Ara

Allâh’a Kul Olmak İçin Yaratıldık / Abdülkādir Geylânî (rh.a)

Allâh’a Kul Olmak İçin Yaratıldık / Abdülkādir Geylânî (rh.a)

Namaz; başkalarıyla olan bağı keserek Allah (cc) ile bağ kurmaktır. Beden iki kısma bölünmez. Namaz insanlarla irtibâtı kesip Hakk’la birlikte olmaktır. Ābidler namaz kılarken kalplerinin sağına cenneti, soluna ve önlerine de cehennemi alarak her an Allâh’ın kendilerini gözetlediklerini bilirler. Allah dostları ise namaz esnâsında Allah’tan başka her şeyden sıyrılarak, sâdece Allah ile bağlarını kurarlar.

Bizim tabiatımız tıpkı diğer canlıların tabiatı gibidir. Onlarla bizim aramızdaki fark; akıl, şerîat, ilim, kurbiyet, mârifetullah ve itāat gibi özelliklerdir. Bunlar sâdece bizde mevcuttur. Asıl birdir.

Allah (cc) senin hakkında hayrı murâd etmişse seni dâimâ uyarır, nefsinin kusurlarını dâimâ sana bildirir. Öyle bir hâl olmuş ki; ālimleriniz câhil, câhilleriniz müfterî ve zâhidleriniz de dünyâya rağbet eder hâle gelmiş. Dînini istismâr ederek geçimini onun üzerinden sağlama, Allah göstermesin yoksa dinle birlikte âhiretin de mahvolur.

‘Rabbinize yalvara yakara ve gizlice duā edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez.’ (A’raf, 7/55)

 

Bu âyet-i kerîmenin zāhirî anlamına göre; haddi aşanlardan maksad Allah’tan başkasını isteyenler, O’ndan başkasını arzulayanlardır.

Allâh’ım! İnsanların şerrini bizden uzaklaştır. Nefsi, hevâları ve kötü tabiatı bizden uzaklaştır.

‘Kullar içerisinde ancak ālimler, Allah’tan lâyıkıyla korkar. Şüphesiz Allah, dâimâ üstündür, çok bağışlayandır.’(Fâtır, 35/28)

 

Ālim kullar bildikleri için korktular. Bir şeyin zararını bildiğin zaman; ondan sakın ve uzaklaş. Ölüm bir gün gelecek; öyleyse onun için elbette çalışman gereklidir.

Namazda okuduğun ‘Sâdece Sana kulluk eder ve sâdece Sen’den yardım dileriz’ âyetinin mānâsı nedir?

 

Sâdece Sana itāat eder ve sâdece Seni birleriz, diyorsun. Ne zaman Allâh'ı tevhidledin? Ne zaman Allâh’a karşı samîmî oldun? Ne zaman zâhid oldun? Ne zaman riyâdan, ikiyüzlülükten, insanlarla lüzumsuz arkadaşlıklardan uzaklaştın? Ne zaman Hakk için zillete katlandın? Gerçek anlamıyla Hakk için zillete katlanmak; kalb yönüyle halvete çekilmek demektir.

Allah (cc) katında da, peygamber katında da nesebi sahîh olanlar; takvâ ehli kimselerdir. Bir sohbet esnâsında Hz. Peygamber (sav)’e “Senin āilen kimdir?” diye soruldu. Hz. Peygamber (sav) de cevâben:

‘Bütün takvâ ehli Muhammed ehlindendir.’ buyurdular. (Münâvî, Feyzu’l-Kadir 1/55)

Ey akılsız, evin Dicle kıyısında ama sen susuzluktan ölüyorsun. İki adım atsan Rahmân’a ulaşacaksın, bu adımlardan biri nefis, diğeri ise halktan uzaklaşmaktır. Ey Hakk’ın tāliplisi! Bu iki adımı at, dünyâda da âhirette de Hakk’a vâsıl olduğunu göreceksin. Şâyet kurtulmayı istiyorsan; sözlerimin ağırlığına tahammül göstereceksin. Ben seni ıslâh etmek istiyorum, ben senin kalbindeki pislikleri izâle etmek istiyorum. Ben senin ocağındaki yangını söndürmek, senin harîmini korumak istiyorum. Gözlerini aç ve önüne bak! Azap orduları gelmişler seni sorguya çekiyorlar, sen hâlâ uyuyorsun!

Yazıklar olsun sana ey ahmak! Sen yakın bir zamanda öleceksin ve bu sāhip bulunduğun bütün şeyler elinden çıkacak ve senden ayrılacak. Evlatların, eşin ve barkın senden ayrılacak, toprak kişiye arkadaş olacak, kabir yoldaş olacak. Kişi kabre konulduğunda ya rahmet melekleriyle ya da azap melekleriyle karşılaşacak.

Ey dünyâda eğlenip de hakīkati göremeyenler! Ey hakīkatten kaçan kişi! Bana senede bir, ayda bir, haftada bir defacık olsun gelmiyorsun. Senden zerre miktar bir şey istemiyorum. Gel de benden karşılıksız bir şey al, bugün benden aldığın şey yarın sende milyon olur. Ben senin yüklerini taşıyorum; sen de benim yüklerimi sana taşıtırım diye korkuyorsun. Oysa ki yüklerimi taşımamda Allah (cc) bana kâfîdir, O bana yeter. Benden bir kelime dahi olsa duymak için bin yıllık mesâfede olsan da gel. Halbuki seninle aramızda birkaç adım var. Sen tembel ve câhilin birisin. Sana teminat verildiğine dâir bir belgen var mı? Dünyâ onları; makam ve mevki ile, mal ve evlatlarının çokluklarıyla övünenleri yedi bitirdi. Şâyet biz dünyâda bir hayır olduğunu bilseydik sen dünyâlıkta bizi aslâ geçemezdin!

‘Dikkatli olun! Bütün işler sonunda Allâh’a döner.’ (Şûrâ, 53.)

Bizim bütün sāhip olduğumuz ve içerisinde bulunduğumuz bu durum Allah’tandır.

Ey Rabbimiz! Dünyâda da âhirette de bize iyilik ver ve bizi cehennem azâbından koru! (Bakara 2/201)

Kaynak: El-Fethu’r-Rabbânî

 

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak