Ara

Rüzgâr Enerjisinden Elektrik Üretimine Sağlanan Teşvikler

Rüzgâr Enerjisinden Elektrik Üretimine Sağlanan Teşvikler

Rüzgâr enerjisi çok eski çağlardan beri su pompalamada, tahılları öğütmede, ürünleri kurutmada, su ısıtılmasında ve yelkenli gemilerde kullanılmakta. Buharlı makinelerin keşfi ile başlayan sanayileşme önce Avrupa daha sonra Amerika’da yenilenebilir enerjilerin kullanımının aşamalı olarak azalmasına neden oldu. Ancak 1973 yılında yaşanan petrol krizi ilk kez enerji kaynakları konusunda bir güvensizlik ortamı oluşturdu ve bu durum bütün dünyada başta rüzgâr enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına karşı yoğun bir ilgiye sebep oldu. 1990'lı yıllarda gündeme gelen çevre bilinci ile de enerji kaynaklarının çevreye etkileri anlaşıldı ve atmosfere kirlilik yaratıcı emisyon vermeyen yenilenebilir enerji kaynaklarının teknolojilerinin geliştirilmesi, yaygın olarak kullanımı için farklı destekleme politikaları uygulanmaya başlandı. Enerjide ithalat bağımlılığının azaltılması ve arz güvenliğinin sağlanması amacıyla YEK (Yenilenebilir Enerji Kaynakları) kullanımının artırılması Türkiye enerji politikasının önemli bir unsuru olarak belirtilmektedir. Ülkemizde uygulanmakta olan, destek sistemi teşvikli sabit fiyat mekanizmasıdır. Teşvik oranları kullanılacak yenilenebilir enerji kaynağına göre değişmektedir. Tarife geçerlilik süresi, 2015 yılı sonuna kadar devreye girme koşuluyla 10 yıldır. Yerli teknoloji oluşumunu teşvik etmek amacıyla da bu tesislerde kullanılan mekanik ve/veya elektro-mekanik aksamının yerli üretim olması halinde üretilecek elektrik enerjisi için 5 yıl süreyle ilave fiyat uygulanacaktır. "Enerji temin güvenliği", "enerjinin çeşitlendirilmesi", “enerjide ithalat bağımlılığının azaltılması”, “iklim değişikliği ile mücadele” “istihdam yaratma” gibi yararları nedeniyle yenilenebilir enerji tüm dünyada ilgi gören bir konudur. Yenilenebilir enerji yatırımları ilk yatırım maliyeti yüksek yatırımlardır. Dolayısıyla yeterli yatırımın sağlanması ve teknoloji oluşturulabilmesi amacıyla farklı şekillerde teşvik edilmelidir. Araştırmalar yenilenebilir enerji piyasasının uzun vadeli ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesi için tek bir mekanizmanın yeterli olmadığını, piyasa gelişim seviyesi ve ulusal koşullara bağlı olarak uygun mekanizmaların birbiriyle etkileşim halinde uygulanmasının daha iyi sonuçlar verdiğini göstermiştir. İddialı hedefleri ve bu hedefleri desteklemek üzere tasarlanmış politika uygulamalarına sahip olan Almanya, Çin, Danimarka, İspanya, Brezilya gibi ülkelerin rekabetçi güçlerini artırmaları yenilenebilir enerjiyle ilgili teşvik mekanizmalarının önemini ortaya çıkarmaktadır. Destek sistemlerinin bir sonucu olarak dünya kurulu rüzgâr gücü 1996 yılında 6100 MW’ dan 2010 yılı sonunda 198 GW’ a ulaşmıştır. Çin 44.7 GW toplam kurulu güç kapasitesi ile dünyada lider konumdadır. Onu sırası ile 40.2 GW ile ABD, 27.214 GW ile Almanya, 20.7 GW ile İspanya, 13.2 GW ile Hindistan ve diğer ülkeler izlemektedir. Türkiye 2010 yılı sonunda ulaştığı 1329 MW kurulu güçle dünyada 17. sırada yer almaktadır. 5346 sayılı Yenilenebilir Elektrik Kanununun ilk halinde getirilen teşvikli fiyat sistemi, gerek öngörülen teşvikli fiyatın yeterince cazip olmaması gerekse de farklı teknolojilerin gelişimine uygun olmayan yapısı ve Kanunda öngörülen bazı ikincil mevzuatın açıklığa kavuşturulmaması vb. nedenlerle yatırımcılar tarafından kullanılmamıştır. Buna rağmen rüzgâr ve hidrolik enerji yatırımcılarının ilgisi çekilebilmiş ve rüzgâr enerjisi kurulu gücünde 2010 yılı sonunda 1329 MW kapasitesine ulaşılabilmiştir. Bunun temel nedeni Türkiye’nin hızlı talep artışı ve bunun sonucunda yükselen elektrik piyasası fiyatları sebebiyle YEK belgeli üreticilerin üretimlerini, destekleme mekanizmasının üst limitine göre daha cazip düzeyde seyreden piyasa fiyatlarından piyasaya satmayı tercih etmeleridir.

Prof. Dr. Zerrin Taç Altuntaşoğlu

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak