Ara

Dört Düşman

Bismillahirrahmanirrahim Kardeşlerim: Her şafak dua ederim bütün mü’minlere. Ya Rabbi Aşkullah şevkullah, muhabbetullah, muhabbeti Rasulullah (SAV) ihsan et. Gazalardan, belalardan, güç yetmez takat yetişmez bütün sıkıntılardan sen muhafaza et. Bütün mü’minler ve bu günahkarı iman-ı kamil ile öldür. Rızayı ilahiyyeni buldur, kalbimizden masiyet ahlak-ı zemimeyi sildir. İçine fuyuzat-ı ilahıyayi doldur. Cennetinle cemalinle yüzlerimizi güldür. Ya Rabbi her şafak  duaya devam ederim; biz de imanla ölelim diye kaygımız budur. Siz de böylece bu günahkar kardeşinize dua edersiniz inşallah. Mü’minlerin düşmanları dörttür. -Birincisi:  Şeytan-ı melun -İkincisi:  Nefs-i Emmare -Üçüncüsü:  Akranımız, kendi yaşımızda olan insanlar kötü arkadaşlar. -Dördüncüsü:  Dünya muhabbeti, dünya sevgisi. Birincisi: Şeytan-ı Melun: Biliyorsunuz, Kur'ân'da delil-i kati ile sabittir ki şeytan mü’minlerin düşmanıdır. Hepsini ister ki Cehenneme doldurayım. Kalbe vesvese veren o, büyüklerin alim ve fazıl insanların yanına göndermeyen o, sen günahkarsın ne yüzle varacaksın diyerek göndermeyen o. Hayırlı öğüt gibi verdiği o şerli sözler varıp da ıslah olmasın diye. Fakat şeytanı  yenmenin kolay silahı besmele “Euzübillahimineşşeytanirraciym” dedin mi firar eder, insandan kaçar, insan namaz kıldı mı sıtma tutarmış şeytanı, tadili erkana iyi niyet ettin mi fırıl fırıl titretirsin şeytanı, eğer Kur'ân-ı Kerim okuyacak olursan; kalay gibi eritirsin. İkincisi: Nefs-i emmare, kötülüğe sevkeden nefis: Bunun çaresi, bunun ilaçları: Az yemek, az söylemek, az uyumak. Ancak onlarla ezilir, başka şeyle nefis ezilmez. Kardeşlerim, nefes aynen deve kuşu gibidir. Yük götür deyince kanadını uç deyince tabanını gösteren nefsi, bir kutbu cihanın hakikat kılıcına havale etmek lazım. Yani bir kutbu cihanın manevi kılıcının önüne tam bir teslimiyetle yatması lazım. Kendi kendine apandisitini alamazsın, onu doktor alır. Hırsımı, tamahımı, cimriliğimi, adavetimi, kinimi, gayzımı, riyamı, sum’amı, hasretliğimi, kibrimi ve ahlaklarımı, ben temizlerim diyemezsin, imkanı yok. Onu ancak bir kutb-u cihana teslim etmelisin o tedavi eder. Üçüncüsü: Düşmanımız akranımız, yaşıtımız yani kötü arkadaşlarımız. Kötülerle olduğun müddetçe kötüsün Onlara uysaydın şimdi sen de ne namaz kalırdı ne niyaz. Ne namus kalırdı haysiyet, ne din kalırdı ne iman. Çare nedir? Onlarla münasebeti tamamen kesmek. Onun ilacı bize uzlet edip onlardan kaçmak. Dördüncüsüne geldik, o da dünya muhabbeti. Dünyanın parası pulu, varlığı zenginliği. Bunları kendine mal ettiğin zaman düşman olur. El karda, gönül yarda olursa bir şey olmaz. El karda gönül yarda demek “Dışın olup insan ile, kalbin olup Yezdan ile”demektir. Yezdan, Allahtır. Dışın insana ait işlerle meşgul ama için Yezdan ile Mevla ile. “Zahiri bi halk batını bi hak olmak.” Zahiren halk ile onlar gibisin yani dıştan bakınca hiç bilemezler. Ama için muhabbet-i ilahi ile dolmuş. Böyle olacak insan. Zahirde gafil sıfatlı gibi görün, batının derya gibi olsun. Bütün kötülüklerin başı olan dünya putperestliğin, dünyaya aşırı düşkünlüğün ilacı, ölümü düşünmektir. Aman ölüm tefekkürünü unutmayın evladım. Allah cümlemizi ıslah etsin. İyileri sevelim, iyilerle olalım inşallah. Hamd olsun alemlerin Rabbi olan Allah'a...  

Kalemdar-Hacı Hasan Efendi (ks)

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak