Dünyadaki en önemli sorunu yaşadığınızı mı düşünüyorsunuz? Dahası, yüzleştiğiniz sıkıntının bir insanın yaşayabileceği en büyük zorluk olduğunu mu?
Her ne yaşıyor olursanız olun, şunu asla aklınızdan çıkarmayın: Yeryüzündeki her şey ve herkes Allah'a boyun eğmiştir. Tüm varlıklar O'nun kontrolündedir; O’nun emirlerini yerine getirir, O'na itaat eder.
Unutmamanız gereken bir diğer gerçek ise Allah'ın koruması altındaki insana hiç kimsenin zarar veremeyeceğidir. İstese de güç yetiremez.
Toplumdaki "Allah yürü ya kulum dedi" deyimine uygun olarak, Allah bir insanın yolunu açarsa, o yolu kapatabilecek hiçbir kişi ya da olay yoktur. Allah'ın kuluna bahşettiği nimet, huzur ve mutluluğu engellemeye de kimsenin gücü yetmez.
Her şeyin Allah’ın denetiminde olduğunu unutmak; yaşanan olaylara hayır ve hikmet gözüyle bakamamak, bu yüzden korkuya kapılmak imanî zayıflıktır. Bu hâlde olan kişi sorunlarına çözüm getiremez ve sorun büyüdükçe umudunu kaybeder. Rabbine teslim olan insan ise her olaya hayır ve hikmet gözüyle bakar; yaşadığı çok zorlu da olsa korkuya kapılmaz, umudunu yitirmez. Sabreder, kazanır; çünkü sıkıntılar sabredenin imtihanıdır.
Her insanın hayatı birbirinden farklıdır; farklı beklentileri, farklı sorunları vardır. Bu farklılıklara rağmen insanların çoğu aynı yanılgıyla yaşar. Bu yanılgı, beklentilerin gerçekleşmesi ve sorunların ortadan kalkması için mutlaka belli şartların bulunması gerektiği düşüncesidir. Oysa şartların oluşmasıyla zorlukların aşılabileceğini düşünmek bir yanılgıdır.
Dünya bir imtihan mekânıdır ve hayatı, imtihan gereği sebeplere bağlı olarak yaşarız. Mesela üniversiteye girmek isteyen bir gencin bu amaçla çok sıkı ders çalışması, test çözmesi, hatta bir hazırlık kursuna gitmesi gerekir. Bu saydıklarımızın tümü sebeptir. Eğer genç bu sebeplere sarılmaz, örneğin ders çalışmazsa sınavı kazanamayacaktır.
Aynı şekilde, önemli bir hastalığa yakalanan bir insanın hastaneye gitmeden, tedavi görmeden hastalığın geçmesini beklemesi de mantık dışıdır. Akla uygun olan, Allah’ın dilemesiyle insanın gerekli tedbirleri almasıdır.
Her şeyin sebeplere bağlı yaratılmasındaki hikmetlerden biri de insanın sürekli imtihan olmasıdır. İnsan hem Allah’ın yarattığı olaylarla hem de sebeplerle imtihan olur. Ve bunlar karşısında gösterdiği ahlak ile sınanır. Olaylar sebepsiz olarak yaratılsaydı, imtihan ortadan kalkardı.
Ancak şunu unutmayalım: Sebepleri Allah bizim için yaratır. Bizler sebeplere bağlı yaşarız; Allah sebeplerden münezzehtir. O, dilediğini dilediği kişi için, dilediği şekilde yaratır. Bizim öngörümüzle gerçekleşemeyeceğini düşündüğümüz bir sonucu Allah dilerse yaratır. Zorlukları kolaylaştıran, umutları gerçekleştiren, her sonucu yaratan yalnızca Allah’tır. Allah dileseydi her şeyi sebepsiz de yaratabilirdi. Ancak sebepler, bizlerin aklına uygun olması için kılınmıştır.
Dünyada yaşanan sıkıntıların asıl kaynağı Allah’tan ve Kur’an’dan uzaklaşmaktır. Oysa insanlar Kur’an’a göre yaşadıklarında mutlu olurlar ve en önemlisi, Allah dünya mutluluğunu hak kitaba uyulup uyulmaması üzerine bağlamıştır.
Yaşayan milyarlarca farklı insanın, farklı beklentilerinin, farklı sorunlarının ve başlarına gelen musibetlerin çözümü yalnızca tek bir tanedir: Allah'a yönelmek, O'na güvenip dayanmak, O'nu çok sevmek ve Kur'an'ı yaşamaktır. İnsan bütün sevgisini Allah’a vermediğinde, Rabbini gücü yettiğince sevmediğinde kalbi bunalır. Allah aşkını yaşayan insan mutludur, neşe doludur, sıkıntılardan uzak olur. Her sıkıntı geçer; geriye güçlenmiş bir kalp kalır.
İnsan bu gerçeğe kesin bir bilgiyle iman edip Rabbine güvenip dayandığında, her probleminde çözüm noktasını görebilir. O’na teslim olup O'nu dost edindiğinde ve yalnız O’ndan yardım dilediğinde, Allah onun için en güzelini ve en hayırlısını yaratacaktır. Gösterdiği çaba ve sarıldığı sebepler fiilî birer dua mahiyetindedir; tek çözüm Allah’ın elindedir.
“Allah sana bir zarar dokunduracak olsa, O'ndan başka bunu senden kaldıracak yoktur. Ve eğer sana bir hayır isterse, O'nun bol fazlını geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan isabet ettirir. O, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Yunus, 107)
Ve Allah zaman zaman dalgaları, fırtınaları, gelgitleri vesile kılar; tutar elimizden, bizi en güzel kıyıya ‘vurur’. Elhamdulillah!
Eylül 2025, sayfa no: 10-11
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak