Ara

Yol Arkadaşın Kim?

Yol Arkadaşın Kim?
“Unutma, sen dünyâda yaşamıyorsun, dünyâdan geçiyorsun” der Mevlânâ. Yâni ‘sen yolcusun hancı değilsin, öyle ise yol masrafını yap, yol arkadaşını iyi seç ey insan’ diyerek uyarmaktadır bizleri yukarıdaki veciz ifâde ile. Evet insan bir yolcudur. Ruhlar âleminde başlayan yolculukta, dokuz ay kadar anne rahmi durağından sonra en fazla doksan-yüz yıl kalacağımız dünyâ istasyonu ve ardından kabir, berzah, mahşer durakları derken nihâî noktada inşâallah evimiz olan Cennete varacağız. Ne anne rahmi, ne dünyâ, ne kabir… Hiçbir yerde kalamıyoruz dâimî. Şu satırları yazarken bile yol almaya devâm ediyoruz. Otobüste veya uçakta kitap, dergi, gazete okurken yol aldığımız gibi yol alıyoruz dünyâ uçağının üzerinde; işimizi yapsak, yolcu olduğumuzu unutsak hattâ inkâr etsek bile. Yolculuklarda en temel ihtiyaç ise yol azığı ve yol arkadaşıdır. Dünyâ yolculuğunda, güzergâh şaşkınlığı yaşamamak, yolu kaybetmemek, hedef karıştırmamak veya bitkin düşmemek için hem rehber, hem tesellîci, hem de maddî ve mânevî takviye edici bir arkadaşın olması zarûrîdir. Dünyâ yolculuğuna başlarken en sağlam rehberlerimiz ve yol arkadaşımız anne ve babadır. Ancak ilerleyen zamanlarda anne babalar yavaşlarlar ve “artık sen bir hanımefendi veya beyefendi ile yola revân olmalısın” der gibi, evlenmek sûretiyle yolun sonuna kadar bizimle yol arkadaşlığı yapacak birini seçmemizi isterler. Erkek veya kadının tek başına dünyâ yolcuğunu sağlıklı bir şekilde tamamlaması imkânsız olmasa da çok zordur. Öyle ise eş demek sâdece evde bir arada yaşadığımız kişi değil, dünyâdaki yolcuğumuz boyunca bize refâkat eden en sağlam, en güvenilir ve en fedâkâr yol arkadaşı demektir. Yolda karşımıza çıkan engelleri eşimizi devre dışı bırakarak aşmamız mümkün değildir. En doğru ve sağlıklı kararları verme konusunda bize eşimiz kadar yardımcı olacak biri olamaz. Zîrâ o bizi bizden daha iyi tanır, zaaflarımızı ve artılarımızı çok iyi bilir. Ancak ne yazık ki, “eşine danış ama tersini yap” gibi silik ve tahripçi ifâdeler yüzünden çoğumuz eşimizle bir konuda meşveret etmeyi, ona danışmayı nerede ise zül kabûl eder duruma gelmişiz. Hattâ bu konuda o kadar ileri gidiyoruz ki kimi zaman yaptığımızın doğru olduğuna dâir dînî veriler ortaya koyarız. Nitekim yukarıdaki sözü Hazreti Peygamber’e (sav) dayandıranlar da az değildir. Öyle ise Asr-ı Saadet’e hayâlen gidelim ve Hazreti Peygamber’in (sav) en zor ve kritik durumlarda eşinin düşüncesine nasıl müracaat ettiğini ve eşinden gelen tavsiyeyi nasıl hayâta tatbik ettiğini görelim birlikte. Bin dört yüz kadar sahabe ile Mekke’ye doğru yola çıkmıştır Hazreti Peygamber. Amaç Umre yapmak. Ancak Mekke yakınlarındaki Hudeybiye’de yolları kesilir müşrikler tarafından. Gelinen noktada barış antlaşması yapılır. Barış yapılır yapılmasına ama o sene umre yapılmayacağı, ancak bir sene sonra yapılacağı da antlaşma maddelerinin içinde yer almaktadır. Gelecekte fetihlerin kapısını açacak olan bu antlaşmanın içindeki birçok maddeyi sindirmek zor gelir sahabelere. Umrenin hemen yapılmaması onlara çok ağır gelir. Fakat Efendimiz (sav) gelecekte olacağını gördüğü zaferlere ve başarılara umrenin o sene yapılmaması karşısındaki sıkıntıların ucuz düştüğünü bildiği için kabûl eder bu maddeyi. Nitekim arkadaşlarına dönerek: “Kalkın kurbanlarınızı kesin, saçlarınızı tıraş edin ve ihramdan çıkın, geri döneceğiz” der. Ancak sahabeler tepkisiz ve sessizdir nebevî bu emir karşısında. Âdetâ verilen komutu duymazdan gelmişlerdir. Efendimiz üç defa tekrâr eder sözlerini ama değişen bir şey olmaz. Sahabe ise, her an gelebilecek bir vahiy ile karârın değişebileceğini ummaktadır. Dolayısı ile işi ağırdan almayı tercih etmişlerdir. Sahabenin tepkisiz kalışı ve âdeta itaatsizliği karşısında kararsız kalan Efendimiz (sav) hemen çadırına girer ve yol arkadaşı olan eşiyle dertleşir bu konuda. “Hayret yâ Ümmü Seleme. Ben kalkın kurbanınızı kesin, tıraş olun, ihramdan çıkın diyorum ama hepsi garip garip yüzüme bakıyorlar, dediğimi yapmıyorlar.” Bu sözler karşısında yol arkadaşı olan eşi, fikrini ifâde etmesi gerektiğini düşünür ve usûlünce konuşur: “Yâ Resûlallah bence siz kalkın devenizi kesin, tıraş olun ve ihramdan çıkın. Sizi gördükleri zaman onlar da aynısını yapacaklardır. Zîrâ sizin karârınızın bir vahiy ile değişebileceğini umuyorlar. Ancak siz bunları yaparsanız nihâî karârınız olduğunu anlayacaklardır” diye düşüncesini ifâde eder. Bu ifâdeleri dinledikten sonra kalkar ve aynısını yapar Hazreti Peygamber (sav). Nitekim Ümmü Seleme vâlidemizin dediği gibi olur. Sahabe yerlerinden ok gibi fırlar ve aynısını yaparlar. Bir Peygamber dahi olsanız yol arkadaşınız en kritik durumlarda müracaat kaynağınızdır. Nitekim kadın için sâkinleştiren diye geçer Kur’ân-ı Kerim’de. Biyolojik, zihinsel ve duygusal geriliminizi alan eşinizden daha fedâkâr, daha candan bir yol arkadaşı olabilir mi? Eşler birbirine duygusal ve zihinsel olarak ne kadar yakın ise yolculuk o kadar kolay geçer dünyâda. Ancak eşler birbirinden uzak ve çatışma içinde iseler işleri çok zordur. Eşinizi kazanamadan hiçbir başarı kazanamazsınız. Yoldan önce gelir yol arkadaşı. Eşinizi seçerken onun birlikte çıkacağınız zor bir yolculukta destekçiniz olacağını unutmayın derim. Eşiniz ya sırtınıza yük olur veya sırtınızdaki yükünüze ortak olur. Allah tarafından vahiy ile beslenen bir Peygamber ne diye eşine mürâcaat etsin fikir almak için? Çünkü O örnek bir insan olması hasebiyle ümmetine rehber olma derdindedir. ‘Bir insan olarak zor durumda kaldığım zaman eşime mürâcaat ettiğim gibi siz de eşinizle fikir alışverişi içinde olun’ mesajını vermektedir diye düşünüyorum. Tecrübeler bize gösteriyor ki, eşiyle mutlu olanlar diğer alanlardaki zorlukları kolay aşmaktadır. Eşi ile sorun yaşayan kişiler ise mutsuz ve huzursuzdurlar. Zîrâ yalnız ve takviyesizdirler. Dünyâ yolculuğunun sonuna kadar yol arkadaşınız, yol bitiminde ise sonsuza kadar hayat arkadaşınız olacak birinden daha önemli kim olabilir şimdilik sizin için? Kimle nereye gittiğinizi bir kez daha gözden geçirmenizi tavsiye ederim.
Ferhat Aslan
Âile Danışmanı ve Psikoterapist  (şUBAT 2016)

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak