Sanâyi devrimi insanlık için târihî bir dönüm noktasıydı. Üretimde makineleşme, ortaya çıkan devâsâ enerji talebi ile fosil yakıtların kullanımı sonucu çevre kirliliği önemli bir sorun hâline geldi. Hammadde elde edilmesi ve daha fazla üretim için doğal kaynakların aşırı tüketimi, hava, su ve toprağın hızla kirlenmesine yol açtı. Bu tehlikenin geç de olsa farkına varıldığında, karşılaşılan bu küresel soruna karşılık, çevreci teknolojiler öne çıkmaya başladı. Yeşil Teknolojiler olarak da adlandırılan bu yaklaşım, üretim süreçlerinde doğanın en az etkilenmesi için prosedürlerin gözden geçirilmesini amaçlıyor. Bu durum kimi zaman “yeşil ekonomi”, kimi zaman “yeşil enerji” gibi kavramlarla karşımıza çıkabiliyor. Doğal kaynakların verimli kullanılmasıyla, enerji verimliliğini artırma, atık ve kirliliği azaltarak ekolojik dengeyi koruma çabaları bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu noktada bir başka önemli kavram da sürdürülebilirlik. Sürdürülebilirlik, temel olarak bugünün ihtiyaçlarını karşılarken gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama kapasitelerine zarar vermemek olarak özetlenebilir. Bu da ancak doğal kaynakların dengeli olarak kullanımı ve çevreci üretim yöntemlerine geçişle mümkün olabilir.
Güneş, Rüzgâr ve Suyun Gücü
Enerji üretimi doğanın kirliliğine sebep olan önemli faaliyetlerden biri. O nedenle çevreci yöntemlerle enerji üretimine geçmek ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gerekiyor. Yenilenebilir enerji, tükenmeyen veya kısa sürede kendini yenileyen doğal kaynaklardan elde edilir. Fosil yakıtlardan elde edilen enerji bir kez tüketildiğinde geri kazanılamazken, yenilenebilir enerji kaynakları sürekli enerji üretimine imkân verir. Sera gazı emisyonlarını azaltır ve iklim değişikliğiyle mücâdeleye olumlu yönde katkı sağlar. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında ilk sırayı güneş enerjisi alır. Sınırsız bir enerji kaynağı olan güneşten paneller aracılığıyla elde edilen enerji, elektrik enerjisine dönüştürülür. Bir başka popüler yöntem ise rüzgârdan enerji üretmektir. Rüzgâr türbinleri aracılığıyla kinetik enerji, elektrik enerjisine dönüştürülür. Suyun gücünün kullanıldığı enerji üretim yöntemine hidroelektrik enerji denir. Bu dünyâdaki en yaygın yöntemlerden biridir. Baraj ya da nehir üzerine kurulan türbinlerle, akar suyun gücüyle çevreci yöntemle elektrik üretilmesi sağlanır.
Atıklar Enerjiye Dönüşüyor
Volkanik ve termal bölgelerde, jeotermal enerji yaygındır. Yeraltındaki sıcak su ve buhardan elektrik enerjisi üretilir. Bu enerji, hem ısıtma hem de soğutma amaçlı olarak kullanılan temiz bir yöntemdir. Tarımsal, hayvansal, gıda ve bitkisel atıklar gibi organik maddeler ise Biyokütle Enerjisi yönteminde kullanılır. Bu atıkların yakılmasıyla ortaya çıkan enerjiden elektrik üretilir. Organik atıklar kullanılarak üretilen bir başka değerli kaynak da biyogaz. Biyogaz, oksijensiz ortamda organik materyallerin parçalanmasıyla elde edilen ve ana bileşeni yüzde 50-75 oranında metan olan yanıcı bir gaz. Okyanus ve denizlerdeki dalga hareketleri de enerji üretiminde kullanılır. Dalga ve Gelgit Enerjisi olarak adlandırılan bu yöntem, kıyı bölgelerinde çevreci yöntemle elektrik enerjisi üretiminde ideal. Son dönemde popülaritesi artan bir başka enerji kaynağı ise hidrojen. Su veya organik maddelerden elde edilebilen Hidrojen, hem temiz hem de verimliliği yüksek. Hidrojen, depolanabilir bir enerji kaynağı. Bu yönüyle sanâyi ve taşımacılıkta önemli bir rol oynamaya aday. Hidrojenli kamyon ve otobüsler bugün yollarda. Binek araçlarda ise bazı örnekleri bulunmakla birlikte henüz istenilen yaygınlıkta değil.
Enerji Verimliliğine Çağrı
Çevreyi korumak ve tasarruf yapmak için enerji verimliliği kritik konulardan biri. Enerji kaynaklarının daha verimli ve etkin kullanımıyla isrâfı önlemek mümkün. Hem bireysel hem de kurumsal önlemlerle, enerji verimliliği sağlanabilir. Binâlarda ısı yalıtımı yapmak, aydınlatmada akkor ampuller yerine LED ampullere geçmek, ısıtma ve soğutmada tasarruf için akıllı termostat kullanmak alınacak temel önlemlerin başında gelir. Bireyleri bilinçlendirerek enerji verimliliğine yöneltirken, kurumlar bazında da alınacak önlemler var. Makine ve üretim araçlarının daha az enerji tüketen modelleri tercîh edilerek, büyük oranda tasarruf yapılabilir. Sanâyide üretim sırasında ortaya çıkan ısı, başka amaçlarla kullanılmak üzere değerlendirilebilir. Ulaşımda enerji tasarrufu yapmak için toplu taşımaya yönelmek enerji verimliliği için hayâtî önemdedir. Raylı sistemler fosil yakıtlar yerine elektrik enerjisi kullandığından daha çevreci bir yöntem. Bu konuda halkı bilinçlendirmek ilk adım olmakla birlikte, toplu taşımayı câzip kılacak önlemlere ihtiyaç var. Ulaşımda karayolu ve havayolu yerine raylı sistemleri yaygınlaştırmak stratejik bir hamle.
Ulaşımda Elektrik Devrimi
Petrol ilk kez 4. yüzyılda Çinliler tarafından yakıt olarak kullanıldı. 19. yüzyıldan itibâren ticârî olarak çıkarılmaya ve ulaşım araçlarında kullanılmaya başlanan fosil yakıt petrol, verimli bir enerji olmakla birlikte çevreci bir ürün değil. Bu nedenle petrol ürünleri yerine çevreci enerji kullanımının teşvîk edilmesi gerekiyor. Bunun ilk adımı ise, taşıtlarda petrol türevleri yerine elektrik enerjisi kullanmak. Bugün elektrikle çalışan tren, tramvay gibi temel ulaşım araçlarının yanında, binek araçlarda da elektrik enerjisi kullanımı yaygınlaşıyor. Elektrikli araçlara geçiş sürecinde, hem fosil yakıt hem de elektrik enerjisi kullanan hibrit araçlar çok tercîh ediliyor. Ancak araştırmalar, şarj edilebilir hibrit araç satın alanların, alışkanlık olsa gerek, araçlarını pek de şarj etme gereği duymadığını gösteriyor. Çevrenin korunması ve enerji verimliliği için yüzde 100 elektrikli araçlara geçiş zorunluluk. Elektrikli araçlara geçiş, tek başına çevreci olunduğunu kanıtlamıyor. Çünkü o araçta kullandığınız elektriğin de çevreci yöntemlerle üretilmiş olması gerekiyor. Doğalgaz çevrim santralinde üretilen elektriği kullanan bir elektrikli aracın doğaya pek de istenilen katkıyı sağladığını söyleyemeyiz. Bu süreçte, elektrik enerjisi üretiminin de fosil yakıt tüketerek yapılmasından vazgeçilmesi şart.
Geri Dönüşümlü Malzemeler
Sanâyi tesisleri üretim için büyük oranda hammaddeye ihtiyaç duyar. Bu hammaddeler, kâğıt, plastik, cam, metal gibi ana kategorilerden oluşur. Bunların üretimi, doğadaki kaynakların hızla tükenmesine ve doğanın kirlenmesine sebep olur. Atık maddeleri değerlendirip, kâğıt, plastik, cam, metaller gibi sınıflandırarak yeniden üretimde kullanmak, hem doğanın korunmasını sağlar hem de ciddî oranda tasarruf anlamına gelir. Geri dönüşümlü malzemeler kullanmak bugün istenilen oranda olmasa da sanâyide yaygınlaşmakta. Çevrenin korunması için, atıkların geri dönüştürülmesi teşvîk edilmeli. Bunu yaparken de ilk basamaktan yâni atıkların çöpe atılış sürecinden başlanmalı. Atıkların kâğıt, plastik, cam, metal gibi sınıflandırıldıktan sonra çöp konteynerlerine atılması zorunlu tutularak geri dönüşüm sürecine hız kazandırılabilir. Bugün satın aldığımız bazı ürünlerin üzerinde, “Geri dönüşümlü malzemelerden üretilmiştir” ibâresi yer alıyor. Bir ürünü satın alırken çevre korumaya katkı sağlamak için, geri dönüşümlü malzeme kullanan markaları tercîh edebilirsiniz. Kamuya düşen görev ise, hem atıkların sınıflandırılarak çöpe atılması sürecini sistematik hâle getirmek hem de geri dönüşümün faydaları konusunda bilgilendirici çalışmalar yapmak.
Akıllı ve Çevre Dostu Şehirler
Çevreyi korumak için yaşadığımız şehirleri, teknolojiden en üst düzeyde yararlanacak şekilde yapılandırmamız gerekir. Sürdürülebilirliği esas alan, altyapıları enerji verimliliği temel alınarak planlanan, akıllı ulaşım sistemlerine sâhip, şebekedeki su kaynaklarını verimli kullanan, yağmur sularını depolayan bir şehir planlaması, çevreci teknolojiler arasında sayılabilir. Binâlar tasarlanırken çevre dostu olarak planlanmalı. Hem binâların yapımında kullanılan malzemelerin seçiminde hem de inşâsı sırasındaki süreçlerde doğayı korumayı önceleyen teknolojiler tercîh edilmeli. Bu konuda Amerikan Yeşil Binalar Konseyi tarafından oluşturulmuş LEED Yeşil Bina Sertifikası ile İngiltere menşeili BREEAM Yeşil Bina Sertifikası öne çıkıyor. Bu sertifikalar, bir yapının çevre dostu yöntemlerle tasarlandığını onayladığından dünyâ genelinde kabûl görmekte. Sertifikasyon sırasında, enerji verimliliği, su tasarrufu, atık yönetimi, iç hava kalitesi, malzeme seçimi, çevresel değeri ve ulaşım kolaylığı gibi kriterler inceleniyor. Ülkemizde de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan ulusal Yeşil Sertifika (YES-TR) uygulaması mevcut. YES-TR, bir binânın yapımında çevresel etkilerin dikkate alınıp alınmadığını gösteriyor ve derecelendiriyor.
Karbon Ayak İzimizi Azaltalım
Günlük yaşantımızdaki tüketim alışkanlıkları ve kurumsal alanda çevreci olmayan üretim süreçleri atmosfere sera gazı salınmasına sebep olur. Çoğunlukla fosil yakıtların yakılması sonucu ortaya çıkan sera gazları, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin kaynağıdır. İklim değişikliği, ânî gelişen hava olayları, deniz seviyesinin yükselmesi ve âfetlerin sıklığının artması şeklinde kendisini gösterir. Bunun sonucunda biyolojik çeşitlilik, yâni bitkiler, hayvanlar, mantarlar, mikroorganizmalar gibi tüm canlılar ile bunların oluşturdukları ekosistemleri ve içinde yaşadıkları alanlar zarar görür. Tarımsal alanlar, turizm bölgeleri ve diğer sektörler iklim değişikliğinden olumsuz etkilenir. Bu olumsuzlukları önlemek için çözüm yine çevreci yöntemlere başvurmaktır. Karbon emisyonlarını en aza indirmek için hayâtımızın her alanında tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz gerekir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, enerji verimliliğine ilişkin önlemler almak, geri dönüşüme destek vermek, ulaşımda toplu taşımayı tercîh etmek, sürdürülebilir ürünler kullanmak bireysel olarak alabileceğimiz önlemler arasında. Ayrıca karbondioksiti emerek havadaki karbon miktarını azalttığı için ağaçlandırma çalışmalarına hız verilmesi gerekir.
Tarımda Teknolojik Dönüşüm
Tarımda kullanılan geleneksel sulama yöntemleri, su kaynaklarının hızla tükenmesine ve doğanın zarar görmesine sebep oluyor. Sulamada modern ve çevre dostu yöntemlere geçmek, çevreci teknolojiler sâyesinde mümkün. Bunların başında sulama otomasyon sistemlerine geçiş, vahşî sulama yerine damla sulama ve akıllı sulama gibi tasarrufu önceleyen yöntemleri benimsemek önem taşıyor. Topraksız tarım, dikey tarım teknolojileri, bu alanda öne çıkan yöntemler. Tarım teknolojileri büyük gelişme göstermekle birlikte, hâlâ büyük oranda klasik yöntemleri kullanmaya devâm ediyor ve kendi elimizle doğaya zarar veriyoruz. Oysa daha az arâzide, daha az su harcayarak ve daha az enerji tüketerek üretim yapma teknikleri gelişmiş durumda. Toprağın nem seviyesini, sıcaklığını ve pH değerini izleyen sensörler, sulama, gübreleme ve ilaçlamada tasarruf sağlıyor. İnsansız hava araçları ve uydu görüntüleme sistemleri, tarlaları tarayarak bitkilerin gelişimini ve hastalık durumlarını erken tespit edebiliyor. Otonom tarım makineleri, Küresel Konumlama Sistemi (GPS) ve yapay zekâ desteğiyle daha verimli tarım yapılmasını sağlıyor. Teknolojinin kullanıldığı hasat yöntemleriyle, daha kısa sürede daha fazla ürün elde edilebiliyor.
Çevre Koruma Bilincini Geliştirmek
Çevre dostu teknolojiler kullanmak hem doğayı koruyor hem de daha sağlıklı ve mâliyet avantajı sunan yöntemlerle topluma fayda sağlıyor. Tüketim ve üretim alışkanlıklarımızı değiştirerek, dünyâyı daha yaşanılır hâle getirmeye yardımcı olabiliriz. Plastik poşet, tek kullanımlık bardak ve pipet gibi çevreye zararlı ürünlerin kullanımını azaltmak bile başlı başına bir kazanım olacaktır. Doğal kaynakların korunmasını sağlayan önlemler almak, enerji verimliliğini benimsemek, çevresel atık miktârını azaltacak alışkanlıklar edinmek ve karbon emisyonlarının düşürülmesine destek olmak insan olarak görevimiz. Çevreye duyarlı bir yaşam tarzını benimseyerek, sürdürülebilirlik yaklaşımını öncelemek gerekiyor. Bu konuda eğitim faaliyetleri yürütülerek, mutlakā çocukluktan itibâren çevre bilinci aşılanmalı. Çocuklara doğa sevgisi ve çevre koruma bilinci kazandırmak, onları geri dönüşüm ve enerji tasarrufu konusunda bilgilendirmek, doğal kaynaklar ile çevrenin korunmasında önemli bir adımdır.
Ekim 2024, sayfa no: 72-73-74-75
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak