Ara

RECEP TAYYİP ERDOĞAN’LA FARKLI BİR KONUŞMA

RECEP TAYYİP ERDOĞAN’LA FARKLI BİR KONUŞMA
Refah Partisi İl Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey’le geçen sayımızda yapmayı düşündüğümüz bu röportaj onun yoğunluğu sebebiyle bu sayımıza sarktı. Refah Partisi adayı Erdoğan belki de adayların içinde en yoğun olanı. Basın onu ta başından farklı bir söylem içinde  bulduğu için sürekli peşinde dolaşıyor. Erdoğan seçim çalışmalarını Topkapı’daki Albayrak İş  Merkezi’ndeki yeni il binasından yönetiyor. Boş vakti hemen hemen hiç yok gibi. Sayın Başkanla görüşmemizden önce kısa bir süre basın odasında otururken bu yoğunluğu daha net görebildim. Tayyip Erdoğan Bey’le görüşmemize siyaset dışı konularla başlayalım dedik Siz Beyoğlu doğumlusunuz. Beyoğlu’nun halkımızın zihnindeki imajı bir hayli değişik. Yani olumsuz bir imaj… Siz bu havadan ne kadar etkilendiniz. Beyoğlu sizin için neler ifade ediyor?   Şüphesiz, doğduğumuz yerin bizim hayatımızda önemli bir yeri vardır. Bunu görmezlikten gelemeyiz. Ancak doğduğumuz , büyüdüğümüz yerin havasıyla aldığımız eğitimin birbiriyle  çakışan ve çatışan noktaları da olur. Aldığım eğitim ve bende oluşan öz dünyam benim için her zaman belirleyici olmuştur. Bu sebeple, halkımızın anladığı  Beyoğlu  imajı bizim dünyamıza egemen olamadı. Ama ben Beyoğlu’nun bütün karakteristik  özelliklerini tanıma fırsatı buldum. Onların içinde olduğum için o havayı teneffüs ettim fakat yaşamadım. Peki futbolculuğunuz nasıl başladı. Nerelerde oynadınız?   İHL’de öğrenciyken sınıflar arası müsabakalarda sürekli oynardım. Lise kısmına geçince İstanbul 1.amatör kümede Camialtı’nda top oynadım. Aynı yıl İstanbul Genç Karmaya seçildim. Lise bittiği zaman da İETT’ye transfer oldum. Bu transferlerde ne kadar ücret aldınız?   Camialtı’na gittiğimde 1000 lira transfer ücreti aldım. O zaman da 15-16 yaşlarındaydım. Bin lira o zaman için çok iyi bir paraydı. İETT’ye de kadroya girerek transfer oldum. Futbol ve sosyal-siyasal hayat nasıl bir arada yürüdü?    Ben futbolu oynarken siyasi ve sosyal hayattan hiçbir zaman kopmadım. İETT’de oynarken MTTB idim, aynı  zamanda. Yine orada oynarken MSP’nin İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı yapıyordum. Yani iki tarafta da görevimi eksiksiz yerine getiriyordum. Bu iki görevin haricinde aynı dönem de amatör karmasında da hemen hemen sürekli bulundum. Ve o dönemde siyasi ve sosyal hayattaki seçim benim için belirleyici oldu. Futboldan ne zaman koptunuz? Asker giderken fiili anlam da futbolu noktaladım. Futbola devam etseydiniz bugün nerelerde olurdunuz. Büyüklerden bir teklif geldi mi?   O zaman bazı profesyonel teklifler gelmişti. Allah rahmet eylesin babam buna rıza göstermedi. Ve beni daha çok sosyal ve siyasi hayatta görmek istedi. 77 yılında Fenerbahçe’nin o zamanki antrenörü bizi İstanbul’da  final maçlarında izlemiş  ve beğenmiş. Transfer  teklifi o zaman gazetelerde de yer almıştı.   Şimdi spor gündemini takip ediyor musunuz?   Fırsat buldukça takip ediyorum. Hatta zaman zaman seyretmeye bile gidiyorum. Çocuklardan bahsetseniz?..   Dört çocuğum var. İki erkek, İki kız. En büyüğü ve onun küçüğü Kartal Anadolu İmam-Hatip Lisesi’nde üçüncü kız, o da Kadıköy İmam-Hatip Lisesi’nde . En küçüğü de İlkokulda okuyor.  Onların İstikballeri konusunda düşünceleriz…   Hedefim, İslami bir çizgide yavrularımı yetiştirmektir. Şu sıralar onlarla ilgilenebiliyor musunuz?   Zaman zaman… Sabah namazına kalktığımızda , onlar da okula gitmek için kalkıyorlar. İşte o esnada görüşüyoruz. Diyelim ki, seçildiniz arılı da oldunuz. Bundan sonra seçmen sizi nerede görmek ister?   Şimdi o konuyu konuşmak çok erken. Bizim ilk hedefimiz, İstanbul’da hakikaten  İstanbulluların da sevdiği  ve kabul ettiği ayrıca  hizmet yarışında  bundan evvelkilere mukayese  edilmeyecek bir belediyecilik anlayışı sergileyen başkan olmaz. Bizim ilk hedefimiz bu ikinci bir hedef düşünmüyorum. Önce onun hakkını verelim. Refahın grafiği durmadan yükseliyor. Bundan dolayı bir takım komplolar bekliyor musunuz? Dr.Filiz olayı gibi. Evet bunlar olabilir.  Ancak bunlar dan korkmuyoruz. İnanıyorum ki artık toplum bunlara inanmıyor. Fakat yıpratıcı olmuyor mu? Kişisel olarak oluyor ama sonra daha bereketli olarak geri dönüyor. Propaganda sırasında malvarlığını açıklamayı düşünüyor musunuz? Şu ana kadar böyle bir şeye gerek olmadığı için açıklamadım. Ancak böyle bir şey yasal zorunluluk doğarsa seve seve açıklarım.(Tayyip Bey görüşmemizden kısa bir süre sonra malvarlığını açıkladı.) Uzun süredir İslamcı aydınlarla pazar toplantıları yapıyorsunuz. Amacınız neydi buna ulaşabildiniz mi?   Evet ,ulaştık, başarılı olundu .Bu diyalog seçimlerden sonra da devam edecek. Zaten biz bunu kısa soluklu bir şey olarak düşünmedik. Bu platform seçimden sonra nasıl bir hüviyet kazanacak? Onlar sizi denetleyebilecekler mi?   Tabi, bu diyalog seçimden sonra da devam edecek. İstişare edeceğiz bu grupla. Ama bizim istişari organımızın zaten fiili yapısında denetleme söz konusudur. Peki bu grup genişleyecek mi?   Tabi ki… Cemaatlerle diyaloglarımız devam ediyor mu? Daha önceki seçimlerde ittifakı destekleyen bazı basın yayın organları bu seçimlerde RP konusunda pek duyarlı değiller. Bunlarla Bir diyaloğunuz var mı?   Onlarla  da bir diyalog içerisindeyiz. Ziyaretlerimizi sürdürüyoruz. Tabii ittifakın oluştuğu şartlar farklıydı, şimdi şartlar daha farklı . Ama biz şunu net söylüyoruz, aynı düşünceyi , aynı inancı paylaşan partiler bir ittifakın değil bir bütünleşmenin gayreti içinde olmalıdırlar. Biz bütünleşme noktasında her zaman hazırız. Ancak geçici birliktelikler bizi sıkıyor. Çünkü biz menfaat esasına dayalı  ilişkilerden yana değiliz. Bir bütünleşmenin olmasını çok daha isabetli olacağına inanıyoruz. Zaten hedef de odur. Sizce başarılı bir İstanbul yönetimi RP’yi iktidara götürür mü?   İstanbul sıradan bir belediye başkanlığı veya sıradan bir seçime yataklık eden bölge değil. İstanbul Türkiye’nin özetidir. 76 vilayetin örfü, kültürü, her şeyi İstanbul’da var. İstanbul’da oluşan hava anında bütün Türkiye’ye yansıyor ve İstanbul’da RP’nin yükselişi aynen Anadolu’ya yansıyor ve yansımaya devam edecek. Hiç içinizde bir korku var mı? Başarısız olurum, beceremem gibi.   Ben o yönü hiç düşünmek istemiyorum. Başarısızlığa değil başarıya inanarak çalışıyorum. Arkadaşlarımızla ve kadromuzla buna inanarak geliyoruz. Biz başarılı olmaya mahkumuz. Bu yüzden  bizim kitabımızda  başarısızlık olmaz. Çünkü arkamızda bizim mesuliyetini yüklendiğimiz kutlu bir topluluk var. Geçmişten yüklendiğimiz bir miras var. Onun için başarılı olmak bizim için ön şarttır. Başarısızlığı lügate sokmak istemiyoruz. Mafya ile nasıl başedeceksiniz? Biz, bir belediye yönetimin yapması gereken şeyler ne ise bunu hukuk içerisinde aynen yaparız. Bu konuda da hiçbir endişe taşımıyoruz. Dolayısıyla bizim gündemimizde mafya yok. Basında genelevler konusunda bir takım beyanatlarınız çıktı. Tepki de aldı bunlar. Şimdi siz cidden geldiğiniz gün genelevleri kapatacak mısınız? Tarih vermek yanlış olur. 28 Mart’ta kapatmayacağız. O tarihte bu süreç başlayacak. Bu süreçte neler var? Ön hazırlıkların yapılması şart. Bu hazırlıklar çerçevesinde bir takvim hazırlayacağız. O insanlarla görüşeceğiz , çözümleri ortaya koyacağız. Sonra uygulamaya geçeceğiz . Bizim bu konuda yaklaşımımız şu : Biz kendi nefsimize layık görmediğimiz  karşımızdakilerin nefsine de layık görmeyiz. Ve arkamızdan  kimsenin bizi çirkin bir tabirle anmasını istemeyiz. Böyle bir insanlık suçuna da iştirak edemeyiz. Çünkü bu insanlık suçudur, kadtınlık onurunu ayaklar altına almaktır, onun vücudunu bir şehvet sömürüsüne kurban etmektir. Biz böyle bir sömürüye aracı olamayız. Böyle gayri meşru bir yolla da belediyeye kazanç sağlama  peşinde olamayız Rizeli olduğunu biliyoruz. Ama bu pek ön plana çıkmıyor. Halbuki Dalan her gün bir başka şehirli… Yok benim Dalan kadar  ilim yok. Ben Rizeliyim, İstanbul’da doğdum ve oturuyorum. Siirt’ten de evliyim. Bizim bunları ön plana çıkarmamız, İstanbul’a talip olduğumuzdandır. Politikamızda da herkesi kucaklamak istiyoruz.

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak