Ara

Editör'den

“Asıl mültecî, yurt yuva bulamayan bâtıl zihniyettir. Allah Teâlâ’nın zikrinden Kur’ân’dan ayrılmakla sıkıntılı bir hayat yaşarlar dünyâda Tâhâ sûresinin 124. âyetinde belirtildiği üzere. Âhirette ise azab ve ikab, cezâ içindedirler.” Alemdar Değerli Okurlarımız, Mülteci; ülkesinde ırk, din, sosyal konum, siyasal düşünce ya da ulusal kimliği nedeniyle kendisini baskı altında hissederek kendi devletine olan güvenini kaybeden, kendi devletinin ona tarafsız davranmayacağını düşüncesi ile ülkesini terkedip, başka bir ülkeye sığınma talebinde bulunan ve bu talebi o ülke tarafından 'kabul' edilen kişidir. Suriye’de yaşanan iç savaş ve çatışmalı süreç beş yılı geride bıraktı, bu süre boyunca yaklaşık 12 milyon Suriyeli evini terk etmek zorunda kaldı, 4,8 milyonu ise çevre ülkeler Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Mısır’a sığındı. Avrupa ülkelerine sığınmış olan Suriyeli sayısı da 1 milyonu aşmış durumda. Bizler Türkiyeli Müslümanlar olarak kapımıza gelen Muhacir kardeşlerimizin beklentilerine veya planlarına göre değil üzerimize düşen kardeşlik hukûkunun gereği olarak görevimizi yapmalıyız. Bir bahane aramak, eleştirmek, kınamak gibi bir tavır içerisine girme hakkına sâhip değiliz. Eğer ki Allâh’ın Rızâsını kazanma derdindeysek elimizden geleni yapmalı gerisini Allâh’ın takdîrine bırakmalıyız. Değerli Okurlarımız, Yine birbirinden güzel makalelerle karşınızdayız. Haziran sayımızda Ramazan ve Mülteci” konusunu işlemeye gayret ettik. Katkı sağlayan, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ve minallahi’t-tevfik

Hasan HAFİF

Abone Ol

En son haberleri doğrudan gelen kutunuza alın. Asla spam yapmayız!

Sosyal Medya Hesapları

Mesaj Bırak