Ara

Adım Yok

Adım Yok

Adım Yok.

Kimsesiz derler bana.

Ben kimsesiz.

Size Asr-ı Saadet'ten sesleniyorum.

Dedim ya adım Kimsesiz. Bir annem babam vardır mutlaka ama ben onları hiç görmedim. O yandan bu yana örselenip durdum yıllarca. Çoğunlukla aç ve susuz geçen günlerimden sonra öyle bir pınara varmıştım ki, âdetâ devlet başıma konmuştu. Çünkü kapısına düştüğüm zat Allâh'ın Peygamberi Hz. Muhammed (sav) idi.

Bir gün Peygamber Efendimiz (sav) ile birlikte sahabeden bâzı kardeşlerimizle deve eti yemiştik. Çoğu zaman aç kalan midem bayram etmişti ama sanki biraz fazlaca yemiştim. Sahabelerle mescitte namaz vaktini beklerken karnımda bir ağrının şiddetlenmeye başladığını hissetmiştim. Sonra birdenbire, utanarak söylüyorum, benden çevreye rahatsız edici bir koku yayıldı. Herkes bu kokunun sâhibini merâk etti. Kokunun sâhibi bendim ve büyük bir sıkıntı içerisindeydim. Kokuyu çıkaranı bulmak için tek yol namaz vaktini beklemekti. Çünkü kim yeniden abdest alacak olursa, rahatsızlık veren kokuyu büyük bir ihtimalle o çıkartmıştır. Böylece belki azarlanacaktım. İçime bir korku düşmüştü. Aslında asıl üzüntüm bu kokudan dolayı Canımdan öte Peygamberim'i rahatsız etmemdi. 

Ben dâhil herkes namaz vaktini beklerken;

Peygamber Efendimiz (sav) şöyle dedi:

- Kim deve eti yedi ise abdest alsın!

 Orada bulunanlar:

- Hepimiz yedik, deyince, Sevgili Peygamberim (sav):

- Öyleyse hepiniz abdest alın, dedi.

Böylece benim, arkadaşlarım arasında rencîde olmamı önlemişti. Her an hayâtıma güneşten öte doğan Peygamber Efendimiz yine imdâdıma yetişmişti. O gün Sevgili Peygamberim (sav), insanların kendi kusur ve günahlarıyla ilgilenmelerini ve bunları gidermeye çalışmalarını, başkalarının kusurlarını gördüklerinde ise onları örtmelerini şu sözleriyle tavsiye etmişti:

- Kim dünyâda bir kulun ayıbını örterse, Allah da kıyâmet gününde onun ayıbını örter.

Sevgili Peygamberim (sav)’in bu davranışını hayâtımda anlamlandırıp ötelere sizin hayâtınıza konuk oluyorum şimdi. Kendi hayâtımdan ve Hz. Peygamberin çözümlemelerinden bâzı çıkarımlarda bulundum ki bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Adı olmayan kimsesiz biri size nasihat edecek değil amma hayâtıma katılan değeri sizlerle paylaşmaktan da kendimi alamıyorum sevgili kardeşlerim. 

Peygamber Efendimiz (sav)’in benimsediği, olumsuz alışkanlıkları kızmadan düzeltme prensibi, toplu gerçekleştirilen eğitim etkinliklerinde daha fazla önem kazanmakta sanırım. Yaşadığım olaydan yola çıkarak meselâ toplu bir ortamda yanlış bir söz söyleyen ya da hatâlı bir davranışta bulunan bir kimse ortamda özellikle de otoriter olan biri tarafından îkâz edilirken, bâzan onun grup içerisinde rencîde edilmesine sebebiyet verilmektedir. Hattâ hatâlı kişinin tespit edilememesi durumunda tüm topluluğu cezâlandırma yoluna bile gidilmektedir. Bu durumda söz sâhibi kimsenin yanlış yapan kişiyi arkadaşları arasında rencîde edecek söz ve davranışta bulunması, ya da hiç hakkı olmadığı halde tek bir kişinin yaptığı yanlışlıktan ötürü tüm grubu cezâlandırması yerine, yapılan yanlışlığı iyilikle düzeltmek daha uygun bir yöntemdir, bilmem katılır mısınız yaptığım çıkarıma. Aksi halde, arkadaşları arasında rencîde edilen veya aşırı şekilde cezâlandırılan kişi ya hırçınlaşıp maksadı aşan eylemlere girişecek, ya da baskıyla sindirildiği için içine kapanık bir tip olacaktır. Oysa otorite sâhibi kişinin yapması gereken, gruptaki kişileri ötekileştirmeden şahsîleştirmeden topluma kazandırmaktır. 

Bunu da nereden çıkardın diyenleri duyuyor gibiyim, nereden mi çıkardım?

Çünkü ben bir adı bile olmayan kimsesiz, eğer mescidde yaşadığım durumdan dolayı azarlansaydım, ötelenseydim o ortamı terkedecek ve yine kimsesiz olacaktım. Allah beni sevmiş olacak ki rahmet deryâsına düşmüştüm. Kimsesizliğimi Sevgili Efendimizin merhamet ve hoşgörü deryâsına atmış, kimsesizlerin sâhibine komşu olmuştum. 

Belki konuşacak dertleşecek çok meseleniz vardır, bu adı olmayan kimsesiz kardeşiniz kendi meselesiyle sizi çok sıkmamıştır umarım. Sermâyesi olmayan ben başka ne diyebilirim ki? 

Sözlerimin nihâyetine gelmişken şimdi ötelerden size son çırpınışla sesleniyorum:

- Kardeşlerim siz siz olun yapacağınızı çok kere tarttıktan sonra yapın. Böyle yapın ki kimseyi kimsesiz yapmayın. Siz anladınız beni.

 

Ekim 2022, sayfa no: 34-35

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak