Ara

Yunus’un (ks) Gözüyle

Yunus’un (ks) Gözüyle

Yûnus Emre’den bahsetmek için Yûnus’ça konuşmak lâzım. Deli gönül ve çağlayan su olmak gerek. “Taştın yine deli gönül Sular gibi çağlar mısın? Aktın yine kanlı yaşım Yollarımı bağlar mısın?” Yûnus Emre, İslâm’ın bütün esaslarını takvâ boyutunda yaşamanın adıdır. Elli dört farzın en önemli maddelerinden biri olan cihâdın en güzel târifidir. “Küçük cihaddan büyük cihâda döndük” buyuran Aleyhissalât-ü Vesselâm Efendimiz’in kastettiği nefisle cihâdı onda görürüz. Gönlünün kilidi Tapduk Emre’de olan Yûnus, nefse diz çöktürmeyi başarmıştır. “Tapduğun tapusunda, kul olduk kapısında, Yûnus miskin çiğ idik, piştik elhamdülillah.” Kırk yedi yıl hizmetten sonra kovulup tekrar o kapıya dönmesi, er kişinin kârıdır. Bâyezid-i Bestâmi (ks) huzûruna gelen bir dervişe, şeyhinin sözlerinden nakletmesini ister. İşittiği sözlere göre değerini tesbit eder şeyhin. Yûnus Emre, Hakk Teâlâ’ya vuslatın yolunu bakın hangi aşamalardan geçmeye bağlar, dünyâ sevgisi, riyâset, başlık arzusu ve şehevî duygulardan kurtulmanın reçetesini verir: “Severim ben seni candan içeri  Yolum vardır bu erkândan içeri   Şerîat, tarîkat yoldur varana Hakîkat, ma’rifet andan içeri”  Dînî emirlerin zâhiren yapılışını Şerîat, bâtın kısımlarını da Tarîkat, mâsivâyı terk etme anlamına Ma’rifet, Hakk Teâlâ’ya tam yöneliş olarak hakîkat’i şiir kalıplarında, bülbülün şakıması gibi anlatır. Bir medrese hocasının ciltler dolusu kitaplarla anlattığını bir dörtlükte verir. Yirmi altı bin beyitlik dîvânı yazan Mevlânâ (ks) “Yûnus’un şu beytini duysam yazmazdım” der bir rivâyette: “Ete kemiğe büründüm Yûnus diye göründüm.”  Yûnus, dünyâ ve onun içindekilerin yok olup, Zât-ı İlâhiyye’nin kalacağını belirtir. Dünyevîleşmeyi değil, uhrevîleşmeyi tavsiye eder. Daha da öte geçerek, “Ehlüllah, Hakk ehli olun” der. İlmin, haşyetle ilim olacağını, yoksa bir kuru emek olduğunu der: “İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir  Sen kendini bilmezsin Ya nice okumaktır  Okumaktan murad ne Kişi Hakk’ı bilmektir  Çün okudun bilmezsin Ha bir kuru emektir” Kardeşlikte, şeyh-i kâmilde, Resûlüllah (sav) ve Cenâb-ı Hakk’da yok olmayı anlatır şiirinde beliğ bir şekilde. Âdetâ bize, “nefis, şeytan, dünyâ ve kötü arkadaşlarla, ayak takımlarıyla oyalanmayın” der. “Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dünü günü Bana seni gerek seni Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni  Aşkın âşıklar öldürür Aşk denizine daldırır Tecellî ile doldurur Bana seni gerek seni  Aşkın şarâbından içem Mecnun olup dağa düşem Sensin gün be gün endişem Bana seni gerek seni  Sûfîlere sohbet gerek Ahîlere ahret gerek Mecnunlara Leylâ gerek Bana seni gerek seni  Eğer beni öldüreler Külüm göğe savuralar Toprağım anda çağıralar Bana seni gerek seni  Yûnus idür benim adım Gün geçtikçe artar odum İki cihanda maksudum Bana seni gerek seni”  Bu yol aşk yoludur. Yûnus Emre her beytinde aşkı dillendirir şiirlerinde. Tâatlerin âdet kabîlinden yapılmaması gerektiğini, istek ve arzuyla, şevk ve muhabbetle gerçekleşmesini vurgular. Ben yürürüm yana yana, Aşk boyadı beni kana. Ne âkılem ne divâne, Gel gör beni aşk neyledi. Yûnus, Yûnustur demeden başka bir söz söyleyemeyiz. Cenâb-ı Hakk Kitâb-ı Kerim’de zâlim, muktesid ve sâbık sınıflaması yapar. Sâbikûn sâbikûndur. İleride olanlar ileridedir. Mü’minlerin dertleriyle dertlenmeye işâret eder. Dünyânın rahat etme yeri olmadığını söyler, âhiret derdiyle dertlenmeyi öğütler. Açıkça “mü’min dertlidir” der. Benim adım dertli dolap Suyum akar yalap yalap Böyle emreylemiş Çalap Derdim vardır inilerim  Yûnus’ta görülen birliktir. Cem’ul Cem makâmıdır. Yâni görünen mevcûdât ancak Allâh’ın mevcûdiyetidir. Cem'ul Cem makâmında olanların râhatı ubûdiyette (kullukta), lezzetleri tâattedir. (Muhammed Ma'sûm) Ayrıca Kur’ân’daki “Ancak sana ibâdet ederiz” fark makâmına; “Ancak senden yardım bekleriz” ifâdesi de cem’ ve cem’u’l-cem’ makâmına işâret etmektedir. Sanki Yûnus günümüzdeki dertlere parmak basarak vahdete birliğe işâret eder. “İkilikten usandım birlik hanına kandım Derdi şarâbın içtim dermânım yağma olsun”

Alemdar-Ali Ramazan Dinç Efendi

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak