Ara

Ramazan Tedâileri

Ramazan Tedâileri

Mübârek mevsimlere kavuşmanın ve bu aylarda en hayırlı bir yaşamı sürdürmenin târifi imkânsız mutluluğunu yaşıyoruz. Kâinâtı vâr eden Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve senâlar olsun. Önderimiz, rehberimiz Hazret-i Muhammed’e salât ve selâm olsun.

Ramazan ayı, içinde maddî ve mânevî pek çok güzellikleri barındırır.

Hayâtın bizi sarmalayan güzelliklerini, bizi kuşatmasını istediğimiz duygu hâllerini, zihnimizde yer almasını istediğimiz fikir kıvılcımlarını, bu doğrultuda peş peşe sıralanan tedâileri yaşıyoruz.

Her zaman olduğu gibi özellikle bu ayda edinmemiz gereken, yönelmemiz gereken sayısız hayırlar; her zaman kaçınmamız gereken nice şerler bulunmakta… Hayırlar belli, hatırladık, hatırlattık; şerler de belli pek bulaşmadık, yeri geldikçe uyardık, îkâz ettik, edeceğiz.

Bir ay boyunca pek çok kelime ve kavramla bir hayat inşâsına dâvet ediyoruz sizi.

Güzellikleri hatırlatıyoruz.

Güzel düşünmeyi, güzel işler yapmayı, hayır ve rahmete ermeyi istiyoruz.

Bakalım neler varmış, neler…

Ramazan ayında yer alan bin bir hayır ve güzellikler…

Kâinâtı yoktan vâr eden, tekevvün eden Rabbimizi, sonsuz hamd ile tahmîd, takdîs etme, tahiyyatta önceliği O’na sunmak.

Tevhîd ve tehlîl ile Allâh’ı birleme, O’na ortak koşmama, tüm getirdiklerini tereddütsüz tasdîk etme, inancımızı tashîh etme, O’nu her türlü noksanlıklardan tenzîh ve tenezzüh etme, temhîd ile çokça övme, temcîd ve tekbîr ile O’nu ululama, büyüklüğünü zikretme, yücelterek tekrîm etme. İnsanları bāzı inanç ve amellerinden dolayı tekfîr etmekten kaçınma.

Kur’ân ayı olan Ramazan’da bol bol tertîl ve tecvîd üzere Kur’ân-ı Kerîm tilâvet etme, onu anlamak için meâlini okuma, sahîh kaynaklardan tefsîrini okuma. Bu okumaları her gün tekerrür ettirme. İslâm dînini anlama ve yorumlamada sâdece hem klasik hem de günümüz kaynaklardan yararlanarak, tecdîd anlayışıyla, temel ilkelerden sapmadan yeni ufuklara meşrû zeminde yürüme, böylece teferruh etme, tevsîk etme, tefeyyüz bulma, sâlih amelle temâyüz ve tezâhür etme. Hak ile bâtılı, iyi ile kötüyü birbirinden tefrîk ve temyîz etme. Böylece aydınlanma, tenevvür etme.

Taabbud ve ta’at ile Allâh’a kulluk sunumunu zirveye taşıma, ta’atgâhta özellikle ibâdet etme, saygı, ululama, hürmet ve ta’zimde bulunma. Tahassüs; hissiyat sâhibi olma, iyi haberleri duyma, ta’aşşuk, tahabbub, sevgi dolu olma. Ta’attuf, şefkat, terahhum ve merhamet sâhibi olma. Güzel ahlâk ile tahalluk olma, iyi huy edinme, ta’affüf; iffet ve hayâ sâhibi olma. Ta’arruf, tanışma, tahammül, Rabbimizin nimetlerini tahdîs etme, inancımızı tahkîm etme, geçmişimizi tahlîl ve ta’dil etme.

Rabbiyle olan tüm ilişkilerinde gereken hassâsiyet üzere olma, O’nun emirlerini çiğneme tehlikesine karşı teyakkuz hâlinde takvâ üzere olma. He zaman tedbirli hareket ederek Hakkın safında, Kur’ân ve sünnete sarılma, tutunma, temessük ile ilâhî tekarüb ve tekarünü yakalama.

Tanzifat için gerekli temizlikleri yapıp tâhir, arı, pâk olup ibâdet yapmaya engel olmayacak biçimde temiz olma, tenazzuf olma. Taharet, tetahhur, tathir, paklanma, temizlenme ile tüm maddî ve mânevî kirlerden arınma. Sayamayacağımız kadar güzellikler, tahsinat takdim etme.

Tüm mü’minlerin nifak, ayrılıkçı fikir ve tefrîkadan uzak olma, tüm çirkinlikleri kerih görme, günah ve kötülüklerden tekerrüh etme. Gelen haberleri kabûl etmeden önce tahkîk etme, delil ve sebeplerini bilip taklitten kaçınma.

Tanzim edilmiş bir düzen içinde, günlük, haftalık aylık ve yıllık hayat takvimini oluşturma. Ramazan için bunu muhakkak yapıp taahhüdlerine bağlı kalma, taaccüp verici bir durumla karşılaşınca da takdirlerinde teennî ile hareket etme.

Beklenen bir hayrı yapmadığı, yapamadığı zaman taazzürde bulunma, mâzeretini belirterek özrünü beyân etme.

Allâh’ın verdiği nîmetleri tasadduk etme, ihtiyaç hâlinde olanlarla tesânüd içinde olma, teavünü ihmâl etmeme, insanlara ikrâm ederek, teçhizatları tam yaparak, eksik noktaları telâfî etme.

Geceleri en verimli bir şekilde geçirme, terâvih namazlarını ihmâl etmeme, teheccüd ile geceyi taçlandırma, “yükselme, yukarı çıkma, geliştirme, ilerleme, derecesi artma,” böylece mânevî olarak terakkî etme, tekâmül yolunda mesâfe katetme, ibâdetlerini tekemmül etme, tekmilleme.

Bilgi ve görgü olarak eksiklerini her dâim gidermek için tâlim, tederrüs, tedrîsatta bulunma, iyi bir ahlâka sâhip olmak için terbiye üzere olma, buna uymayanları te’dip etme. Nefsi arındırma, tasavvuf ve tarîkat yollarıyla tasfiye etme, tatavvu ederek, teneffülat/nâfileler ile Allâh’a daha yakın olma. Nefsimizi her dâim hatâlardan arındırma bilinciyle tezkiye etme.

Teşerrü’ üzere olup şerîata göre yaşayanları, güzel davranışlarda bulunanları tebşir etme, müjdeleme, yanlış hareketlerde bulunanları uyarma, olacakları önceden haber vererek korkutma, inzar ve tenzir etme.

Hâlimizi, gidişâtımızı, geleceğimizi tefekkür, taakkul, tedebbür, teemmül, tezekkür etme, anlama, hayâtı doğru yorumlama için tefhim, tefkih ve tefakkuh eyleme. Yanlışlıkları düzeltme noktasında tedrîcen hareket etme, tefkir etme; düşünmeye yol açacak, düşünmeyi sağlayacak hâlleri oluşturma.

İbâdetlerini tertîb, düzen ve sıra üzere, tesbîhâtını huşû üzere, teseccüd hâlini âdâbına uyarak, yaptığı ve yapacağı tüm günah ve hatâları için tevbe, aczini itirafta tezelzül ile götürerek mânevî terfîler alma, hayâtını iyiliklerle tezeyyün etme, tecehhüz ederek iyiliklere hazır bulunma, hazır olma.

İnsanlarla olan ilişkilerde her türlü tezvirattan kaçınma, tahkir, tezyifte bulunmama, davranışlarda tezat hâllere düşmekten kaçınma. Öfkeyle hareket edenleri imkân dâhilinde teskîn etme. Bir sıkıntıyla karşılaşan insanları tesellî etme, giyim ve kuşamında tesettüre riâyet etme.

İnsan ilişkilerinde muhâtabına teveccüh gösterme, asık suratlı değil tebessüm ehli olma, tekebbür değil tevâzu ile alçak gönüllü yaklaşma, güzel işleri teşvîk etme, vesîleler arama tevessül etme, kendisine yardımcı olanlara teşekkür etme, yapacaklarını sağlam bir plan ile yapma, şekil ve plan; teşekkül ettirme.

“Yapmakta olduğu işin sonucunu düşünerek ölçülü, tedbirli davranma, ölçülülük ile her zaman temkin ve teyakkuz üzere olacağımız gibi, hatâ ve kusur işleyen dost ve yakınları tembîh etme, en doğru olanı tebliğ etme, iyi amellere özendirme, Rabbimizin emirlerini teşvîk ve terğipte bulunma, Rabbimizin haram kıldığı kötü amellere karşı da terhipte bulunma. Güzel işler yapanları tebrîk etme, yanlış yapanları da tenkîd etme. Güzelleştirme, güzel görme, tecemmül ehli olma. Bize Allah ve Resûlünü hatırlatan maddî ve mânevî şeylere teberrükte bulunma. Böylece güzel bir biçime girme, biçimlenme, temessül etme, doğruyla yanlışı görüp güzeli tercihte bulunma.

Bir işin olmasını istediği zaman tüm gerekleri yerine getirdikten, sebeplere sarıldıktan, şartlar tekevvün ettikten sonra tevekkül etme, Allah’tan başarı, muvaffakiyet ve tevfik bekleme, ilâhî irâdeye teslîm olma, meylimizi, yönelişimizi, temâyülümüzü hep meşrû zeminde sürdürme, ilâhî lütuflara sâhip olma, oluşacak tecellîler için Rabbimize teşekkür etme. İlâhî rızâya ermek için gerekeni yaptıktan sonra Allâh’a bırakma, güzel sonuçları O’ndan bekleme, tefvîz etme.

İnsanların Allâh’a yönelişini taaccüp ile izleme, Allâh’a gönülden bağlanıp ta’aşşuk ehli olma, ta’avvüz ederek O’na sığınma, izzet, itibar ve değeri, ta’azzüzü sâdece Allâh’ın dîninde bulma.

Rabbinin rızâsını ve cenneti tahayyül etme, ortaya çıkan, delîle gerek kalmaksızın beliren tebeyyün ve tebellür eden hakîkatlere teslîm olma.

Rabbimizin kâinatta yarattığı sayısız nîmetleri, âlemi düşünüp hayret etme, hayran kalma, tahayyür etme.

İffetli, ta’affüf ehli olup ahlâka ters işler yapmaktan kaçınma, haram ve günah olan her şeye karşı ta’ammi olma, körleşme, hayırlı işler yapmayı taahhüd etme. Harâma düşmekten, sıkıntılar yaşamaktan tahaffuz, tahaşşi/haşyet, tahavvüf/korku ve ürküntü duyma, taharrum etme, bu konularda tahaffuzkârâne davranma, tahassun ederek sağlam yerlere, mekânlara sığınma. Dünyâ ve âhirette rezîl olmaktan tahazzür etme, çekinme, sakınma.

Yapacağı araştırma ve okumalarla dînî konularda ta’ammuk eyleme, derinlik kazanma, ta’arruf ehli, bilgili olma.

Hassaten kendinden küçük olanlara ta’attufta bulunma, acıma, şefkat ve merhamette bulunma, herkese karşı tahabbüb, sevgi dolu olma.

Sunulan tüm imkânlara rağmen Rabbini tanımayan, Ramazan ayının geldiğini fark etmeyenlere tahazzün ile duā etme.

Bedenimizi her zaman ta’attur üzere, güzel kokular sürünerek hoş tutma.

Çevreyle olan ilişkilerimizde adâlet ve hakkāniyet çizgisinde, aşırılıklardan arınarak ta’dîl üzere olma.

Gerekli gıdâları alma, gündüz oruçlu olduğunda geceleri, tagaddi ederek yeterli ölçüde beslenme, gündüz helâl olan gıdâlardan kaçınma, tahrîm etme; kuvvetlendirme, güçlendirme, sağlamlaştırma, berkitme amacıyla takviye gıdâlar alma. Tana’num eyleme, nîmetlerin kıymetini idrâk edip bolluk içinde bulunma, bahtiyâr olma, sevapları tanzid etme; düzgünce yığma, istif etme, hak ve hakîkat tarafında olma.

Hayâtın aktivitelerinin getirdiği yoğunluktan sıyrılmak için bāzan tahallî etme, yalnız olma, kenara çekilme, kulluk görevlerinden eksik olanları yerine getirme, takziye etme, gerekli bilgi ve amellerle teçhîz olma, donanma.

Korunmak amacıyla bir yere çekilme, sığınma, kale vb. yerlere çekilerek korunma, istihkâma girme, tahassunda bulunma, tüm yanlışlardan uzaklaşma, teberrîde bulunma, tebriye etme, tecânüb ve tecennüb edip sakınma.

Her dem yeni şeyler öğrenmek, yapmak, güzel işler için tâlip olma, talebe olma, tarassut etme; olayları dikkatlice gözleme, inceleme.

Geçmiş, an ve geleceği zihninde biçimlendirme, arzu ve isteklerini göz önüne getirme, tasavvur etme.

Kuytu köşelerde, sessiz ortamlarda hâlini düşünerek Rabbine sessizce yalvarıp yakarma, tazarrûda bulunma, derinlikli düşüncelere dalıp tabahhurat ehli olma.

Mübârek mevsim vesîlesiyle hayâtı düzene sokma, tanzîm etme, maddî ve mânevî hayâtımızın tehlikelerden uzak bir hâlde devâmı için gereken tedbirleri alma. Tasaffi hâlini yaşama; saf hâle gelme, durulma, arınma, temizlenme, yaşantımızı tasfiye ederek bulanık suyun durulduğu gibi saf hâle gelme, ayıklama, hayâtımızdan gereksiz her şeyi terk etme, tatarruk edip yol bulma ve gitme.

Muhtaç ve fakir insanlara tasadduk etme; tenâsur ile yardımcı olma, yardım ve hayır için tavassut etme; sadaka verme, hayır ve infakta bulunma. Cömert, ikram sâhibi olup tekerrüm etme. Hep güzel ve iyi olanın peşinde koşma, iyilik dolu, sağlıklı, tayyip insan olma, tehdiyede bulunma, hediyeleşerek gönül alma.

Erdem ve iyilikte, güzel ahlâk sâhibi insanlarla olup tefâzul etme; fazîlette yarışma, erdemli ve üstün özelliklere sâhip olma; tefazzul sâhibi olma.

Hem Ramazan ayının fıkhî bilgilerini hem genel olarak bilmesi gereken konuları tefekkuh etme; bilgi edinme, yavaş yavaş farkına varma, zihin yorarak anlama, konuları kavrama, anlama, bilme, tefkîh etme; öğretme, kavratma.

Ramazan vesîlesiyle ibâdet ve yükümlülükleri müdrik olarak tekâlifi Rabbanî’ye karşı teyakkuz hâlinde olma, feyz ve bereketinden yararlandıkça teferruh olma; içinin açılması, ferahlaması. Tefeyyüz etme; mânen ilerleme, gelişme, teheddî üzere olma; doğru yolda hidâyet üzere yürüme, bu süreçte heyecanlanma, coşkun bir hâl alma; tehyiç ve teheyyüç üzere olma. İbâdet ve zikirlerini sürekli yapma, tekerrür etme.

Başa gelen sıkıntıları kabûl etme, kabûllenme; tekabbül etme.

Tüm kötü işlerden tekerrüh etme; iğrenme, çirkin söz ve davranışlardan tekabbuh etme, nefsin heveslerine karşı temâlük etme; kendine hâkim olma, tenciye ederek huzûra kavuşturma, necâte erdirmeye çalışma.

Hiçbir zaman için Allah’tan gāfil olmayıp her dâim kendine gelme, tenebbüh üzere olma, karmakarışık, bulanıklık, teşviş ve teşevvüşlere, taşkınlıklara; kararsızlık ve düzensizlikler içeren tezebzüb hâllerine karşı kendimizi veyâhut kardeşlerimizi teskîn etme, harâma yönelme hâllerinde irâdemizi, kendimizi ve yakınlarımızı tevkîf edip tutma.

Kendini hor ve hakîr görme, hattâ insanların küçük görmelerine katlanma; tezellül etme, kimseyi tezyîf etmeme, alay etmeme, küçük görmeme, özü sözü bir olup her tür çelişki ve tezat hâllerinden sıyrılma.

Maddî ve mânevî sarsıntılara, tezelzüllere karşı sağlam ve dayanıklı olma, telattuf ehli olup tüm mahlûkāta karşı iyilik, güzellik ve nezâketle davranma.

Eksik bıraktığı, ihmâl ettiği ibâdet ve sorumluluklarını bu vesîleyle telâfî etme, ilâhî emirleri yerine getirdikçe, helâl olan şeylerden yararlandıkça telezzüz etme, hoşlanma, lezzet duyma.

İnsanların bin bir renge büründüğü dünyâmızda, Allâh’ın solmaz ilâhî rengiyle boyanma, telvini, İslâm’ın hakîkatlerini kuşanmak, şerefini bununla bulma. Sâhip olduğumuz sayısız nîmetlerin farkında olup tena’üm etme, nîmetlerle rahat bir hayat sürme.

Tavır, yaklaşım ve zihniyet olarak temeddün üzere olma, medenî olma, temekkün hâlini yaşama; vakar sâhibi olma, arkadaşları arasında güzel hareketleriyle temeyyüz etme, tenassuh ile öğüt alma, öğüt verme, nasihat dinleme, tenazzum; düzen ve intizamlı olma, tenazzur; dikkatli bakıp düşünme, teneffu’; fayda sağlama.

On bir aylık yoğunluktan sonra bir teneffüs yapma, dinlenme, dinlendirme, vücûdun gelişip nemalanması; tenemmüv etme, hareketleri ıslâh etme, düzen ve tertip üzere sürdürme; tensik ve tenessuk etme, Rabbimin sayısız nîmetlerini ten’im etme, yeme içme, tesbîl ile Allah yolunda verme, bağışlama.

Te’nis yoluyla dünyevî istek ve arzulardan sıyrılarak mürşidin yoluna girme, tenkîh ile hayâtımızdan tüm gereksiz, faydasız fikir ve davranışları ayıklama, söküp çıkarma, tenvîr etme; aydınlatma, bilgilendirme, başa gelen sıkıntılara sabır ve sebat göstererek tesebbüt etme, kendi davranışlarındaki eksikleri bilerek kendini kınama; tevbîh etme, tezevvüd eyleme, yol azığını almayı unutmama.

Acı, sıkıntı ve zorluk yaşayanlara tesellîde bulunma, insanlara güven sunma, selâm verme, koruma; teslimde bulunma, böylece çokça sevap kazanma; tesevvübte bulunma, hayâtın varoluş gāyesine uyarak şeref kazanma, onurlanma; teşerrüf bulma, bu gāye ile yaşamı tetâbuk hâle getirme, birbirine uyumlu kılma, Rabbimizin emirlerini yerine getirirken vecd hâlinde olma, coşma; tevâcüd ve teveccüd üzere olma, tezevvuk üzere olup zevk alma.

İlişkilerde tezāhür eden farklı durumlarda, her zaman kolaylaştırıcı olma, teysir ve teyessür üzere davranma.

“Ramazanımız hayrola, hayırlar feth ola,
Şerler def ola, gönüller şâdân ü handân ola,
Müşkilatlar hallu âsân ola,
Hastalar şifâyâb, dertliler devâyâb, borçlular edâyâb ola,
İçimiz, dışımız pürnûr ola, âhir ve âkıbetimiz hayrola...”

Şubat 2025, sayfa no: 18-19-20-21-22-23

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak