Ara

Çatkapı / Ebru Çoruk

Çatkapı / Ebru Çoruk

Çocukluğumda sabah namaza kalkılır, bir daha da yatılmazdı. Erken kalkmak kısmetti, rahmetti. Babama göre doğruydu da; bunu şimdi daha iyi anlıyorum. Her sabah misâfirimiz olurdu. Köyden ilçeye gelenler direkt bize gelirdi. Sofralar kurardı annem, sohbet eşliğinde kahvaltı yapılırdı.

Komşular, hısım akrabâlar… Herkeste bir samîmiyet bir güven vardı. Mahallede hiç kimsenin kapısı kilitli olmazdı. Hele yaz günleri... Kapılar ardına kadar açık olur, kapıya sâdece tül perde takılırdı. Biri biraz sıkılsa, içi daralsa hiç haber vermeden, çat kapı diğerine gider; Allah ne verdiyse yer içer, sohbet eder, sıkıntılarından arınmış olarak evine dönerdi.

Çıkar ilişkisi yoktu o zamanlar; büyük bir dayanışma ve yardımlaşma vardı, her şey imece usûlü yapılırdı. Oyunlar gerçek, sohbetler samîmî, yiyecek ve içecekler doğal, sâde ve gösterişsizdi; bir o kadar da birbirine sımsıkı bağlarla bağlı dostluklar, akrabâlıklar vardı.

Sonra herkesin evine telefon bağlandı ve artık birine giderken haber verme usûlüne geçildi. Kardeş kardeşe giderken dahî, haber verme gereği duyuyordu. İlk bakışta bu çok mantıklı geliyordu; ev hâli işte ev her zaman derli toplu olmuyor, ev sâhibinin haberi olduğu zaman kendini ona göre hazırlıyordu. Haberli misâfir gidildiğinde ise "Haberli gittiğim halde güzel bir ikramda bulunmadı" diye beklentiler artıyor, beklentiler arttıkça da insanlar birbirlerinin kusurlarını görüyorlardı.

Unutmuştuk nasıl misâfir olunur; unutmuştuk ev sâhibinin yapması gerekenleri…

 

Daha sonra altın günleri moda oldu. Bir gün belirleniyor; ayda bir herkes gün alan kişinin evine toplanıyor, sohbet ediyor, oynuyor, stres atıyordu. İlk bakışta bu da son derece mâsum görünüyordu ama sanıldığı kadar mâsum değildi bu altın günleri! Özellikle “Ne de olsa günde görüşeceğiz” diye altın günü hâricinde kimse kimseye gidemez oldu. Gün kabûl edecek hanım iki hafta önceden -perdeler yıkansın; camlar, halılar, koltuklar silinsin; ev köşe bucak temizlensin; pastalar, poğaçalar, tatlılar yapılsın- hazırlığa başlıyordu. En pahalı yemek takımları, en şık kahve fincanları, en lüks çatal bıçak setleri ile sunuluyordu ikramlıklar... Gelen hanımlar ise o güne özel kuaföre gidiyor, en değerli takıları takıyor, en marka kıyafetleri ve ayakkabıları giyerek günlere geliyordu. “O beş çeşit pasta yapmış, ben yedi çeşit yapayım; filan koltuk takımını değiştirmiş, ben de yemek odasını değiştirmeliyim” diyerek hanımlar arası gizli bir rekābet başlamış, şatafat, gösteriş had safhaya ulaşmıştı. Hattâ maddî durumu iyi olanlar yâhut evinin dağılmasına tahammül edemeyenler, restoranlarda ağırlıyordu misâfirlerini! Unutmuştuk nasıl misâfir olunur; unutmuştuk ev sâhibinin yapması gerekenleri...

İmitasyon Bir Hayat Yaşıyoruz Âdetâ...

Gittikçe uzaklaştık Rabbimizin emirlerinden, uzaklaştık sünnet-i seniyyelerden… Ve böylece maddeye önem verdikçe, mâneviyat azaldı. Lükse önem verip zenginleştikçe; îmânımız fakirleşti. Marka kıyâfetlerle, cilt bakımları ile bedenimiz güzelleşirken; rûhumuz çirkinleşti. Dostluklar sahteleşti; sevgiler yapay kaldı. Arkadaşlıklar, yemekler sosyal medyada, oyunlar internette... İmitasyon bir hayat yaşıyoruz âdetâ... Kimse kimseyle dertleşmiyor, kimse kimseyi anlamıyor artık. Tüm bunlar yetmez gibi bir de pandemi vurunca her birimiz iyice kabuğumuza çekildik. Arkadaştan, dosttan, hattâ kardeşten dahî uzak bir yaşam sürmeye mecbûr edildik. Bireyselliğe itildik. Ramazanlarımız, bayramlarımız, düğünlerimiz, cenâzelerimiz birkaç kişi ile îfâ edilir oldu maalesef. İnsanlık olarak buhran geçiriyoruz sanki! Psikolog kapıları; genç, yaşlı insan yığınları ile dolu. Ferâseti kapalı, algısı düşük, geleceğe umutsuzlukla bakan bireyler hâline geldik. İçinde bulunduğumuz sürece baktığımızda bu dünyâya geliş sebebini unutuşumuz, bu şımarıklığımız, bu dünyâya bağlanmışlığımızla; sanki bu yaşadıklarımızı hak ettik gibi... "Kula belâ gelmez Hakk yazmadıkça, Hakk belâ yazmaz kul azmadıkça". Yeniden birbirimize “Çatkapı” gidebileceğimiz günlerin gelmesi temennîsiyle.

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak