Ara

Bir Sâhil Şeridi Güzellemesi / Emine Donukara

Bir Sâhil Şeridi Güzellemesi / Emine Donukara

Eminönü'nden Üsküdar vapuruna binmeli şimdi. Kendimizi denizin ve gökyüzünün huzur verici yanına bırakmalı, dalgaların vapura vuruşunu dinlemeli. Martıların sesini. Martıların sesi demişken martılara bir simit alıp atmayı ihmâl etmemeli ama. Üsküdar'a geçtikten sonra sâhil boyunca yürümeli, bahçesinde oturabileceğimiz tefekküre dalacağımız bir câmiyi ziyâret etmeli. Ben tercîhimi Şemsipaşa Kuşkonmaz Câmii'nden yana kullandım. Denize sıfır, huzûru arayıp bulmak istediğimizde en güzel evlerden biri. Orada iki rekat şükür namazı kıldıktan sonra çıkmalı Kuzguncuk’a; uğramalı geçmişin, dinlerin, kültürlerin birbiriyle barışık olduğu sokaklara. Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Ermeniler hepsi bir arada iç içe. Kendimizi soyutlamamalı, her bir insana Allâh'ın selâmını iletmeli. Kuzguncuk'un renkli ahşap konaklarını, Kuzguncuk Bostanı’nı ziyâret etmeli ve kiliseyle iç içe olan Kuzguncuk Câmii’ni ziyâret etmeli. Kuzguncuk'tan ayrılırken bir profiterol yemeyi de ihmâl etmeyin tabiî. Sonrasında bir diğer istikāmetimiz Çengelköy. Burada en çok sevmiş olduğum yer târihî Çınaraltı çay bahçesi. Oraya gelenler çınarın altında çay eşliğinde, tanımadığı birçok insanla uzun uzun sohbet ederler, sana selâm vermeyi de ihmâl etmezler. Oraya gidecek olanlar böreğini, simitini de yanında getirir. Hem muhabbet, hem yemek. Ama siz bu sefer böreğinizi götürmeyin sâdece çayınızı içip kalkın çünkü oraya gidip, meşhur Paşa Kokoreç’e uğramamak olmaz. Onun o eşsiz tadı, damakta dağılan. Gel gelelim son durağımız olan Çamlıca’ya. Çamlıca’ya yürüyerek çıkmak bir hayli zor olsa da tepeye çıkınca değer diyorsunuz. Çünkü İstanbul'un eşsiz manzarasıyla berâber yalnızca sen, İstanbul ve Necip Fâzıl'ın şu dizeleri:

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;

Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misâfir;

Yeni dünyâdan mahzûn, resimde eski sefîr.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,

Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi

Cumbalı odalarda inletir ‘Kâtibim'i’...

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak