Ara

Adâlet

Adâlet

Adâlet, zāhir ve bâtın olmak üzere iki kısımdır. Biri, kişi ile insanlar arasındadır. Bâtın, içte olan da kişi ile Allah Teâlâ arasında olandır. Adâlet üç şeyle olur. İlim, fiil ve sabırdır.

Lügat olarak, adâlet istikāmettir. Adâlet, fazîletlerin hepsini içine alır. Ahlâkî davranışlarda adâlet şudur: Şehevî duygu aşırı olursa fücur, isyandır. Hiç olmazsa taş, duygusuzluktur. Ortası iffet, nâmusu korumaktır. 

Gazab, azgınlaşırsa tehevvür, yakıp yıkmak, kırıp dökmektir. Hiç olmazsa cebânet korkaklıktır. Mûtedil orta olanı şecaat, cesârettir. Nutuk, kelâm, söz, aşırısı olanı cerbeze, kavga gürültüdür. En aşağısı belh, ahmaklıktır. Âdil olanı hikmettir.  Sehl b. Abdullah et-Tüsterî(rh.a): Adâlet, La ilâhe illallah Muhammedün Resûlüllah ve Sünnet-i Muhammediyye'ye uymaktır.

Adâlet, tesbît edilen sınırın dışına çıkmamak ve Hak Teâlâ'nın gayrına meyletmemektir. Hasanı Basrî(rh.a): Kendi nefsi için istediğini insanlar için istemek âdil olmaktır. Adâlet, bir şeyi kendi yerinde kullanmaktır. Göz kulağın, kulak gözün yerinde olmaz. Adâlet, bir nesneyi kendi dengine göre tesbît etmektir. Bir tonla bir gram aynı tartıda ölçülmez. Küfürle îman, gölge ile sıcak, dirilerle ölüler bir değildir buyurur Mevlâmız.1 Müşrikler neces,2 mü'minler nurdur. Benzin litre, kumaş metre, et kilo ile ölçülür. Benzin kilo, kumaş litre, et metre ile ölçülmez. İnsan da Yaratan Mevlâ’nın koyduğu Kur’ân-ı Kerîm ve Resûl-i Ekrem’in(sav) sünnetiyle ölçülür. 

Bir şeyi ölçebilmek için kıyâs edilen şey ile arasında münâsebet olmalıdır. Yüz tonla bir miligram ölçülmez. Terâziye girebilecek, bir varlığa ihtiyaç var. Bakkal terâzisi ile altın tartılmaz. Zerrecikleri de o hassas terâzide tartamayız. Zerrecikler terâzide varlığını gösterebilecek kadar ağırlığa sâhip değildir. İnsanı ölçebilmek için, terâzinin kefesine koyabilecek kadar varlığa sâhip olmalıdır.

İnsan kıyâsa ölçüye girebilmek için bir vasıfa sâhip olmalıdır. O da îmandır. Boyu posu rengi değildir. İnsanın kıymeti takvâdır. “Irk, renk, zenginlik, güzellik, makâm, şöhret, güç gibi özellikler, İslâm’a göre aslâ üstünlük ölçüsü değildir. İlâhî değer ölçülerine göre en kıymetli, en saygıdeğer insan; ahlâkî erdemler bakımından en önde olan insandır. Ey insanlar! İyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin, üstün-aşağı gibi bütün değer ölçülerinizi Allâh’ın kitâbından almalısınız! Çünkü Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdâr olandır.”3 Resûlullah(sav) şöyle buyurmuştur: “Allah sizin sûretlerinize ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.”4 

Herkese kadrince muamele etmektir, seviyeyi korumaktır adâlet. Sevgili Peygamberimiz(sav) atlıyı sofraya, diğer bir şahsa da bir dürüm ekmek gönderdi. Sebebini şu şekilde açıkladı: Yaya giden fakirdi. Bizimle oturmaktan çekinirdi. Bir diğeri ise zengindi. Onu da dâvet etmesek küserdi. 

Bir varlığın kendi yaradılışına uygun olan hareket sistemine adâlet denir. Bu ölçüyü insanoğlunun hareketini tanzîm eden, Allâhu Azîmüşşân koyar. Kullanılan tüm eşyânın bir kılavuzu olur, ona göre hareket eder. Arabaya yakıt yerine kum, yağ yerine katran konmaz. Vâsıtayı en iyi bilen kim ise onun koyduğu ölçü de, ona en uygun olandır. İnsan makinesinin çalışmasını düzenleyecek olan onu yaratan, îcâd eden, yoktan var eden, hayâtiyet veren, ruh veren, duygu veren Allâhu Azîmüşşân’dır. Başkası bilemez. Hallâk-ı Zîşân buyurur: “Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.”5

Bir binâyı yaparken inşaat mühendisi ve mîmârıyla, kumunu çimentosunu, kullanılacak bütün malzemeyi işin ehline sorarak yapar kişi. Ölçüye mutâbakat ediyorsa doğrudur, etmiyorsa yanlıştır. Deniz ve okyanus kumu faydasızdır. Kırma taş idealdir. Demir içinde bulunan karbon oranının % 25'den az olması gerekir. Yoksa binâ çöker.

Kendi aklımızla İslâmiyet'i ölçmeyeceğiz. Akıl İslâm'a ne kadar uyarsa o nisbette akıldır. Âile hayâtında, mîrasta, ticârette, ibâdette ölçü Allâh’ın kitâbı, Resûlü’nün sünnetidir. “Ben namazı nasıl kılıyorsam, siz de öyle kılın!”6 buyurur Nebîler Nebîsi(sav)

Dipnotlar:
1 Fatır, 35/19,22.
2 Tevbe, 9/28.
3 Hucurât, 49/13.
4 Müslim, Birr, 34.
5 Mülk, 67/14.
6 Buhârî, Ezân, 18.

Mart 2024, sayfa no: 4-5

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak