Belirli gıdâ maddeleri, şifâlı bitkiler ve baharatlar ile vücûdumuzun savunma sistemi -İmmün Sistem- kuvvetlendirilebilir ve organizmamız mikroplardan etkili ve yan tesirsiz olarak korunabilir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ KUVVETLENDİRİN VE HASTALIKLARI PÜSKÜRTÜN
Birçok insan soğuk algınlıkları ve gribi kaçınılmaz kabûl eder ve tedbir için grip aşısı olma yolunu seçer. Soğuk algınlığına yakalandığında ise, aslında hastalığın yalnız belirtilerini (semptomlarını) baskılayan, onu tedâvi etmeyen sayısız ilaçlar içer. Sağlıklı olansa ne aşıdır ne de semptomatik tedâvi. Bunlardan çok daha mâkûl olan bağışıklık sistemimizi korumak ve kuvvetlendirmektir.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ KUVVETLENDİRİN – SAĞLIKLI YAŞAYIN
Çok işlenmiş gıdâlar tüketilen bir hayat tarzı, vitamin eksikliği için senede bir elma, kısa geceler ve her türlü hareketten kaçınmak için en iyisi altımızda tekerlekli bir sandalye. Bunlar organizmamızda artık ve zehirli maddeler birikmesine sebep olur. Böyle bir durumda soğuk algınlığı bizim için detoksifikasyon (zehirlerden arınma) vazîfesi görür.
Soğuk algınlığı süresince insan yorgun ve iştahsız olur, çok fazla yemek yiyemez. Böylece vücut dinlenir, hafif beslenilir ve çay içilir. Vücûdumuza otomatik olarak bu durumda ihtiyâcı olanı veririz: Zehirleri atma işine konsantre olması için rahatlık, istirahat; biriken bütün artık maddelerin çözülmesi ve yenilenme aşaması için sıvı.
Soğuk algınlığı boyunca burundan veya öksürük yoluyla ağızdan çıkan mukus sıvısı tabii ki bakteri ve virüsler de ihtivâ eder. Fakat bu mukusla birlikte atılan yalnız bunlar değildir, son haftalarda ve aylarda vücutta biriken gündelik zehirler ve metabolizma artıkları da nihâyet atılmış olacaktır.
Zehirlerden arınma yönüyle soğuk algınlığı, başımıza gelen olumlu bir vaka kabûl edilebilir. Yine de gelecekte ondan iyi korunabilmek, her grip salgınında hastalanmamak ve vücûdumuzda, kurtulmamız gereken daha az zehir barındırmak istiyorsak iyi bir beslenme ve yaşayış biçimi edinmeliyiz.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN KUVVETLENMESİ İÇİN:
SEBZELER
Sebzeler arasından özellikle brokoli, yeşil lahana, havuç, domates, hindiba, lahana, sarımsak, ıspanak ve mantarı seçin.
Pek çok hayâtî maddenin yanısıra bol beta-karoten (A vitamini öncü maddesi) içeren kırmızı, sarı, turuncu renkli ve koyu yeşil sebzeler bağışıklık sisteminin dostudur. Bunları tükettiğimizde vücut polislerimiz (akyuvarlar) üretilir ve bu hücreler enfeksiyonlara karşı korunma ve savunmada vücûda yardımcıdır.
Bu saydığımız sebzeleri mümkün olduğu kadar çiğ tüketmeye çalışın (meselâ yaprak sebzeleri salata şeklinde yiyin) veya hafifçe pişirin. Böylece ihtivâ ettikleri maddelerden en iyi şekilde faydalanın.
MEYVELER
Bütün meyveler içinden özellikle şunlar bağışıklık sistemimizin kuvvetlenmesi için uygundur: Limon, greyfurt, portakal, muz ile yaban mersini, kiraz, böğürtlen, siyah frenk üzümü ve mor-siyah üzüm gibi koyu renkli meyveler. Bunların da mümkün olduğu kadar çok çeşidi birarada yenmelidir.
BADEM
Bütün ceviz, fındık, fıstık ve çekirdek çeşitlerinin arasında bu konuda en iyisi tatlı bademdir. Bilimsel çalışmalarda bademin kolesterol değerini düşürdüğü ve ayrıca bağırsakta prebiyotiklere benzer tedâvi edici özelliği olduğu tesbit edilmiştir.
Prebiyotikler sağlıklı bir bağırsak florası ve floradaki faydalı bakteriler için lüzumlu maddelerdir. Bu yüzden prebiyotikler ve de badem, büyük kısmı bağırsaklarda yer alan bağışıklık sisteminin sağlığı için mühimdir. Günde küçük bir avuç dolusu badem, onun bereketli etkilerine kavuşmak için kâfîdir.
BAHARATLAR
Öğünlerinizde düzenli olarak zencefil, tarçın, kimyon, mercanköşk ve arnavut biberi kullandığınız takdirde vücûdunuz çok kuvvetli olur ve soğuk algınlıklarıyla kolayca başedebilir. Bu sayılan baharatlardan (arnavut biberi hâriç) çok faydalı çaylar da hazırlayabilirsiniz.
Çoktan üşütmüşseniz ve bu yazıyı hastayken okuyorsanız, bu baharatlar hastalığı çabuk atlatmanıza yardımcı olacaktır.
VİTAMİNLER VE DİĞER MADDELER
C vitamini akyuvarların daha etkili çalışmasına sebep olur. Bağışıklığın kuvvetlendirilmesinde çok iyidir.
Bir eser element olan Selen akyuvarların gelişimi ve hareketleri üzerinde hızlandırıcı etkiye sâhiptir. Selen, geleneksel olarak yetiştirilen sebzeden ancak az miktarlarda elde edilebilmektedir. Doğal şartlarda yetişen sebzelerden daha fazla selen elde edilebilir. Taş mantarı ve ceviz/fındık/fıstıklar da (günde birkaç Brezilya cevizi günlük ihtiyaç için yeterlidir) iyi selen kaynaklarıdır.
Çinko, vücûdun bağışıklık sisteminin onsuz çok yetersiz kaldığı bir başka eser elementtir. Kuvvetli bir antioksidan olarak hücreleri serbest radikallerden ve bakır, kadmiyum ve kurşun zehirlenmelerinden korur.
Beta-glukan hamur mayasından elde edilebilen bir maddedir. Vücûdumuzun en önemli bağışıklık hücreleri olan makrofajları (fagositleri) aktive eder. Bu hücreler kanla bütün vücûdu dolaşır ve virüs, bakteri, mantar, kanser hücreleri ve diğer potansiyel zararlılarla savaşır. Makrofajlar ne kadar verimli çalışırsa bağışıklık sistemi de o kadar güçlü olur.
İÇECEKLER
Güne, içine tâze sıkılmış limon suyu katacağınız ılık bir bardak suyla (sıcak değil) başlayın.
Vücûdunuzun asit-baz dengesini sağlayabilecek bazik bir bitki çayı da bağışıklığınızı kuvvetlendirecektir. Kanın daha asidik hâle gelmesi bakteri, mantar ve diğer zararlı mikroorganizmaların büyümesini teşvik eder çünkü bunlar özellikle asitli ortamda iyi gelişirler.
Gün içinde belli aralıklarla su ve yerel bitkilerden (meselâ ısırgan otu veya kenevir) yapılmış çay için.
Yeşil çay -aynı siyah çay gibi- kafein muhtevâsından dolayı dikkatli tüketilmelidir.
Karbondioksit içeren (gazlı) içecekler, tatlandırılmış içecekler, açık satın alınan meyve suları, alkollü içecekler ve kahve sağlıklı bir beslenmeye dâhil değildir. Organizmamız asitler, zehirli ve tahriş edici (irritan) maddelerle yüklenmiş olur ve bu durum otomatik olarak bağışıklık sistemimizi zayıflatır. Saf su ise vücûdun zehirlerden arınması için lüzumludur.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN ZAYIFLAMASINA SEBEP OLAN GIDÂLAR
Çoğu zaman bu gıdâ maddelerinden uzak durmak bile bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesi için yeterlidir.
Şeker bağışıklık sisteminin çok fazla zayıflamasına sebep olur.
Rafine edilmiş şeker izole karbonhidrattır ve besleyici özellik, vitamin ve mineral ihtivâ etmez. Şeker vücutta çok miktarda metabolizma artığı maddeler bırakır ve bunlar vücut fonksiyonlarına zarar verir.
Margarin, rafine edilmiş bitkisel sıvı yağlar ve domuz yağı gibi sağlıksız yağlardan uzak durun. Bunlar yerine sağlıklı bitkisel yağlar meselâ zeytinyağı kullanın. Kızartma yapmak için de hindistan cevizi yağı çok uygundur.
Bünyeniz endüstriyel üretimle meydana gelen ve kimyâsal maddelerle işlenmiş yiyeceklerle daha kuvvetli olmaz aksine belirgin şekilde zayıflar.
Fast food, kek, bisküvi, cips, çeşitli tatlılar ve yapay yiyecek endüstrisinden köken alan bütün gıdâlar, yâni fazla hayâtî (vital) madde içermeyen, çok muamele görmüş besinsiz gıdâlar tavsiyeye değer yiyecekler değildir. En iyisi aşçınız yine siz olun.
YENİ BİR HAYAT TARZI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN KUVVETLENMESİ İÇİN İYİ OLABİLİR
Canlı, besleyici madde zengini ve sağlıklı bir beslenme dikkatlerinize sunulan ‘bir’ noktadır. Bağışıklık sisteminizi kapsamlı olarak kuvvetlendirmek için hayâtınızın ‘bütün’ alanlarını gözönünde bulundurmalısınız.
Çok kiloluysanız zayıflayın: Her fazla kilo bağışıklık sistemini biraz daha zayıflatır. Çalışmalar şunu ispatladı ki, çok kilolu insanlar normal kilodakilere göre hastalıklar ve enfeksiyonlarla mücâdelede daha başarısız.
Kâfi miktarda uyuyun: Çalışma sonuçları gösterdi ki yetersiz uyku vücûdun enfeksiyonlarla savaşmasını sekteye uğratabiliyor. Mümkün olduğunca açık pencere önünde ve ısıtılmamış odada uyuyun. İstirahatli bir uykuyla bağışıklık sisteminiz iyice güçlenebilir.
Düzenli olarak hareket edin: Ölçülü ve düzenli spor lenf sistemini hızlandırır, zehir ve artık maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur, bağışıklık sisteminin yükünün azalmasına ve kuvvetlenmesine sebep olur. Mümkün olduğu kadar her çeşit ilaçtan uzak durun. İlaçlar akyuvarların sayısını azaltır ve bağışıklığın zayıflamasına sebep olur. Bunlar arasında ağrı kesiciler, antibiyotikler, antidepresanlar ve yüksek tansiyon ilaçları vardır.
Stresten kaçının: Stres dolayısıyla stres hormonları salgılanır. Bu kısa vâdede kötü değildir. Fakat sürekli stres altında olanların stres hormonu seviyeleri her dâim yüksektir. Bu da zayıflamış bir bağışıklık sistemine yol açar ve vücut soğuk algınlığı ve gribe açık hâle gelir. Strese “sessiz kâtil” de denmektedir. Diğer taraftan, gevşeme/rahatlama teknikleri bağışıklığınız için yardımcı olacaktır.
Problemleri çözün: “Şurama kadar geldi” dediğiniz şahsî veya iş sıkıntılarınız varsa çözüm stratejileri geliştirmenin tam vaktidir. Aksi takdirde bu problemleri vücûdunuzda da yaşamaya başlarsınız ve “şuranıza kadar gelen” artık problem değil solunum sisteminizin mukus salgısı olur.
Şimdi tavsiyelerimizin yalnız bir kısmını bile yerine getirseniz, enerji seviyeniz fevkalâde yükselmiş ve bağışıklık sisteminiz istediğiniz gibi kuvvetlenmiş olacaktır.
Kaynak: http://www.zentrum-der-gesundheit.de/das-immunsystem-staerken.html
Mesaj Bırak