Ara

Cennet Bahçesine Aday Tebessüm Çiçeklerine.. / Fatma Beyza Zortul & Semiha Marufoğlu

Cennet Bahçesine Aday Tebessüm Çiçeklerine.. / Fatma Beyza Zortul & Semiha Marufoğlu

Rûhumuzun sıcak bir tebessüme her dâim ihtiyâcı vardır. En çok da gücümüzün azaldığını hissettiğimiz zamanlarda içimizi serinleten, yorgunluğumuzu unutturan tebessümlere ihtiyâç duyarız. Farz edelim ki yüzümüzde temsîlî bir çiçek var her insana özgü dokusu, kokusu, renkleri, büyüklüğü olan bir çiçek. Rûhun gıdâsının aksatılmadığı, aydınlandığı güneşli günlerde açan; rûhun tākatini kesen kasvetli, karanlık günlerde ise kendini saklayan, açmaya niyeti olmayan bir çiçek. Adına tebessüm çiçeği diyelim mi? ? peki, anlaştık…

Başta aynada kendi yüzümüzde görmeyi arzuladığımız o ifâdeyi āilemizde, okulumuzda, iş yerlerimizde, toplu taşıma araçlarında, yürüdüğümüz sokaklarda, yabancı olduğumuz şehirlerde aslında tüm insanlarda görmeyi arzularız. Etrâfımızı gözlemlediğimizde çoğu yüzde memnûniyetsiz, kanâatsiz, gergin ifâdelere rastlarız. Bu durum gün içinde yaşadığımız olumsuz olaylar ya da dünden (geçmişten) kalan anılarla zihin bağımızın sağlıklı bir şekilde kopamayışı ve kopmaya karşı bir direniş göstererek bütün bir günü asık bir suratın tahakkümü ile geçirmesinden kaynaklanmakta.

Tebessüm, Müslüman olma coşkusunu bir okyanus misâli içinde taşıyan her mü’minin yüreğinden süzülen bir katredir. Damla damla birikip yeşertebilecektir çölleri bile..

Tebessüm kahkahanın rûhu sağırlaştıran gürültüsü karşısında sessizliklerin en seslisi, en anlamlısıdır. Asık suratın rûhu solduran havası karşısında ruhta çiçek açtıran havaların en mūtedilidir.

Tebessüm, ifrat ve tefritten olabildiğine uzak bir denge hâli ve yumuşak bir duruştur.

Tebessüm, mü’minin hayâtının her alanında takındığı ve taşıdığı vakur hâlin bir gereğidir.

Çehrelerimiz içimizdekilerin tercümesi, gönül aynamızdaki yansımalardır. Gönül aynamız ne kadar temiz ve ışıltılı olursa ondan yansıyanlar da bir o kadar temiz ve aydınlık olacaktır. Hâl perdemiz aralanarak gönül aynamız karşımızdakinin gönül aynasına yansıdığında birbirimizi göreceğiz. Birinde olan ışıltı diğerinde de parlayacak, birinde olan leke diğerini de lekeli gösterecektir. Lekeler arttıkça kendimizi görememekle birlikte, karşımızdaki gönül aynasının aydınlığına karanlık olacağız. Her ruh içinde barındırdığını sızdırır. Asık bir surat yenilmiştir içindeki olumsuzluklara, içindeki olumsuzlukları geçirmemiştir gönül süzgecinden, izin vermiştir doğrudan dışarıya sızmasına. Temiz silemeyip belli belirsiz izler bırakmıştır gönül aynasında. Tebessüm ile süslenmiş bir surat ise anlatır içindeki hüzne karşı kazandığı zaferi. Bir misâfir telakkī ettiğinden olumsuzlukları, uğurlamıştır çoktan. O başına gelen veya gelecek olan her şeyi Rahmân (c.c)’dan gelen latîf bir hediye olarak gördüğünden üzüntüde de mutlulukta da aşırılık hâlinden kaçınır, takındığı denge hâli üzerine titrer, istikāmetini muhafaza eder. Hüznü Allâh’ın Resûlünden emânet olarak yüreğinde taşır, "Verecek bir şeyimiz yok Yâ Resûlallâh (s.a.v)!" diyenlere "İnsanlara tebessüm etmeniz de bir sadakadır. (Tirmizî, Birr 36)" buyuran ālemlere rahmet Efendimiz (s.a.v.)’in bu akvâlini de unutmayarak.

“Mü’minin hüznü kalbinde, tebessümü yüzündedir.” Hz. Ali (r.a.)

Mü’min yüreğinde bir hüzün seli taşısa da bu sel taşmaz öyle hoyratça. Bir taraftan sabırla süzülmeyi bekleyen, bir taraftan da kurumuş her dala ulaşmanın heyecânını taşıyan su gibidir onun hâli, hâl dili. İçinde taşıdığı hüzün seli taştıkça kökleştirir her güzelliği. Tebessümüyle de can verdiği her dalı çiçeklendirir böylece.

Hz. Muhammed Mustafâ (a.s.); Yaratılmış en güzel sîmânın en güzel tebessüm çiçeğinin sāhibi, gözlerinin içinde bütün tebessüm çiçeklerini saran sarmalayan, cennet bahçelerinde olmayı arzulatan en saf gül kokusunu taşıyan ve o şefkatli gözlerinde tüm tebessüm çiçeklerinin aynı bahçede açması duāsı ve derdiyle asırlar sonrasının kurumuş topraklarına su, solmaya yüz tutmuş çiçeklerine şifâ olacak olan, aynı zamanda ondan sonra açacak çiçeklerin gökten gözlerini ayırmamasının sebebi ve akan gül kokulu yağmurların biricik sāhibidir… Sonraki çiçekler her ne kadar en güzel tebessüm çiçeğiyle bir araya gelememişse de onun korunan tomurcuklarına ulaşmaya gayret ettikçe özünü bulacaktır, dokusu ve kokusu değişecektir. Bu doku ve kokuyu muhafaza edebilmek isteğiyle gülü anımsatan yüzlerle (Sālih/a ve Sādık kullarla) bir araya gelerek gerçek cennet bahçesine ulaşana kadar ömrünü burada îfâ edecektir.

Hamd Olsun Ālemlerin Rabbi Olan Allâh’a..

 Mayıs 2022, sayfa no: 9-10-11

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak