6. Böbrekler İçin Probiyotikler
Çoğu böbrek taşı (bütün böbrek taşlarının %70’i) oksalik asit ve kalsiyumun kristalli bileşiği olan kalsiyum oksalat’tan oluşur. Sağlıklı bir bağırsak florasına sâhip olan her insan Oxalobacter formigenes ismindeki bağırsak bakterilerine de sâhiptir ve bu bakteriler oksalik asitten oksalat taşlarının oluşmasına mâni olabilir.
Sık olarak antibiyotik kullanan insanlarda bu bakteri -yapılan çalışmalara göre- zâten bulunmaz ve bu kişiler böylece kalsiyum oksalat taşları oluşması açısından yüksek oranda risk altındadır. Bu gösteriyor ki, böbrek taşlarını önlemede öncelikle bağırsak florasını yenilemek mühimdir.
7. Böbrekler İçin Bağırsak Temizliği
Bağırsaklara çok yüklenilmiş olduğu durumlarda istenmeyen birçok madde (zehirler, tam hazmedilememiş besinler, bakterilerin toksik salgıları, gazlar) kana karışır. Bu durumda karaciğer de ağır yük altındadır çünkü o kanın bağırsaklardan sonraki ilk durağıdır ve zararlı maddeleri vücuttan mümkün olduğunca çok miktarda uzaklaştırmalıdır. Eğer bağırsaklardan çok fazla zararlı madde geldiyse karaciğer hepsini birden nötralize edemez ve bu durumda da böbreklerin yükü artar. Çünkü karaciğer toksik maddelerin bir kısmını, idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırılması için böbreklere iletmiştir. Yâni sağlıklı ve temiz bağırsaklar hem böbreklerin hem de karaciğerin yükünü azaltabilmektedir.
8. Böbrekler İçin Karaciğer Temizliği
Böbrekler, bağırsaklar ve karaciğerin sağlıklı olduğu oranda sağlıklı olabilmektedir. Bir bağırsak temizliği işleminden sonra karaciğer temizliğini de düşünmek veya en azından bâzı tedbirleri günlük hayâtımıza almak gereklidir.
9. Böbrekler İçin Beslenme Tarzı
Beslenme her organ için büyük önem arzeder. Beslenme ile böbrek sorunlarını önlemek ve ortadan kaldırmak konusunda çok şey yapılabilir. Hem de sağlıklı bir beslenme sâyesinde fazla kilolardan kurtulunur. Obezite, böbrek hastalıkları ve taşlarını da kapsayan her türden kronik hastalık için risk faktörüdür. Böbrek taşının çeşidi bilinince onun yokedilmesi veya yenilerinin oluşmaması için bir doğru beslenme yolu tutulabilir.
Meselâ ürik asit taşlarında pürin açısından fakir beslenme çok iyidir. Bazik beslenme pürince fakirdir. Pürin içeriğince en zengin olan yiyecekler et, balık (bilhassa derisi), sakatat, salam, sosis, bira ve soya ürünleridir.
Kalsiyum oksalat taşlarında (bağırsak florası yeniden inşâ edildiği esnâda) oksalik asitçe zengin gıdâlar geçici olarak azaltılır ve bilhassa magnezyumca zengin gıdâlarla beslenilir.
Kalsiyum fosfat taşlarında, en fazla fosfat ihtivâ eden salam, sosis, eritme peyniri ve çikolatadan sakınılır. Yine burada da magnezyum takviyesi yapılır.
Hangi taş çeşidi olduğu ya da böbrek taşının mevcut olup olmaması farketmez; tercih edilen beslenme bitki bazlı, tabii ve hayâtî maddelerce zengin, mümkün olduğunca yaşadığımız topraklarda yetişmiş ve mevsiminin ürünü olan gıdâlardan oluşan bir beslenme olmalıdır.
Endüstriyel şekerin bilhassa da endüstriyel fruktozun tüketilmesi böbrek hastalıklarına sebep olabilir.
Buna ilâve olarak, bilhassa böbrekler için faydalı tesirleri olan özel gıdâlar da beslenmemize eklenebilir:
10. Böbrekler İçin Özel Gıdâlar
Böbrekler üzerinde çok iyi etkileri olan bâzı yiyecekler şunlardır:
- Kuşkonmaz
- Yeşil sebzeler
- Maydanoz
- Tam (kepekli/kabuklu) pirinç
- Kereviz suyu
- Soğan
- Tere
Bu yiyeceklerin hepsi idrar söktürücü etkiye sâhiptir, taş oluşumuna mâni olur ve küçük boyutlu taşların yok edilmesine yardımcı olur.
Ayrıca, günde 2 defa en az 20 gr olacak şekilde kabak çekirdeği yiyen erkekler hem prostat sorunlarından korunmuş olur (veya mevcut prostat probleminde iyiye gitme olur), hem de bu hareket mesâne ve idrar yolundan (üreterlerden) böbreklere kadar tüm idrar yollarına yardımcıdır.
11. Şekerden Vazgeçin
Şeker tüketimi, oluşması muhtemel bütün taşların üretilmesini arttırır, bu yüzden böbreklerin iyiliği için artık hiç şeker tüketilmemesi en iyisi olacaktır.
Endüstriyel şekerin bilhassa da endüstriyel fruktozun tüketilmesi böbrek hastalıklarına sebep olabilir. Bilim insanlarının çalışmalarında ortaya çıkan netîce şu ki, şeker kandaki ürik asit seviyesini yükseltiyor, obezite ve diyabet oluşumunu kolaylaştırıyor. Bu üç faktör de kısa veya uzun vâdede böbrek sağlığına zarar veriyor.
Şekerle tatlandırılmış ve gazlı olan içecekler/meyve suları bilhassa tehlikeli görünürken tatlandırıcı madde eklenmiş içecekler de böbrekler üzerinde menfî etkiye sâhip. Böbrekler için en iyisi temiz su, tatlandırılmamış bitki çayları ve sulandırılmış/seyreltilmiş sebze suları tüketmektir.
12. Az Tuz
“Az tuz” hiç tuz kullanmamak demek değildir. Geleneksel beslenmemiz çoğunlukla tuzca zengindir. Bu durum kandaki mineral madde dengesini bozar ve böbreklerin dengeyi düzeltebilmek için çok uğraşması gerekir.
Sağlıklı ve doğal bir beslenme, tuzu anlamlı miktarda azaltmakla elde edilir. Bu bir anlamda hazır yiyeceklerin hemen hemen hiç tüketilmemesi demektir çünkü bu yiyecekler çok bol tuzlanmaktadır. Ayrıca, deniz tuzu veya kayatuzu gibi tabii tuzlar kullanılmalıdır.
13. Magnezyum Kaynaklarından En İyi Şekilde İstifâde Edilmelidir
Magnezyum, kalsiyum içeren böbrek taşlarının oluşmasına mâni olabilir. Magnezyum kalsiyumun vücutta olması gereken yerde olmasına yardımcı olup idrarla çok miktarda atılmasını engelleyebilir. Böylece de kalsiyumun böbreklerde depolanması riski azalır.
İdeal olan, magnezyum ihtiyâcını normal beslenmemiz dâhilinde karşılamaktır. Çok şiddetli magnezyum eksikliklerinde ise hazır magnezyum preparatları kullanılabilir.
Fakat magnezyumca zengin böbrek taşları da vardır ve böyle bir durumda magnezyum eksiğinin nasıl tedâvi edileceği mutlakâ hekime danışılmalıdır.
14. Böbrekleri Sıcak Tutmak
Böbrekler soğuk hârici başka hiçbir şeyden bu kadar nefret etmezler. Sıcaklık böbrek fonksiyonlarını aktive eder, böbreklere kan akımını daha kolay ve iyi hâle getirir; böbreklerin daha kolay yenilenmesine ve sağlıklı kalmasına vesîledir.
15. Böbrekler İçin Deasidifikasyon (Asitten Arındırma)
Böbrekler vücuttaki asit-baz dengesinin ana düzenleyicilerindendir ve onlar bu vazîfelerini yerine getiremediklerinde vücutta asit fazlalığı olması da beklenmelidir.
Asit fazlalığı (pH değeri düşüklüğü) bilhassa ürik asit ve kalsiyum oksalat taşları oluşumuna yol açar hattâ vücutta hücre içi asit fazlalığı da oluşur. pH değerinin normalden yükselmesi de fosfat taşları oluşumuna sebeptir.
Sağlıklı bir beslenme idrarda pH değerinin dengede kalmasına yardımcı olur.
16. Böbrekler İçin D Vitamini
Böbrekler vücutta D vitamininin aktive edilmesinden de sorumludur. Böbrekler zayıflayıp hastalandığında ise bu işlem tam anlamıyla gerçekleşemez ve kişide D vitamini eksikliği meydana gelir.
Aynı zamanda şu da biliniyor ki D vitamini eksikliği böbrek hastalıkları oluşumu açısından bir risk faktörüdür. Fakat hangisi öncelikli bilinemiyor: Zayıflamış böbrekler mi D vitamini eksikliğine sebep olur yoksa D vitamini eksikliği mi böbrekleri zayıflatır?
Her hâlukârda kemikler tehdit altındadır, diş sağlığı ve tabii ki vücûdun genel sağlığı da, çünkü D vitamini eksikliği hemen hemen bütün hastalıklarla bağlantı içindedir.
Kaynak: http://www.zentrum-der-gesundheit.de/nierenreinigung.html#ixzz3eXg5vnGa
Ferda Ümit Gedik (Kasım 2016)
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak