Ara

Mektûbât-ı Es’ad-ı Erbilî (ks) (32. Mektup)

Mektûbât-ı Es’ad-ı Erbilî (ks)  (32. Mektup)
Baştanbaşa lütuf ve şefkatle yazılmış, peş peşe muhabbet güneşiyle parıltılı 5 Şubat 1321 târihiyle kayıtlı, âlim ve fâzıllara yakışan kalitedeki güzel ve ilmî mektubunuz sevinç vesîlesi olarak elime ulaşınca hayır duâları Cenâb-ı Hakk’ın yüce katına sunuldu. Zerreyi zirveye ve çiğ damlacığını dünyâ semâsına yükselten Cemâl ve Celâl sâhibi Mevlâ’ya binlerce hamd ü senâ olsun ki benim gibi duâcınız fakîr ve hakîri, baştan ayağa kusurla dolu âcizi, iyilerin bakışlarına manzur ve basîret sâhiplerinin teveccühlerine mazhar kılıp kâmil kudretinin bu şekille de gösterilmesine müsaade buyurmuştur. Efendimiz, âciz bir bedenden ibâret olan bu duâcınızı görmüş ve ‘Kim bir taşa itikat ederse o taş ona fayda verir’ hadîs-i şerîfini bilmemiş olsaydınız ihvân-ı kirâmıma isnâd buyurmuş olduğunuz feyz ve saadetin yolunu bulmak için büyük zorluklarla karşılaşırdınız. Ancak; Allah dilediğini yapar[1] ve İrâde buyurduğuna hükmeder[2] âyetlerine dayanmaktadır ki dünyâ saadeti ve âhiret selâmetini isteyen kimse, benzeyen ve yardımcıdan müstağni olan Mâni’ ve Mu’tî Hazretlerine yönelmiş olup sebepleri yaratmasını da o Zât-ı Ecell ü A’lâ’dan istirham eylemelidir. Hakk Teâlâ Hazretleri zâtî olgunluktan mahrum yaratmış olduğu kuru bir bedeni ney gibi kullanmaya inâyet ve sesimizi işiten zevk ve safâ erbâbını vahdet ve muhabbet sarhoş buyursun. Zât-ı âlînizi de kardeşlik halkası ve tarîkat bahçemizin ziynet ve süsü kılsın, âmin. Bi-hürmeti Tâ-Hâ ve Yâ-Sîn. Efendim, ‘Kim ben âlimim derse câhildir’ hadîs-i şerîfini bilirsiniz. Güzel ahlâk ve beğenilen vasıflarının hepsi, sebep ve hikmeti sorulmayan Kâdir Allâh’ın bir emâneti olduğu halde ilim ve irşad gibi fazîletlerin kendi şahsına isnâdı kulların cehâlet ve hıyânetine işâret etmekten başka bir mânâyı ifâde edemez. Mevlâm bu gibi cehâletin şer ve kötülüğünden cümlemizi korusun. Hevâ ve hevese esâretle uhrevî mutluluktan mahrûm eylemesin, âmin. Es’ad-ı Erbilî’nin (ks) Bu Mektubundan Öğrendiklerimiz
  1. Kişi, kendisine yönelik taltiflere aynı güzellikte cevap vermelidir.
  2. Allah Teâlâ’nın güzel isimleri öğrenilip o isimlerle Müslüman, olayları ve işleri anlamlı hâle getirmeye çalışmalıdır.
  3. Müslüman, sevdiğine sevdiğini ifâde etmeli ve ona duâ etmelidir.
  4. İslâm’a göre gerçek âlim, Allah Teâlâ’nın ilmi ve kudreti karşısında cehâlet ve aczini anlayan kimsedir.
  5. Müslüman, sözlerini kulluğun en güzel göstergelerinden birisi olan duâ cümleleriyle sona erdirmelidir.
  6. Duâda dünyevî endîşeler yerine kalıcı olan âhiret kaygısı ön planda olmalıdır.
Güncelleme: Fatih Çınar [1] İbrahim 14/27. [2] Hac 22/14.

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak