Ara

Sana Kimse Kıyamadı mı? / Uzman Psikolog Kerem Gümüş

Sana Kimse Kıyamadı mı? / Uzman Psikolog Kerem Gümüş

Kıymet görmek için kırılmak zorunda kalanların hikâyesi bu.

Bazı insanların içinde târif edilemeyen bir kırgınlık olur. Dışarıdan her şey yolunda gibi görünür; işi, düzeni, ilişkileri, hattâ gülümsemesi... Ama sanki gözlerinin arkasında, sessizce büyüyen bir hüzün barındırır. Sebebini sorduklarında cevap bile veremediği...

Bu kırgınlığın adını koymak, çoğu zaman zordur. Benzer kırgınlığı hissedenlere gelsin bu sorum:

“Sana kimse kıyamamış olabilir mi?”

Belki de küçükken hep usluydun. Çok şey istemedin. Sessizce büyüdün. Ama fark etmeden seni büyütenler şu yanlışa düştü: “Bir şey istemiyorsa, ihtiyâcı da yoktur.”

Oysa bazen en sessiz kalan çocuk, en çok sarılmayı bekleyendir.

Kıyamamak, bazen yanlış anlaşılır. Bazı âileler “kıyamamak” adına sorumluluk vermez, duygusal destek sağlamaz. Sanki hep güçlü olman gerekiyormuş gibi davranır. Hep idâre eden, hep vazgeçen, hep alttan alan olursun. Ve bir süre sonra, senden bir şey istemeden alıp götürürler her şeyi. Çünkü zâten hep verensin ya sen… Hiç “ben bunu istemiyorum” dememişsindir ya... O yüzden seni dinlememişlerdir bile.

Ne mi olur sonra? Zamanla iç sesin kaybolur. Ne istediğini (kendine bile) sormazsın artık. İyi görünmek, gülümsemek, anlayışlı olmak… senin en çok aferin aldığın roller olur. Ama işte tam da orada, içten içe kırılmaya başlarsın.

Özellikle sana kimse kıyamadıysa, sen kendine kıymayı öğrenirsin. İyi olayım derken, susarsın. Olgun olayım derken, ağlayamazsın. Güçlü olayım derken, yavaş yavaş tükenirsin.

Karamsar bir tablo çizmek istemem. Burada yapılması gereken, insanın bu yükü hafifletecek sorumluluğu alması olacaktır. Kimseyi suçlamadan bu yükü kendi üstünden bırakmalı insan. Bu yük, senin yükün değil. Sana āit bir yük değil. Bu yük, sana şefkati öğretmeyen dünyânın yükü. Senin üstünde kalan bir eksiklik değil. Senin fark etmen ve sorumluluğunu alman gereken bir yara.

Bu yüzden artık, sâdece bir soru bırak kendine:

“Ben kendime ne zaman kıyıyorum?”

Kendinden vazgeçtiğin, duygunu bastırdığın, yorulduğun halde devâm ettiğin anları bir düşün. O anlar, sana kıyılan anların mîrâsı olabilir.

Ve sonra, küçük bir cümleyle başla iyileşmeye: “Ben artık kendime kıyamam.” Hak ettiğin şey, hep güçlü olmak değil; sâdece sevilmek… Olduğun hâliyle.


Hep güçlü olmuşsun belli ki. Peki, kimse senin de yorulabileceğini fark etti mi?

Haziran 2025, sayfa no: 72-73

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak