Ara

Çocuklara Düzenli Beslenme Alışkanlığı Nasıl Kazandırılmalıdır?

  Nuray Baştan Aydın Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı   İnsan vücûdunun çeşitli protein, vitamin, mineral, karbonhidrat, yağ ve su gibi maddelere farklı oranlarda ihtiyâcı vardır. Vücûdumuzun bu ihtiyaçlardan gerektiği miktarlarda tüketip gerekenden fazlasını tüketmemesine “dengeli beslenme” denilmektedir. Dengeli beslenme konusunda öncelikle ebeveynlerin bilgilendirilmesi çok önemlidir. Beslenme bir alışkanlıktır ve çocuklukta oluşan bu davranış şekli hayat boyu devâm eden bir süreç olacaktır. Çocuklukta fastfood ve abur cubur yemeğe alıştırılan bir çocuğun damak tadı yetişkinlikte de aynı şekilde devâm edecektir. Düzenli beslenme alışkanlığı ileriki yaşlarda oluşabilecek pek çok hastalığın önüne geçmektedir. Ebeveynlerin, mümkün olduğunca 1 yaş altı çocuğu tuz ve şeker gibi zararlı maddeler içeren besinlerle tanıştırmamaları gerekir. Annelerin sıkça başvurduğu ödül olarak şeker, çikolata gibi ürünlerin kullanılmaması ve tüm âilenin bu konuda aynı özeni göstermesi gerekir. Bu noktada âilelerin model oluşturması, cips, kola, şeker vb. zararlı maddeleri mümkün olduğunca tüketmemesi, çocukların bunların zararları konusunda bilinçlendirilmesi en etkili yaklaşımdır. Çocuklara, bu besinlere alternatif olarak farklı ürünler sunulabilir. Meselâ kola yerine ayran, kefir; patates kızartması yerine fırında patates veya patates püresi; çikolata yerine dondurma sevdirilmeye ve tercih ettirilmeye çalışılmalıdır. Okul kantinlerinin de bu doğrultuda düzenlenmesi doğru alışkanlığın kazandırılmasında ve devamlılığında önemli bir rol oynamaktadır. Son zamanlarda ülkemizde gözlenen obezite vakalarındaki artış, beslenme alışkanlıklarımızın ne denli hatâlı olduğunun bir ispâtıdır. Her besinden yeteri kadar alan bir birey obezite sorunuyla karşı karşıya kalmayacaktır. Bilgisayar ve televizyon oyunlarının sınırlandırılması, fiziksel aktivitenin arttırılması hedeflenmelidir. Saatlerce masa başında vakit geçiren, oturdukları yerde hazır gıdâlar ve abur cubur tüketen çocuklarımız bir süre sonra ne yazık ki obeziteyle mücâdele etmek zorunda kalmaktadırlar. Çocuklarımızın düzenli olarak boy ve kilo ölçümlerini yaparak kontrolleri sürdürmeliyiz. Öte yandan, yapılan araştırmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük yaşadıkları ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya çıkmıştır. Dengeli ve sağlıklı beslenme zekâ işlevini arttıran bir faktördür. Özellikle beslenmeye bağlı olan demir ve B12 vitamini eksikliği, öğrenilen bilginin kısa sürede unutulması olarak tâbir edilen kısa süreli bellek probleminin başlıca sebepleri arasında sayılabilir. Böyle bir durumda anne babalar ve öğretmenler çocukla ilgili, “çocuk kısa sürede öğreniyor veya ezberlemesi gerekenbilgileri hemen ezberliyor ancak kısa bir zaman sonra hiçbir bilgiyi hatırlayamıyor, unutuyor” şeklinde tanımlama yapmaktadırlar. BÂZI ÇOCUKLAR NEDEN YEMEZLER? Her çocuğun gelişim hızının kendine özgü olduğu ve genetik potansiyeliyle sınırlı olduğu bilinmelidir. Âilelerin iştahsızlık şikâyeti durumunda öncelikle çocuğun fizyolojik bir problemi olup olmadığının araştırılması, gerekli muayene ve testlerin yaptırılması faydalı olacaktır. Çocuğun boyu ve kilosunun yaş grafiğine göre normal standartlarda olup olmadığı incelenmelidir. Herhangi bir fizyolojik problem var ise doktorların önerdiği tıbbî müdâhale ile bu faktör veya faktörler ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır. Çoğu zaman çocuk yaşına ve cinsiyetine göre normal standartlarda olduğu halde anne-babanın daha fazla beklentisi çocuğun iştahsızlığı olarak adlandırılmakta ve çocuğa yemek yeme baskısı yapılmaktadır. Bu sıkça yapılan en kritik hatâlardan biridir. Çocuğun tükettiği besin, âileyi tatmin edecek miktarda değil çocuğun ihtiyâcına göre ayarlanmalıdır. Kendisini baskı altında hisseden çocuk yemeğe karşı antipati besler. Bunun yanısıra, annesinin kendisiyle ilgilenmesini isteyen bâzı çocuklar yemek yemeyerek annesinin tüm ilgi ve dikkatini kendi üzerine çekmek ister. En sık rastlanılan faktörlerden bir tânesi de budur. ANNE BABALAR NASIL BİR TAVIR TAKINMALILAR? * Çocuk daha fazla besin tüketen başka bir çocukla kıyaslanmamalı ve bu konuda ona baskı yapılmamalıdır. * Ebeveyn olarak olumlu model olmak için önce siz yemek seçmeyerek her besinden yeteri kadar yemeye özen gösterin. * Yemek fizyolojik bir ihtiyaçtır, bunu çocuğunuza hissettirin. Yemek yemeyi ödül vesîlesi hâline dönüştürmeyin. Örneğin yemeğini yersen sana oyuncak alırım, seni gezmeye götürüm, seni daha çok severim vs.. tarzındaki söylemlerden şiddetle kaçının. * Çocuktan çok yemesi istendikçe, diğer kişilerin ilgisini çekmek için yememekte direnebilir. Çevresindeki hiç kimse çocuğun yemesiyle ilgilenmezse o karnını doyurmak isteyecektir. Yemek yemesi için tabak elinizde çocuğun arkasından ısrarla dolaşmayın. * Baskı yapmayın, sabredin, göreceksiniz ki yemek yiyecektir. *Evde âilenin hep birlikte oturup yemek yemesi için bir saat belirleyin ve o saatte tüm âile bireyleri masada birlikte yemek yiyin. * Her çocuğun yiyebileceği yemek kapasitesi birbirinden farklıdır. Çocuğunuzun tabağına yiyebileceği kadar yemek koyun. * Çocuklar hasta olduklarında iştahsızlaşırlar. Böyle zamanlarda yemiyor diye telâşa kapılıp ona baskı uygulamayın yoksa çocuk tepkisel olarak yemeğe karşı daha da isteksiz hâle gelecektir. * Çocuk yemek yemeden sofradan kalkarsa kesinlikle o öğün içinde ona ek aburcubur gıdâlar vermeyin. * Çocuğunuzun yemek saatine yakın bir zamanda aburcubur tarzında gıdâlar yemesine izin vermeyin. * Çocukların da kendilerine göre bir damak zevki vardır. Çocukların damak zevki ve beklentileri büyüklerinkinden farklıdır. Her çeşit yemekten az da olsa tatması gerektiğini ona anlatın. * “Yemezsen boyun uzamaz, hasta olursun, büyüyemezsin” gibi abartılı sözler sarfedilmemeli. Bu durum çocukta endişeye sebep olabilir. * Televizyon karşısında veya oyun oynarken yemek yedirmeyin. * Çocuk hakkında “şu yemeği asla yemez, bu yemeği sevmez” tarzında cümleler kurmayın. Bunu duyan çocuk kendisine bu konuda destekçi olduğunuzu düşünerek davranışına devâm edecektir. *Oyun çocuklar için çok önemli bir uğraştır. Oyunlarının bozulmasından veya yarıda kesilmesinden hiç hoşlanmazlar. Tam oyuna başlamışken çocuk yemeğe dâvet edilmemeli. Yemek saatinden 10-15 dakika önce yemek saatinin geldiği yönünde uyarılmalı. Oyunu yarıda kesilen çocuk öfkeli olacaktır ve yemek yemeye karşı olumsuz duygular besleyecektir. Çocuğun sağlıklı gelişmesi için çok yemesi gerekmez, dengeli ve düzenli beslenmesi yeterli olacaktır. Çocuğun büyüyüp gelişmesi için gerekli olan tek şey de yiyecekler değildir. Çocuk yemekle birlikte sevgiyle, şefkatle, ilgiyle de beslenir. SEVGİYLE KALIN…

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak