Ara

Allah Sevgisi ve Korkusu / Elif E. Bayraktar

Allah Sevgisi ve Korkusu / Elif E. Bayraktar

Allah dedi ki: “İki ilâh edinmeyin: O, ancak tek bir İlâh'tır. Öyleyse Benden, yalnızca Benden korkun.” (Nahl, 51.)

Her insan îman fıtratı üzere doğar. Her kalp Allâh'ı tanıma, O'nu bilme, O'na bağlanma üzeredir. Sevgisi ise Allah korkusu ile bir arada yaşanır. İnsan, Allâh'ın tecellîsi olan, her an ölebilecek varlık. Allâh'ı her an yanında hissediyor ve O’nun kontrolünde olduğunu biliyorsa çok özenli olur; derin saygı ve korkuyu içinde taşır.

“Ben Allâh'ı seviyorum, korkmama gerek yok” diyen insanların onlarca farklı korkusu vardır. Bu kadar çok sayıda korkuyla yaşayıp, sâdece Allah’tan korkmazlar. Müdüründen, babasından, eşinden korkar da kişi, kıyâmet günü Allâh'ın huzûrunda yapayalnız sorgulanmaktan korkmaz. Halbuki Allâh'ın gücü, makâmı ve azâbı karşısında dünyâdayken hissedeceği korku, Allâh'ın izniyle hem îmânına hem de dünyâ ve sonsuz âhiret mutluluğuna sebep olacaktır.

Allâh'ın sevgisini kaybettirecek kötülüklerden Allah korkusu sâyesinde sakınılır. Meselâ bir âyette, “Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.” (Nisâ Sûresi, 36) buyrulur. Allah korkusu olan insan, büyüklük taslayıp böbürlenmekten şiddetle kaçınarak Allâh'ın sevgisini kazanmayı şiddetle umûd eder.

Seven insan sevdiğini gücendirmekten, onun sevgisinin yok olmasından çekinir. Allah korkusu böyle bir korkudur ancak çok daha şiddetlidir. Allah korkusu, Allâh'a aşkla bağlı insanın hissettiği korkudur. Allâh'ın hoşnutluğundan mahrum kalmaktan korkmaktır. İnsan, Allah’tan korktuğunda O’nun buyruklarına çok titiz olur, en çok O’nu sever ve en çok O’na saygı duyar.

Mü'min, Allâh'a karşı saygıda kusur etmekten, O’nu gazaplandırmaktan korkar. O’nun kendisinden uzaklaşmasını istemez; sevdiği kulları arasında olmak ister. Mü'min için Allah’tan uzak kalmak büyük bir ızdıraptır. “Rabbin seni terk etmedi ve darılmadı.” (Duha, 3.) âyetinden öğüt alır mü'min. Çünkü Rabbinin darılması cehennem azâbından daha şiddetlidir.

Rabbine teslîm olan, açık bir şuura sâhip, Allah’tan korkan samîmî bir mü'min, korku ve ümit arasındadır ve cennete girmeyi şiddetle umut eder. Yoğun saygı içeren bu korku Allâh'a itâat, Allâh'ı sevmek ve O’na güvenmekle birlikte yaşanır. Dolayısıyla Allah korkusunda acı ve dehşet yoktur. Allah korkusunu dünyevî korkulara benzetmek, bu duyguyu yanlış anlamaktır. İnsan, Allâh'ı aşkla sever ve O’na güvenirken, ızdırap duyacak şekilde korkmaz.

Allah korkusu, Allâh'ın yarattığı her şeye karşı aşk ve tutkuyu yaşatma amaçlıdır. Allah korkusu güzellikleri getirir; sevgiyi, güzelliği sağlayan her özellik Allah korkusuyla kazanılır. Allah korkusunu içinde taşıyan insan hatâ yaptığında vicdânı çok rahatsız olur; Allâh'a sığınır, hatâsını telâfî etmeye çalışır. Aczini ve Allâh'a ne denli muhtaç olduğunu derinden kavrar, Rabbine olan boyun eğiciliği artar.

Allah korkusu güzel ahlâkla ilgili özelliklerimizi yönlendirir. Allah korkusu olmazsa, insan sabra gerek duymayabilir, çileye tahammül edemeyebilir, bağışlayıcı olmayabilir. “Allah nasılsa beni bağışlar cennete giderim” diye düşünebilir. Ancak Allah korkusu, insandaki her şeyi kontrollü hâle getirir.

Çalışkanlık, dürüstlük gibi ahlâk özelliklerinin kökeninde Allah korkusu vardır. Kişi, Allah’tan korkmuyorsa menfaati için çok rahat yalan söyleyebilir. Allah’tan korkan insan doğru söz söyler, doğru şâhitlik yapar. Çünkü Rabbinin, içinde gizli olanları bildiğinin bilincindedir. Fitneyi, kargaşayı, insanın rûhundaki anarşiyi Allah korkusu önler.

Aklı ve vicdânı harekete geçiren önemli özelliklerden biridir derin Allah korkusu ve dünyâdaki imtihan ortamında insanın en önemli yardımcısıdır. Çünkü Allah korkusu insanın, şeytâna ve nefsinin bencil tutkularına karşı her an dikkatli olmasını ve vicdânını kullanmasını sağlar. Dünyevî korkular insanı telâşa kaptırıp doğru karar almasını engellerken derin Allah korkusu tam aksine, insana -Kur’ân’ın ifâdesiyle- “doğruyu yanlıştan ayıran bir anlayış”, yâni akıl ve basîret kazandırır.

Allah, Kendisinden korkan kullarına bir nur ve anlayış verdiğini (Enfâl Sûresi, 29), onların ibâdetlerini kabûl ettiğini (Mâide Sûresi, 27), rahmetinden iki kat verdiğini (Hadîd Sûresi, 28), bir çıkış yolu gösterdiğini, işlerinde kolaylık verdiğini, kötülüklerini örtüp bağışladığını ve ecirlerini artırdığını (Talak Sûresi, 2-4- 5) Kur’ân’da müjdeler.

Allah korkusu, bildiğimiz ve anladığımız anlamda bir korku olsaydı, gerçekten inançlı bir insanın bütün sağlığının bozulması gerekirdi. Böyle bir korku hisseden bir insan ne yemek yiyebilir, ne uyuyabilir, ne de kişinin konuşacak gücü kalırdı. Rabbine karşı içi titreyerek sevgi ve korku hisseden insan, aksine son derece neşeli, canlı, şevkli ve hayat dolu bir ruh hâline sâhiptir. Dahası, Rabbinden korkana başka korku yoktur.

Bu ruhla yaşayan, Allâh'a derin bir teslîmiyeti ve Allah korkusunu derinden hisseden, Kur’ân’a tâbî olan insan için tedirgin olacağı, rahatsızlık duyacağı bir şey yoktur. İnsan ancak Allah sevgisi ile huzur bulabilir, tevekkül edip rahat olabilir. Allâh'ın vereceği her türlü sonuca râzı olarak Allâh'a teslîm olur. Allâh'ın râzı olması için, o da Allah’tan râzı olur. Ne musîbet gelirse gelsin, ne yaşarsa yaşasın sevgisi devâm eder.

“Rableri Katında onların ödülleri, içinde ebedî kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan râzı olmuştur, kendileri de O'ndan râzı (hoşnut, memnun) kalmışlardır. İşte bu, Rabbinden 'içi titreyerek korku duyan kimse' içindir.” (Beyyine, 8.)

 

Mü'minin cehenneme girme korkusunu inkârcı anlayamaz. Mü'mini cehenneme girse yakacak olan yine sevgidir. Çünkü dünyâdaki tek ve gerçek Dost’u ondan râzı olmamıştır; onu asıl yakan bu duygudur. Onu var eden onu sevmiyor, ondan râzı değil ve onunla sonsuza kadar konuşmayacak; bundan daha büyük bir cezâ olabilir mi?

Tek Sevgilim; beni yediren içiren, bana sağlık veren, zevk alacağım güzellikleri yaratan, beni ‘karanlıklardan aydınlığa’ çıkaran, merhametlilerin merhametlisi, elimden tutan, sevgisini yitirmekten içim titreyerek korktuğum, sırdaşım, desteğim, dayanağım, kalbimin şifâsı, şikâyetimi ilettiğim, beni işiten, dünyevî korku ve panikten uzak tutan, en yakın dayanağım, en büyük yardımcım, yakın tâkibini hissettiğim... Korkumu artır.

Temmuz 2023, sayfa no: 6-7-8-9

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak