keyifli bir öğrenci olur. Evden ağlayarak çıkan çocuk okula vardığında rahatlamıştır. Aynı şekilde evden ağlayarak çıkan çocuk okul dönüşü eve keyifli bir şekilde varmıştır. Bu durum ailelerde ikileme neden olur.

Aile sürekli tekrar eden bu yakınmaların asıl nedeninin okula yönelik olduğunu fark eder. Okula yönelik korkusunun tespiti yapılmış olsa da pek çok aile bu konuya nasıl yaklaşması gerektiğini bilmemektedir.

Okul korkusu Neden Gelişiyor?

Ayrılık Endişesi

Aileden ayrı kalmanın getirdiği mutsuzluk okul fobisine neden olur. Özellikle anneden ayrılmak çocukta daha büyük kaygıya neden olur. Bu kaygıyı besleyen durumlar ise annenin aşırı korumacı tutumlarıdır. Annenin, çocuğun her isteğini yerine getirmesi, onun yapabileceği şeyleri kendisinin yapması, ev alanın dışında da aynı tutumla çocuğu dış çevre gerçekliğinden yalıtıp sokakta gördüğü her şeyi (yabancı insan, kedi, köpek, canlı, cansız, vs) tehlike kaynağı olarak değerlendirerek bunu çocuğa aşılaması, çocukta bu tür bir korku oluşumunu tetikleyebilir. Ayrıca Annenin davranışları, beden dili ve cümleleri de bu kaygıyı destekleyebilmektedir. “Ben sen gidince ne yapacağım? Sen okuldayken seni çok özleyeceğim. Sen yokken çok üzüleceğim, yalnız kalacağım” gibi çocuğun okulda olmasına yönelik annenin üzüntüsü çocukta kaygıya yol açmaktadır.

Evde küçük kardeşin olması da okul reddi gelişimini etkileyebilir. Çocuk okuldayken ebeveyni ile kardeşinin oyunlar oynayacağını ve eğleneceğini düşünebilir ve bu durum kardeş kıskançlığına neden olabilir ve onları tek başına evde bırakmak istemeyebilir. Okula gönderilmeyi cezalandırılma veya istenmeme nedeni olarak görebilir. Bu nedenle çocuklar okul veya okul öncesi eğitimine kardeş doğmadan çok önce başlatılmalıdır. Eğer bu mümkün değilse kardeş olduktan hemen sonra okula başlangıç olmamalıdır.

Gerçekçi olmayan yüksek beklentiler

Ebeveynin ve çevrenin çocuktan yüksek beklentileri, potansiyelinin üstünde performans beklemeleri ve bu durumu sürekli dile getirmeleri çocuğu strese sokabilir. Çocuk ebeveynin beklentilerini karşılayamayacağı düşündüğü için okula gitmeyi reddedebilir. Bu durumda beklentiyi karşılayamayan çocukta yetersizlik, başarısızlık hissi de güçlenir. Bu durum daha çok, mükemmeliyetçi ebeveyn tutumu sonucu oluşur ve okul korkusuna sebep olur.

Sosyal Beceri Eksikliği ve Yalnızlık

Sosyal beceri eksikliği çocuğun arkadaşlık ilişkisi geliştirememesine ve okulda yalnız kalmasına neden olabilir. Ev alanının dışında farklı bir ortama girmeyen, aile fertlerinin dışında kimseyle iletişim kurmamış çocuklarda ciddi sosyal beceri eksiklikleri görülmektedir. Bu çocuklar okula başladıklarında diyalog kurmada, arkadaşlık geliştirmede geri kalırlar ve diğerleri tarafından bir süre sonra fark edilmemeye başlar. Bu da çocuğun daha fazla geri çekilmesine neden olabilir. Çocuk öğretmeninden akademik bilgiler edinirken akranlarından da yaşının gerekliliklerini öğrenir. Sosyal beceri eksikliği olan çocuklarda ise bu deneyimler eksik kalacaktır. Okulda sosyalleşemeyen, akran gruplarına dahil olamayan, diğerleri tarafından kabul görmeyen çocuklarda okul fobisi gelişebilir. Teşhis ve müdahale için öğretmenin ve ailenin farkındalıklı gözlem yapması ve çocuğa zaman ayırması oldukça önemlidir.

 

Okul fobisi olan çocukların ailelerine öneriler:

  • Çocuğunuzun karın ağrısı, bulantı gibi fiziksel şikayetleri varsa bununla ilgili sağlık kontrolünü mutlaka yaptırın. Sorunun stresten kaynaklandığına dair siz ve çocuğunuz emin olun.
  • Çocuğun korkusunu şımarıklık gibi sebeplere bağlamayın. Olumsuz söz ve davranışlarla çocuğa yaklaşmayın.
  • Onu yargılamayın, anlaşıldığını hissettirin, korkusunu yenebileceği konusunda motive edin.
  • Korkuları hakkında mutlaka konuşun, onu bu konuda konuşmaya teşvik edin.
  • Birlikte okul alışverişi yapmak çocuğu heyecanlandıracaktır. Hatta bu alışveriş öncesinde kısaca sohbet edip okulda nelere ihtiyacı olabileceği sorulmalıdır. Bu sayede çocuğun okulu nasıl hayal ettiği ile ilgili fikir sahibi de olunabilir.
  • Okulun ilk günlerinde çocuk hangi ebeveynden daha kolay ayrılabiliyorsa, okula o kişi ile gitmelidir.
  • Çocuğu okuldan alacak ebeveyn tam vaktinde okulda olmalıdır. Bu davranış, çocukta büyük bir güven oluşturacaktır.
  • Çocuk okula götürüldüğünde, aile ile veda anı kritiktir. Bu vedalaşma çok uzun tutulmamalı, çocuktan gizlice okuldan ayrılmamalılardır.
  • Ebeveynler, çocuğun okulda olduğu sırada herhangi bir etkinliğe katılacaksa bu konu hakkında çocuğa bilgi verilmemeli, onun yanında konuşulmamalıdır. Çünkü kendisi okuldayken anne ya da babasının eğleneceğini düşünebilir ve okula gitmeyi ceza gibi algılayabilir.
  • Çocuğun eğitim öğretim hayatına sağlıklı bir başlangıç yapabilmesi, başarı ile yoluna devam edebilmesi kurulacak okul-aile iş birliği ile mümkün olur. Bunun için okul yöneticileri ve öğretmenlerle karşılıklı güvene dayalı bir ilişki kurulmalıdır.
  • 1 ay geçmesine rağmen hala çocukta okul korkusu devam ediyorsa bu durum göz ardı mutlaka uzmandan destek alınmalıdır.

Eylül 2023, sayfa no: 12-13-14-15

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak