Tasavvufî hayat kalp merkezli bir hayattır. Kalp Allâh’ın baktığı, nazar ettiği bir yerdir. Nazargâh-ı ilâhîdir. Onun için kırılmaması ve incitilmemesi gerekmektedir.
Gönül Çalab’ın tahtı, Çalab gönüle baktı
İki cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise.
diyen Yûnus Emre kalbin nazargâh-ı ilâhî olduğuna dikkat çekmektedir. Âriflere göre kalbini fethedemeyenlerin hac için çöllerde ve sahralarda dolaşmaları bir anlam taşımaz. Büyük hac, gönül kazanmaktır.1
Tasavvufta esas olan kalbin çeşitli hastalıklardan temizlenerek şifâ bulmasını sağlamak ve kalbi güzel sıfatlarla süslemektir. Diğer yandan Allâh’a ulaşmanın yolu; tövbe, muhasebe, havf ve recâ gibi kalbî makamlara ulaşılması, sıdk, ihlâs, sabır, şükür, teslîmiyet gibi güzel hasletlere sâhip olunmasıdır.2
Seyr u sülûk eğitimi kalb ile yapılır. Vuslat kalbe yolculuktur. Ma’rifet, ilim ve kurbiyet kalbde olur. Bütün bunların bitiş yeri ve merkezi kalbdir. Başka bir ifâdeyle kalb, insanın ilâhî âlem ile irtibâtını temin eden merkez ve ilâhî âlemin bedendeki muhâtabıdır. Kişi, Allâh’ı kalbiyle bilir, O’na kalbiyle inanır. Dolayısıyla yaptığı amellerin, ilâhî âlem ile ilgili beslediği duyguların kalb ile doğrudan ilişkisi vardır. Kalb âdetâ insanın ilâhî âleme açılan penceresidir. Tevhid ve şirk tamâmen kalbe dâirdir.. Bundan dolayı akâidde îmân için "dil ile ikrar, kalb ile tasdîk" denmiştir.3
Kulun kalbine musallat olan ve onu Allâh’a ibâdetten alıkoyan hastalıkları ondan uzaklaştırmak, mutlakâ yapılması gereken önemli bir vazîfedir. Kalbleri Allah’tan uzaklaştıran bu hastalıkların bir kısmını Allah dostları şu şekilde sıralamışlardır:
- Rızkı elde etmek için gösterilen aşırıendîşelerve gayretler. Bu hastalığın tedâvisi tam bir tevekküldür.
- Havâtırve bunları elde etme isteğiyle hukûka aykırı girişimler. Bunun tedâvisi tefviz, yâni işleri Allâh’a ısmarlamaktır.
- Başa gelen şiddet vemusîbetler. Bunun ilacı sabırdır.
- Kazâve kaderin çeşitli şekillerde tezâhüründen başa gelen kederler. Bunun tedâvisi, olanlara rızâ göstermekledir.
- Allah (cc)’tan başkasına muhabbet etmek
- Allah(cc)’tan gaflet etmek
- Allâh’a(cc) şirk koşmak
- Allâh’a(cc) itimât etmemek
- Allâh’ın(cc) takdîrine itibârı terk etmek
- Allâh’ın(cc) imtihanı hakkında şikâyet etmek
- Allâh’ın(cc) kazâsına öfkelenmek
- Allâh’ın(cc) halkına tekebbür etmek
- Allâh’ın(cc) emânetine ihânet etmek
- Allah (cc)’tan gayrınınhakîkîbir varlık olduğuna inanmaktır.5
- Allâh’a(cc) muhabbet etmek
- Allâh’a(cc) teveccüh etmek
- Allâh’ın(cc) ef’âlini birlemek
- Allâh’a(cc) tevekkül etmek
- İşleriAllâh’a(cc) havâle etmek
- Allâh’ın(cc) imtihânına sabır göstermek
- Allâh’ın(cc) kazâsına rızâ göstermek
- Allâh’ın(cc) azametine boyun eğmek
- Allâh’ın(cc) mülküne karşı kendi fakrını bilmek
- Allâh’ın(cc) bakâsında fenâ olmaktır.6
- Nelisânıne de kalbi vardır. Bunlar âsî ve azgındırlar. Kendilerinde hayır yoktur,
- Lisânıvardır ama kalbi yoktur. Hikmetle konuşur ama konuştuğuyla amel etmez.
- Kalbi vardır fakatlisânıyoktur. Bu mü’mindir. Allah onu halktan gizlemiştir. Gözü sâdece kendi ayıplarını görür.
- Hem kalbi hem delisânıvardır. Bu kişi Allâh’ı ve âyetlerini bilir, sıddîktır, nebî ve resullerin halk içerisindeki bedelidir.7
- Lokmaya dikkat etmek
- İbâdetiçin zaman ayırmak
- Kerâmetikorumak
- Allah'tan alıkoyanherşeyiterk etmek.
Prof. Dr. Kadir Özköse (Kasım 2017)
Dipnotlar:
1 Mustafa Kara, Dervişin Hayatı, Sûfînin Kelâmı Hal Tercümeleri-Tarikatlar-Istılahlar, Dergâh Yayınları, İstanbul 2005, 16. 2 Mâhir İz, Tasavvuf Mahiyeti, Büyükleri ve Tarikatlar, Kitabevi Yayınları, haz. M. Ertuğrul Düzdağ, 6. Baskı, İstanbul 1997, s. 34. 3 Dilâver Gürer, Abdülkâdir Geylânî –Hayatı, Eserleri, Görüşleri-, İnsan yay., İstanbul 1999, 279. 4 Cafer Bekiroğlu, “Kalbî Hastalık ve Tedâvisi”, Altınoluk Dergisi, Sayı: 297, Kasım 2010, s. 50-51. 5 Bülent Akot, “Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın ‘Cilâu’l-Kulûb’ Adlı Risâlesi ve Tahlili”, İslâmî Araştırmalar, c. 22, 2011, Sayı: 3, s. 167. 6 Bülent Akot, “Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın ‘Cilâu’l-Kulûb’ Adlı Risâlesi ve Tahlili”, İslâmî Araştırmalar, c. 22, 2011, Sayı: 3, s. 167. 7 Gürer, Abdülkâdir Geylânî, s. 280. 8 Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhanevî, Câmiu’l-Usûl – Velîler ve Tarikatlarda Usûl-, trc. Rahmi Serin, Pamuk Yayınları, İstanbul 1987, s. 276. 9 Gürer, Abdülkâdir Geylânî, s. 281. 10 Gürer, Abdülkâdir Geylânî, s. 281. 11 Robert Frager, Sufi Terapistin Sohbet Günlüğü, çev. Ömer Çolakoğlu, Sufi Kitap, İstanbul 2015, s. 76. 12 Şuarâ, 26/88-89. 13 Tirmizî, Deavât, 23; Nesâî, Sehv, 61. 14 Rabia Christine Brodbeck, “Kalbnâme”, Altınoluk, Sayı: 324, Şubat 2013, s. 26-28. 15 Zümer, 39/22. 16 Süleyman Derin, Kur’ân-ı Kerim’de Seyr u Sülûk –Ahmed İbn Acîbe’nin Tefsirinde-, Erkam Yayınları, İstanbul 2013, s. 87-88.
Abone Ol
En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!
Mesaj Bırak