Balkabağı bir meyvedir ama aynı zamanda bir sonbahar sebzesidir de. Vitamin, mineral, gıdâ ve lif maddeleri zenginliğiyle bir süper besindir ve iltihaplı rahatsızlıklar, böbrek taşları, depresyon, cilt tahrişleri ve parazit enfeksiyonlarında bolca yenmelidir. Lezzetli eti, antioksidan beta karoteni yüksek oranda ihtivâ eder. Çok çeşitli rahatsızlıkları hafifletmeye vesîle olacak gevrek çekirdekleri ve çok kıymetli kabak çekirdeği yağıyla, sene boyu esansiyel yağ asitleri ve sekonder (ikincil) bitki maddeleriyle ihtiyâcımızı karşılar. BALKABAĞI – MEYVE KUVVETİNDE BİR SEBZE Balkabağının hoş kokulu/aromatik etli kısmı çorbalar, sufleler, soslar, kek ve marmelatlar hazırlamak için lezzetli bir hammaddedir. Çekirdekleri ise cips ve benzeri aburcubura sağlıklı bir alternatiftir. Meyvesi, çekirdekleri veya kabak çekirdeği yağı, hepsi de hayâtî maddelerle dopdoludur. Hepsinden önce antioksidanlarıyla bu sebze medeniyet hastalıklarına karşı aktif bir koruyucu kalkandır. Çalışmalar balkabağının iltihaplı hastalıklar ve enfeksiyon hastalıkları, kanser, böbrek taşı, cilt hastalıkları ve depresyona karşı koruyucu ve hafifletici tesiri olduğunu tasdiklemiştir. DİABET, SERBEST RADİKALLER VE AZALAN GÖRME KUVVETİNE KARŞI BALKABAĞI Balkabağının kalorisi azdır (~26 kcal/100 g) ve hem güzel bir tadı vardır hem de sindirim sistemimizi ve kilo vermeyi destekleyen, zehirli maddelerin vücuttan atılmasını sağlayan ve kan şekerini dengeleyen lifli bir besindir. Şeker hastaları için de bu yüzden çok faydalı bir seçimdir. 2007 yılında Doğu Çin Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışma balkabağının hasar görmüş pankreas hücrelerinin yenilenmesini teşvik ettiğini gösterdi. Bu çalışmaya katılan bilim insanları balkabağı extresinin/özünün, hem erken evrede hem de hastalık teşhisi konduktan sonra Tip II diabete karşı etkin olduğu netîcesine vardılar. 2009’da Japonya’daki bir çalışmada benzer sonuçlar elde edildi. Iwate Üniversitesi’nde bir çalışma grubu balkabağı konsantresinin, düzeltilmiş glukoz toleransı ve insülin direncine karşı etkisini tasdik etti. Tabii bir renk maddesi olan beta karotenin hücre koruyucu etkisi de en az bu kadar kıymetlidir. Antioksidan özellikleri dolayısıyla bağışıklık sistemi koruyucu olarak serbest radikallere karşı savaşır ve böylece aktif hücre koruyucu ve iltihap durdurucu olarak kabûl edilebilir. Beta karoten hem muhtemel kanser hücrelerini etkisiz hâle getirme hem de güneş ve tabii yaşlanma dolayısıyla hasar görmüş deri hücrelerini yenileme kâbiliyetindedir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirme etkisiyle de kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Beta karoten organizmamızda A vitaminine dönüştürülür. Bu vitamin görme gücümüz için çok özel bir anlama sâhiptir. Balkabağında A vitamini hammaddesi olan beta karotenin yüksek miktarda bulunması, Colorado State Üniversitesi’nin bu sebzenin gözdeki yaşlanma kaynaklı makula dejenerasyonunu (sarı nokta hastalığını) durdurabileceği gözlemlerini açıklıyor. Bu hastalık durdurulmadığı takdirde retina hasârı, şiddetli görme bozukluğundan körlüğe kadar gidebilmektedir. BALKABAĞI ÇEKİRDEĞİ – KALP İÇİN SAĞLIKLI ATIŞTIRMALIK Bu çekirdeğin en sağlıklı özelliği doymamış yağ asitleri içermesidir. Bilhassa esansiyel Omega-3 yağ asitleri, kalp-dolaşım sistemi hastalıklarında ve yüksek tansiyon gibi risk faktörlerinde etkilidir. Kabak çekirdeklerindeki ikincil bitki maddeleri (fitosteroller) “kötü” LDL kolesterolü düşürmeyi hedeflemiştir. Triptofan aminoasiti ruh hâlimizin iyileşmesine vesîledir. Mutluluk hormonu serotoninin üretilmesinde kullanılır ve tabii bir antidepresandır. Gün içinde bir avuç dolusu kabak çekirdeğinin moralimize olumlu katkısı olacaktır. KABAK ÇEKİRDEĞİ YAĞI – ERKEK VE KADIN RAHATSIZLIKLARINDA AKTİF Çiğ veya kavrulmuş çekirdeklerden yüksek kaliteli kabak çekirdeği yağı elde edilir. Bu yağ hem damak zevkimize hitâb eder hem de esansiyel yağ asitleri, E, A ve K vitaminleri ile çok sağlıklıdır. Yağ asidi basit doymamış yağ asidi olduğundan kolesterol değerlerini düşürür ve böylece kalbi ve karaciğeri korur. Bir başka yağ asidi linolik asit bir yandan beyin performansımızı kuvvetlendirirken diğer yandan cildimizi yumuşak ve esnek tutar. Kabak çekirdeği yağındaki Beta-Sitosterol prostat bezinin sağlık kazanmasına katkıda bulunur. Bunun için günde 3 defa bir çay kaşığı soğuk sıkım(pres) kabak çekirdeği yağı tavsiye edilmektedir. Jamaica, Kingston’daki West Indies Üniversitesi’ndeki, 2011 Mayıs sayısında Climacteric dergisi yayınına giren yeni bir çalışma, kabak çekirdeği yağının kadınlara özel şikâyetlere karşı muhtemel faydalarını araştırdı. Menopoz sonrası dönemi yaşayan deneklerin günde 2 gram kabak çekirdeği yağıyla 12 günlük bir tedâvi sonrası tansiyonlarının düştüğü gözlendi. Bundan başka, “iyi” HDL kolesterol değerinin yükseldiği ve vücuttaki kolesterol metabolizmasının dengede tutulduğu görüldü. A VİTAMİNİ Alfa ve beta karoten, vücutta aktif A vitaminine dönüştürülebilen antioksidan etkili sekonder (ikincil) bitki maddeleridir. Beta karoten iltihap durdurucudur, cildi UV ışınlarına karşı içten korur ve derimizdeki güneşten kaynaklanan hasarları tedâvi eder. Alfa karoten tümör büyümesini durdurur, yaşlanma sürecini yavaşlatır ve katarakta karşı koruyucudur. Ek olarak karotinoidler kalp-dolaşım sistemi hastalıklarına yakalanma riskini düşürür ve bağışıklık sistemi fonksiyonlarını iyileştirir. C VİTAMİNİ C vitamini kolesterol seviyelerini dengeler, serbest radikallerle mücâdele eder ve gergin ve sağlıklı bir cilt için mühim olan kollajen yapımını teşvik eder. Bunlardan başka, vücûdu kansere karşı savaşta kuvvetlendirir ve bağışıklık sistemini destekler. MAGNEZYUM Kabak çekirdekleri bol magnuzyum ihtivâ eder. Bu mineral sağlıklı dişler ve kemikler için mühimdir ve kalp ile bağışıklık sisteminin en düzgün, optimum çalışması için lüzumludur. Magnezyum iltihap engelleyicidir, diabetten korur ve kilo vermede yardımcıdır. Magnezyum, görülmüş görülecek en mühim gıdâ maddelerinden biri olarak kabûl edilmelidir. E VİTAMİNİ E vitamini tanınan bir antioksidandır ve sağlıklı bir cilt elde etmede, Alzheimer’dan korunmada ve birkaç kanser türüne karşı korunmada kullanılabilmektedir. Balkabağı çekirdekleri E vitaminini alfa tokoferol, gama tokoferol, delta tokoferol ve yine alfa ve gama tokomonoenol olarak çok geniş bir bantta bize sunmaktadır.
LİF
Balkabağı mükemmel bir lif kaynağıdır. Yarım kâse balkabağı 5 gram kadar lif ihtivâ eder. (Günlük alınması tavsiye edilen lif miktârı 30 gramdır.) Lifli besinlerin yeterli miktarda alınmasıyla kalp hastalıklarına karşı korunmuş olunur, kilo vermek kolaylaşır, sindirim sistemi düzenlenir, kan şeker seviyesi dengelenir.
PANTOTENİK ASİT
Vitamin B5 de denilen bu madde stresle başa çıkmakta yardımcıdır; hormon dengesinin sağlanması da cabasıdır. POTASYUM VE ÇİNKO Balkabağının etli kısmı potasyumca çok zengindir, yüksek tansiyona karşı koyar ve kalbi kuvvetlendirir. Yine etli kısımda yer alan çinko bağışıklık sistemini ve üreme sistemini kuvvetlendirir. Kabağın çekirdekleri tabii ki kabağın kendisinden daha fazla çinko ihtivâ eder. PROTEİN Balkabağı çekirdekleri proteince de çok zengindir. 100 gramında 24 gram protein vardır ve böylece protein ihtiyâcını karşılamakta yardımcı olur.
L-Tryptophan
L-Triptofan bir esansiyel aminoasittir, vücut bunu kendi üretemez. Balkabağı çekirdekleri bu aminoasitçe zengin olduğundan dolayı kendimizi rûhen düşük hissettiğimizde de bu çekirdekten yiyebiliriz. Çünkü vücut L-triptofandan mutluluk hormonu Serotonin’i üretir.
BAĞIRSAK PARAZİTLERİNE KARŞI KABAK ÇEKİRDEĞİ
Kabak çekirdeği yağında ayrıca, bağırsak parazitlerinin bağırsak duvarına tutunabilmesine mâni olan bir madde vardır. Kabak çekirdeğini veya onun yağını yemek bu parazitlerden kurtulmakta yardımcı olabilecektir.
MESANE PROBLEMLERİNDE KABAK ÇEKİRDEĞİ
Kabak çekirdeğinin diüretik (idrar söktürücü) etkisi de vardır. İdrara çıkmayı kolaylaştırır ve mesane tahriş ve rahatsızlıklarında başarıyla kullanılabilir. Günde 5-10 gram kabak çekirdeği tüketilirse böbrek taşı oluşumunu engellemekte başarılı olunabilir.
PROSTAT ŞİKÂYETLERİNDE KABAK ÇEKİRDEĞİ
Prostat rahatsızlıkları da balkabağı çekirdeğiyle belirgin şekilde azaltılabilir. Bu çekirdek uzun müddet (aylarca) sabah akşam, ikişer tepeleme yemek kaşığı miktârında ve iyice çiğnenerek yenmelidir. Ümit Gedik Kaynaklar: http://www.zentrum-der gesundheit.de/kuerbis.html?et_cid=16&et_lid=18&et_sub=ZDG091114&campaign=ZDG091114 http://www.zentrum-der-gesundheit.de/kuerbis.html#ixzz38ITbk4p8 http://www.zentrum-der-gesundheit.de/kuerbis-ia.html
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak