Ara

Hz. Peygamber Sevdalısı Bir Veli

Hakk Teâlâ'nın emrine riayetle tam bir Müslümandı. Üvey ağabeyiyle soğuk bir günde yaptığı bir yolculukta,abdestini tastamam alır, tembellik gösterenler üşür, kendileri âdeta bir fırın gibi olur. Namaz kılmaya mecali olmadığı bir gün, Emr-i Peygamberîye mütabeatle vazifesini sünnetleriyle eda eder. Yataktan güçlükle kalkıp, abdest alıp namaz kıldığı çok vakidir. Kalbinden tedavi gördüğü hastanede, secdenin mahzurlu olduğu söylenince, "Hayatımın bitimine de sebep olsa yine kılarım." demiştir. Bu metaneti, ibadetsizleri yola getirmiş, bu kimseler namaza başlamışlardır. En son haddine varıncaya kadar oruç tuttu. Nihayet fidye vererek bu görevi ifa etti. Rahatsızlıkları sebebiyle Hac ve umre farîzasını yapmaması gerektiğini söylemelerine rağmen, bu mukaddes beldelere çokça gidip gelmiştir. “Sigara tiryakisi arkasını kesmiyor bu belanın da, biz mi terk edeceğiz bu kudsî görevi? Ben Allah Teâlâ'nın Beyt'inin, Habibullah (sav)’ın Ravza'sının âşığıyım." derdi. HAKKIYLA ZEKÂT VERMEYİ ÖĞRETTİ Memleketimize ve bütün mü’minlere hakkıyla zekât vermeyi öğretmiştir. İhtiyaçlı hallerinde bile zekât vererek insanlara örnek olmuştur. Fakire, yoksula, bilhassa çocuklara verdiği para, hiç eksilmezdi cebinden. Gülerek uyandığı bir sabah, hâl-i hayrettir. Bu ânı şöyle anlatır:"Rüyamda ölürken, kelime-i şehadet okuyordum." İmanda kemal, yakîn ve gaybe imanda müstesna idi. Sevdiğini Allah Teâlâ için sever, güzele ve zengine itibar etmezdi. Severse zengini cömertliğinden, güzeli de, Hakk Teâlâ'nın yüce kudretinden dolayı severdi. Allah Teâlâ'ya ve Habîb-i Kibriyâ'ya vurgundu. Mürşidini de bir başka severdi. “Kırk yıldır beraberim, yine de doyamadım.” derdi. PEYGAMBERİMİZE DAYANAMAZDI Sıddık-ı Âzam'ın ciğerinden gelen koku, onun datâ derinden gelen “hû” sesi, birbirine çok yakındı. Cenâb-ı Hakk'ı hatırlatan her şey mest ederdi onu. Peygamberimiz (sav)’e hiç dayanamazdı. Aleyhissalatü vesselam Efendimiz'in sakal-ı şerîfini ziyaretteki hâli görülmeye değerdi. O anda feryadı, ciğerleri yakar kavururdu. Allah Teâlâ'nın sıfatlarını Peygamberlerin özelliklerini pek şirin anlatırdı. Olayları, müşahede haliyle seyrettiği için, bu bilgilerin çoğunu kitaplarda bulamazdınız. Kur'ân-ı Kerim'i dinlemek bambaşka bir zevkti onun için. Kütüb-i Semaviye ve sahifelerden çok bahsederdi. Âhirete müteallik bilgileri çokça verir, ölüm ve ölümün hallerinden anlatmadığı gün olmazdı. Âsilerin kemiklerinin kabirde kına gibi olacağından, mü’minlerin de gerdeğe girer gibi neşeleneceğinden bahsederdi. Kader ve kazaya teslimiyeti şu misalle açıklardı: Zengine başvuran bir sâile istediği verilmeyince sâil, "Verme dedi ki vermedin" der. İstediği verilince de,“Ver dedi ki verdin" diye cevap verir. Takdire rıza konusunda en çok okuduğu beyit, şu beyittir: "Ne kahrı, dest-i a'dâdan, ne lütfu âşinâdan bil. Umûrun Hakk'a tefviz et, Cenâb-ı Kibriyâ'dan bil." HİZMET VE İBADET AŞKI Hayatı ibadetti. Şahsî taatleriyle birlikte, umûmu hiç ihmal etmedi. Hastaysa yatakta, ayakta ise her mecliste, bağda bahçede nasihat etti. Binlerce insana karşı duyduğu heyecanı, iki kişiye de duydu. Gece yarılarına kadar misafirlere hizmet etti; eliyle, diliyle, malıyla mülküyle… Gündüzleri kendisini ve ailesini unutup, köylere kentlere koştu. Hizmette kullandığı vasıta; at, merkep, tren ve otobüstü. Son zamanlarda husûsi vasıtalar oluştu. Çantası kitapla doluydu ama hiçbirini okumazdı. Çünkü kalbindeki kitap daha zengindi. "Karşımıza hoca getirin de, o zaman görün bizi." derdi. SAMİ EFENDİ ŞAHİTLİK YAPTI Şefkat ve merhametiyle sâdıktı. İster verilsin ister verilmesin, iltifat ve cefada gönlü birdi. İslâm’a bağlılığı, imanı, salah hali, ihsan, irfan ve şühud haliyle sıddîkıyyet makamındaydı. Hilafette sadakatine Sami Ramazanoğlu (ks) şahitlik etmiştir. Bizzat duydum, "Hasan Efendi! Görevinizi bihakkın yaptınız." buyurdular. Sabır, kimliğindeki bilgilerden biriydi. “Bize muhalif olanlara velâyet lütfeyle." dediğini işittim. Rahatsızlığında, "Yarın âhirette kimseden davacı olmayacağım." demiştir. Yerine göre yokluğa, darlığa, tebliğ ve davette başına gelenlere tahammül etti. Allah (cc) şefaatlerine nâil etsin.

Alemdar-Ali Ramazan Dinç Efendi (ks)

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak